Korkusuz gazetesi yazarı Ahmet Takan, bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın İkizdere'de saldırıya uğrayan   İYİ Parti  Genel Başkanı Akşener için sarf ettiği "Bu daha bir, daha neler olacak neler, daha dur bakalım, bu iyi günler!" değerlendirirken çok konuşulacak ifadeler kullandı.

'AKŞENER'İN BAŞINA GELEN PİŞMİŞ TAVUĞUN BAŞINA GELMEDİ'

" Meral Akçener’in başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi!" ifadelerini kullanan Korkusuz gazetesi yazarı Ahmet Takan,  İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in daha önce de saldırıya uğradığını ifade ederek, "Akla gelmedik, en hayasız iftiralar atıldı… Evinin önüne, mahremine çakallar ordusu sürülüp tehdit edildi… Namusuna cüretsizce dil uzatıldı… Eşine, çoluğuna çocuğuna, torununa kadar iftiralar atıldı, hakaretler edildi" yazdı.

İYİ PARTİ KAPATILIYOR MU?

Öte yandan "Daha ne yapacaksınız?" yazan Ahmet Takan, "Akıl sınırları içinde, Türkiye siyasetinde şu anda yazılı olamayan uygulamadaki kurallara göre düşünüyorum; Yapılsa yapılsa ne yapılır?.. Partisi parçalattırılır… Daha… İYİ Parti kapattırılır… Daha… Meral Akşener’e FETÖ’cü yaftası yapıştırılarak kodese tıkılır…" görüşünü savundu.

İşte, Ahmet Takan'ın, "Meral Akşener’in başına “daha” neler gelebilir?.." başlıklı o yazısı:

Beklediğimiz gibi oldu!..

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin dünkü Meclis grup toplantısında İçişleri Bakanı  Süleyman Soylu’ya sahip çıktı. MHP Genel Başkanı  Devlet Bahçeli’nin önceki gün (Salı) verdiği büyük destekten sonra Erdoğan’a -şu an itibarıyla- pek de kımıldayacak alan bırakılmamıştı.

(Süleyman Soylu’nun Habertürk’te ısrarla pazartesi günü akşamı yaptırttığı programı ve salı sabahı Devlet Bahçeli’nin grupta yaptığı destek açıklamasını üst üste koyun lütfen)

Tayyip Erdoğan, en güçlü siyasi rakibini uzaklaştıramadı, yanında tutmak zorunda kaldı…

Şimdilik kaydıyla, gelişmeler, Cumhur İttifakı içinde hakimiyet alanını genişleten Güvenlikçiler cephesinin istediği gibi gidiyor. AKP içinde başta “Gürcüler konseyi” olmak üzere diğer kliklerin modları düştü. “Buğz ederek” bir süre gelişmeleri izleyecekleri şeklinde etrafa izlenim veriyorlar!..

★★★

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısında, Rize’de provokasyona uğrayan İYİ Parti lideri Meral Akşener’e neler söyleyeceğini merak ediyordum. Çok sert çıkacağını tahmin edebiliyordum ama doğrusunu söylemek gerekirse bu kadarını da beklemiyordum. Duyduklarıma inanamadım!.. Sedat Peker’in videoları ortalığı kasıp kavururken Cumhurbaşkanlığı makamında oturan zatın böyle bir üslup kullanması hiç doğru değil. Partili Cumhurbaşkanı sisteminde sonuna kadar ısrar edersen, muhalefetten de gelen siyasi eleştirilere dozu ne olursa olsun katlanmak zorundasın. Üstelik Meral Akşener hakkında manevi tazminat davası da açıldı.

Tayyip Erdoğan’ın Meral Akşener’e çatarken insanın kanını donduran sözleri şöyleydi;


-Gelin hanım beni Netanyahu’nun yanına koyuyor, onun ardından memleketim Rize’ye gidiyor. Gelin hanıma görüldüğü gibi gayet güzel bir ders veriliyor. Ve nerede, nasıl adım atılacağını çok iyi bilmek lazım.

