İlgili soruşturmayı yürüten müfettişin 2015 yılında AKP’den milletvekili adayı olduğu ortaya çıktı. İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada şikayet başvurularında gereğinin yapılmasının kanuni bir zorunluluk olduğunu belirtirken, müfettişin AKP milletvekili adayı olmasına ilişkin bir açıklama yapmadı.

Medyascope’tan Fırat Fıstık’ın haberine göre; Ekrem İmamoğlu’nun 31 Mart yerel seçimlerinden sonra almaya hak kazandığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı mazbatasının 6 Mayıs 2019’da iptal edilmesinin ardından hakkında inceleme başlatıldı ve söz konusu inceleme 2012-2019 yılları arasındaki işlemleri kapsıyordu. Ancak inceleme, İmamoğlu’nun görev yaptığı 2014-2019 dönemiyle sınırlı tutuldu.

MÜFETTİŞ AKP ADAYI

Bir müfettiş ile 16-20 kişi arasında değişen heyet tarafından yapılan incelemede, onbinlerce evrak üzerinde toplam 10 bin 451 işlem araştırıldı. İmamoğlu’nun görevde olmadığı tarihlerde yapılan bir işlem için de soruşturma kararı verildi. Soruşturmaları yürüten müfettiş Arif Yıldırım‘ın ise 2015’te AKP’den milletvekili adayı olduğu anlaşıldı.

Ekrem İmamoğlu’nun 31 Mart seçimlerinde kazandığı İBB Başkanlığı’nın, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından, 6 Mayıs 2019 günü iptal edilmesinin ardından İçişleri Bakanlığı, bir müfettiş ve yaklaşık 20 araştırmacıyı Beylikdüzü Belediyesi’ne gönderdi. 2015 seçimlerinde AKP Mersin milletvekili adayı olan müfettiş Arif Yıldırım ve başkanlık ettiği araştırmacılar altı ay boyunca çalıştı. Müfettiş ve yardımcıları, Beylikdüzü Belediyesi’nde 5 bin 33 ruhsat, 2 bin 893 iskan belgesi, 685 ihale ve bin 840 doğrudan temin dosyası olmak üzere 10 bin 451 iş ve işlemi inceledi. Onbinlerce evrak üzerinde yapılan derin çalışmalar sonrasında, ortaya 27 soruşturma çıktı. Soruşturmaların 25’i ihale işlerinden ikisi ise imar konularından açıldı.

GÖREV DÖNEMİNİ KAPSAMAYAN SORUŞTURMA DA VAR

İmamoğlu hakkında açılan soruşturmaların biri görev dönemini kapsamıyor. 20 Mayıs 2019 tarihinde yapılan bir satın alma işiyle ilgili, hakkında soruşturma açılması izin verilen İmamoğlu, o tarihte resmi hiçbir görevde bulunmuyordu. Çünkü İmamoğlu, 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimde İBB Başkanı oldu ve Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevi sona erdi. Bu seçimin 6 Mayıs’ta iptal edilmesiyle birlikte, İBB Başkanlığı görevinden de ayrılan İmamoğlu, 23 Haziran’da tekrar seçilene kadar hiçbir görevde bulunmadı. Buna rağmen Beylikdüzü Belediyesi’nde, 31 Mart seçiminden 2,5 ay sonra yapılan bir işlem hakkında İmamoğlu’na “görevi ihmal” iddiasıyla soruşturma kararı verildi.

25 konuda soruşturma açılan ihale işlemleriyle ilgili olarak İmamoğlu, ilgili yasaya göre “harcama yetkilisi” ve “ihale yetkilisi” olmamasına rağmen, “yetkisini devreden” kişi kabul edilerek soruşturuluyor. İmamoğlu, “ifade istem yazısına” verdiği yanıtta, yetkilisi olmadığı bir konuda, nasıl bir mevzuata aykırılık gerçekleştirmiş olabileceğinin açıklanmasını istedi. Buna rağmen; soruşturma izni verilen kararda, “….ifadesinde yetki devrinde bulunduğunu ifade etmiş ise de…” şeklinde bir ifade bulunuyor.

BAKANLIKTAN AÇIKLAMA

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemine ilişkin 27 soruşturma açıldığı haberine karşın açıklamada bulundu. “Bakanlığımıza herhangi bir belediye ile ilgili intikal eden ihbar, şikâyet gibi başvurular olduğunda gereğinin yerine getirilmesi kanuni bir zorunluluktur” denilen açıklamada, “Kanun karşısında bu alanda kimse dokunulmaz değildir” ifadesi kullanıldı.

İmamoğlu hakkında inceleme başlatan İçişleri Bakanlığı’nın, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu döneme ilişkin 25’i ihale, 2’si imar olmak üzere 27 konuda soruşturma izni verdiği belirtilmişti. Soruşturmayı yürüten ismin, 2015 seçimlerinde AKP’den milletvekili adayı olduğuna dikkat çekilmiş; soruşturmalar arasına İmamoğlu'NUN görevde olmadığı 20 Mayıs 2019 tarihinde gerçekleştirilen bir satın alma işleminin de dahil edildiği aktarılmıştı.

Merkezi idarenin, Anayasa’nın 127. maddesi gereğince mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla mahalli idareler üzerinde kanunda belirtilen esas ve usuller çerçevesinde idari gözetim yetkisine sahip olduğunu belirten Çataklı, Bakanlığın bu yetkisini, Mülkiye Teftiş Kurulu ve Mahalli İdareler Kontrolörler başkanlıkları eliyle mahalli idarelerin işlem ve hesaplarını teftiş etme, denetleme, inceleme ve soruşturma yapma yoluyla kullandığını bildirdi.TELE1 İN haberi