2 Ekim 2018'de  Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda katledilen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı davasının durdurularak Suudi Arabistan'a devredilmişti. Gazeteci Ahmet Şık, Kaşıkçı davasının 50 milyon dolara Suudi Arabistan'a satıldığını iddia ederken, ismi açıklamayan üst düzey AK Partili bir yetkili olayın perde arkasını anlattı.

KRAL SELMAN HERŞEYİ VERMEYE HAZIRDI, ERDOĞAN YANAŞMADI

Halk TV'den Seyhan Avşar'a konuşan ve dava sürecinde yaşananları anlatan AK Partili yetkili, "Kral Selman bu cinayet dosyasının kapatılması için Türkiye'ye ne istiyorsa vermeye hazırdı. Hatta Mekke Emiri Prens Halid el-Faysal Türkiye'ye gelerek  Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. O dönem Erdoğan buna yanaşmadı." dedi.

"PARA ERDOĞAN'IN CEBİNE Mİ GİDECEK? ERDOĞAN'A SORSAN..."

Uluslararası toplumun Cemal Kaşıkçı davasında Türkiye'yi yalnız bıraktığını belirten AK Partili yetkili, "Gelinen süreçte Türkiye yeni bir dünya düzeni kurmak zorunda. Kartlarını en iyi şekilde dağıtması gerekiyor. Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır arasında görüşmeler var. İslam ülkelerinin birbirinden uzaklaşmasının önüne geçilmesi gerekiyor. İslam dünyası parçalı olmamalı. Konu kamuoyunda 'Türkiye'ye Suudi Arabistan'dan para gelecek' diye tartışılıyor. Bu çok sığ bir bakış açısı. Sonuç olarak evet para da gelir. Ama esas mesele bu değil. Zaten bu para Erdoğan'ın cebine mi girecek? Zaten Erdoğan'a sorarsan ekonomimiz kötü değil ki." ifadelerini kullandı.

"DAVA YÜZÜNDEN ARAMIZ BOZUK MU KALSAYDI?"

Kaşıkçı davasında 4 yıldır adım atılmadığına vurgu yapan AK Partili yetkili, bu dava üzerinden Türkiye'nin Suudi Arabistan'la ilişkilerinin kötü devam etmesinin mümkün olmadığını vurguladı. İsmi açıklamayan üst düzey AK Partili yetkili, "Türkiye'nin cinayetin ardından sergilediği ilk tavır yüz akıydı. Tüm kapıları Suudi Arabistan'a kapattı. Bu olayı tüm dünyaya duyurdu. Elinden geleni yaptı. Soruşturma başlatıldı. Dava açıldı. Ancak elimizde bir sanık yoktu. Sanıklar olmadan yargılama yapılıyordu. Sanıkların ifadesi dahi alınamadı. Türk mahkemeleri karar veremez durumdaydı. 4 yıldır bu dosyada bir yol alınamıyordu. Sadece bu davadan dolayı iki ülkenin arası bozuk mu kalsaydı? Bu Suudilerin Türkiye'de ilk cinayeti. Ancak dünyada ilk cinayetleri değil. Başka ülkelerde de cinayet ve kaçırma vakaları var" şeklinde konuştu.

"BU DAVA ARABİSTAN'A 1 TRİLYON DOLARA MAL OLDU"

Türkiye'nin adaleti tesis edebilecek kadar güçlü olmadığını belirten AK Partili yetkili, "Adalet tesis edebilmek içinde güçlü olmak gerekir. Türkiye onlar kadar güçlü olsaydı durum daha farklı olurdu. Büyük konuşmak için güçlü olmak gerekiyor. Bizim bir yaptırım mekanizmamız yok. Bu dosya gitti diye 'Prens Selman aklandı' diye bir şey yok. Ayrıca bu davanın açılması Suudi Arabistan'a 1 trilyon dolara mal oldu. Halen imajlarını düzeltmek için para harcıyorlar. Prens Selman Kaşıkçı cinayeti soruşturmasından büyük zarar gördü. Eskiden planladığı hiçbir şeyi yapamaz durumda. Eğer bu cinayet dünyaya duyurulmasaydı Selman, Libya siyasetinde daha saldırgan olurdu. Kendisinin ılımlı İslam projesi vardı. Dünyada kendine alan açmaya çalışıyordu. Ancak şu an bunu yapmasına imkan yok" diye belirtti.

ERDOĞAN PRENS SELMAN YAN YANA GELECEK Mİ?

Yaşanan sıkıntıların Türk işadamlarını zor durumda bıraktığını aktaran yetkili, "Birçok tüccarımız zor durumda. İnsanlar rahatsız. Kesenize dokunulursa rahatsız olmaz mısınız? Uluslararası ilişkiler böyle yürütülmez. Ayrıca Cemal Kaşıkçı Erdoğan hayranı biriydi. Onun dostları Türkiye'nin bu kararını anlayışla karşılıyor" dedi.

"Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yan yana görür müyüz" sorusuna AK Partili yetkili, "Olabilir. Uluslararası ilişkilerde her şey mümkün. Ancak bu durum bizi üzer" diye yanıt verdi