Cumhurbaşkanı Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'ın hedef aldığı Harf Devrimi'ne ilişkin Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Harf Devrimi, Türkiye'de 1 Kasım 1928 tarihinde 1353 sayılı "Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun"un kabul edilmesi ve yeni alfabenin yerleştirilmesi sürecine genel olarak verilen isim.

Kanun, 3 Kasım 1928 günü Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Bu yasanın kabulüyle o güne kadar kullanılan Arap harfleri esaslı Osmanlı alfabesinin resmiyeti son buldu ve Latin harflerini esas alan Türk alfabesi yürürlüğe kondu.

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı konuyla ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

"Latin harflerinin kabul edildiği ilk Müslüman devlet biz değiliz, Arnavutlar bu alanda öncüdür" diyen Ortaylı, "İlk Türk devleti de değiliz; Azerbaycan Cumhuriyeti bu çevirimi Türkiye’den daha evvel kabul etmiştir. O tarihte “Azerbaycanca” diye bir kavram yoktu, dil Türkçeydi. Lügatların Türkçesi, Rusçası ile gramerin Türkçesi vardı. 1930’lu yıllara kadar Azerbaycan’da her şey Latin harfleriyle çıktı" dedi.

İDEOLOJİK KAVGAYA DÖNÜŞTÜ

Harf Devrimi'nin Türkiye’de bir ulusal ve dini çatışma, bir ideolojik kavga haline dönüştüğünü kaydeden Ortaylı, "Bizzat harf devrimine gidilen dönemde hükümet üyeleri arasında bile görüş ayrılığı oldu" dedi.

İsmet Paşa'nın ani bir değişikliği Türk matbaa sektörünün kaldıramayacağını, hükümet işlerinin, tedrisatın duraklayacağını bu nedenle tedrici bir gelişme ve ikili bir kullanım gerektiğini belirttiğini aktaran Ortaylı, "Bu görüş 1980’lerin sonundan beri alfabe sorunuyla boğuşan eski Sovyet Türk cumhuriyetlerinde de neredeyse aynıyla tekrarlanmış gibidir" ifadelerini kullandı.

"NE KADAR CEHALET GETİRDİĞİ TARTIŞILIR"

Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın ikili ve uzun vadeli kullanımın aleyhinde olduğunu belirten Ortaylı, "Türk harflerinin değişiminin ne kadar cehalet (!) getirdiği tartışılır. 1935 sayımındaki okuma yazma oranına yüzde 20 civarında okur yazar rakamı yansıyor. İmparatorluk yıkıldığında ise cehalet oranı yüzde 90’dı. Yüzde 10’nun okur yazarlığını 1878 Meclisi’ndeki bir mebusun şu ifadesi ile tasvir mümkündür: “Köylerde kimse okuma yazma bilmez. Köyün imamı bile yazısını yazdıktan sonra mürekkebi kuruyunca yazdığını okuyamaz" dedi.

HEDEFLERİNDE HARF DEVRİMİ VARDI

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Külliye'de Mustafa Kemal Atatürk’ü Anma programında yaptığı konuşmada “harf devrimi ile her şeyin sıfırlandığını” söylemişti.

Osmanlı’ya yönelik eleştirilere tepki gösteren Erdoğan, “Son günlerde yine birileri ağızlarına sakız ettiler Osmanlı’da okuma yazma oranı çok düşükmüş. Osmanlının kendi silah sanayi yokmuş. Osmanlı yönetimi altındaki halklara zulmedilmiş. Hepsi de yalandır iftiradır” diyerek şöyle devam etmişti:

“Harf devrimiyle adeta her şeyin sıfırlandığını eklediğimizde elbette ülkemiz okuma-yazma oranının çok düşük olduğu bir dönem yaşadı ama bunun suçunu Osmanlı’ya yüklemek bir bühtandır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan da babası gibi Harf Devrimi'ni hedef almıştı.

Bilal Erdoğan katıldığı bir televizyon programında harf devrimiyle ilgili şunları söylemişti:

"Ben ilkokulda okuduğum yılları hatırlıyorum. Çok net bir şekilde alfabemizden dolayı geri kaldığımız bize anlatıldı. O zaman bunu belki sorgulamamıştım ama sonradan düşününce o zaman Yunanistan, Çin niye alfabesini değiştirmemiş. Demek ki gelişmenin alfabeyle alakası yokmuş. Sonra başka ülkelere bakıyoruz kıyafetini değiştirmeden gelişen ülkelerde var. O zaman niye kıyafet değiştirmeyi gelişmeyle irtibatlandırmışız. Yani şekil olarak değişmenin ruh olarak değişmeyle ilişkisi öyle sanıldığı gibi kolay değil."