-Burası Rize, sen kalkıp da Rize’nin uşağına bu şekilde hakaret edip onu Netanyahu gibi bebek katillerinin yanına koymaya kalkarsan yapılacak budur. Yine dua et ki gelin hanıma çok ileri gitmeden bir ders verdiler. Bu da Rizeli’nin edebini, adabını gösterir.

-İkizdere yetmedi bir de Çayeli’ne gitti. Orada da zaten gerekeni yaptılar. Ondan sonra da  Trabzon’a gitmeye kalktı. Trabzon’da da hiç meydana çıkmayıp doğrudan uçağa gidip Ankara’ya döndü.

–Bu daha bir. Daha neler olacak neler. Daha dur bakalım bunlar iyi günler. Her şeyden önce ahde vefa diye bir şey var. Eğer ahde vefa olmazsa bu millet affetmez.

★★★

Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir zat, partili de olsa bir siyasi parti liderine yönelik provokasyonu nasıl savunur?..

Daha ileri gidilseydi neler olurdu?..

Sedat Peker’in, bir zamanlar işleri gayet iyi giderken AKP karşıtlarına yönelik kanlı tehditleri, AKP için yaptığı mitingler hâlâ arşivlerde duruyor. Unutmadık!..

Şimdi, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan zatın, grup toplantısında bir mafya liderini eleştirirken ve işi getirip devlet/millet bekasına bağlarken böyle bir üslup kullanması doğru mu?..

İmam cemaat etkileşmesi hiç akıllara gelmiyor mu?..

Bu sözlerden cesaret alınarak ortalıkta yeni Sedat Pekerlerin türeyeceği hiç akıllara gelmiyor mu?..

Cumhurbaşkanlığı makamında oturan zat, racon keser mi?.. Yoksa hukuk devletinin gereklerinin yerine getirilmesini mi sağlar?..

★★★

“Bu daha bir. Daha neler olacak neler. Daha dur bakalım bunlar iyi günler” ne demek?

Birincisi buysa sırada neler var?..

MHP’de Devlet Bahçeli’ye karşı verdiği mücadeleden bu yana Meral Akşener’in başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi!..

Akla gelmedik, en hayasız iftiralar atıldı… Evinin önüne, mahremine çakallar ordusu sürülüp tehdit edildi… Namusuna cüretsizce dil uzatıldı… Eşine, çoluğuna çocuğuna, torununa kadar iftiralar atıldı, hakaretler edildi… FETÖ’cü ilan edildi (Kendisi defalarca mahkemeye başvurup ‘benin ifademi’ alın’ dedi ama ne hikmetse kimsenin kılını kıpırdattığı yok!). Partisinin içi allak bullak edildi, çomağı sokmayan kalmadı…

Siyasi gelişmeleri yakından izlemeye çalışan bir gazeteci olarak  sorarken dahi edep ediyorum !..

Daha ne yapacaksınız?..

Akıl sınırları içinde, Türkiye siyasetinde şu anda yazılı olamayan uygulamadaki kurallara göre düşünüyorum;

Yapılsa yapılsa ne yapılır?..

Partisi parçalattırılır…

Daha…

İYİ Parti kapattırılır…

Daha…

Meral Akşener’e FETÖ’cü yaftası yapıştırılarak kodese tıkılır…

Aklına “daha”sı gelen var mı?..

AKP’nin video şovlarla süslenen dünkü grup toplantısını bir bütün olarak izlerken, eski Almanya çağrışımı yaptı bana…

Sözün bittiği yerdeyiz yine…

“Yeni Türkiye” tipi başkanlık sistemi;


Mafya gündem belirler, siyaset racon keser… Yargı camdan bakar… Etrafı b.. götürür… Korkudan kimse sesini çıkaramaz… Yağlı et aşının kaynadığı tencereye, seçkinler, kepçe sallamaya devam eder!..