"Hukukun Üstünlüğü Platformu" 15 Temmuz sonrası Türkiye'de yaşanan ihlalleri ve bu bağlamda taleplerini içeren, bir çok dilde yazılmış metuplarını, Avrupa Parlementosu Üyelerine gönderdiler. 

"20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen OHAL döneminde, daha önceden hazırlanan listelerle önce şeytanlaştırılıp, sonra tek satır savunma alınmaksızın Kanun Hükmünde Kararnamelerle mesleklerinden ihraç edilerek tüm kazanılmış hakları gasp edilen, özel sektörde bile çalışmaları yasaklanan, yurt dışına çıkışları engellenen, adli takip başlatılarak ağır ve haksız cezalarla yüzleşmek zorunda kalan yüzbinlerce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı arasında yer alan, hakim, Cumhuriyet savcısı, bürokrat, akademisyen ve avukat hukukçuların oluşturduğu bir topluluktur. Topluluk Aralık 2018’de sivil dayanışma amacıyla oluşturulmuştur." olarak açıklayan topluluk,  gayelerini de şöyle ifade ediyolar;

"Hukukun Üstünlüğü Platformu olarak, Gayemiz, bizlere yaşatılan sistemli şiddet ve planlı sivil ölüm uygulamalarına karşı evrensel hukuk ve ahlak kurallarına bağlı olarak özgürlüklerimizi ve haklarımızı savunmaktır. Rüyamız, yaşadığımız bunca acıya ve ötekileştirmeye, hiç işlemediğimiz suçlar yüzünden uğratıldığımız bütün toplumsal dışlamaya rağmen, çocuklarımızın da yaşayacağı Evrensel Hukukun hakim olduğu, dili, dini, ırkı, rengi, düşüncesi gibi nedenlerle hiç kimsenin dışlanmadığı, ötekileştirilmediği, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinin inşasıdır.

Amacımız yargı erkinin tam anlamıyla bağımsız olduğu, tüm yurttaşların kim olduğuna bakılmaksızın yargı önünde eşit muamele gördüğü; masumiyet karinesi, cezaların geriye yürümezliği, ispat külfetinin iddia makamında olması gibi en temel hukuk ilkelerinin sarsılmaz bir şekilde tahkim edildiği, siyasetin değil hakikatin hakimiyetinde bir yargı düzeninin yeniden inşa çalışmalarına yardımcı olabilmektir. Çabamız önemli bir kesim, kulağını tıkamış, gözünü bağlamış ve ağzını kapatmış olsa bile Demokratik prensipler ve yöntemler yardımı ile hukukçular başta olmak üzere ezilen milyonların sesi olmaktır.

Bu çerçevede şu hedeflere ulaşmak için faaliyet göstereceğiz:

1- Darbe gerekçe gösterilerek önceden hazırlanan listelerle bir gecede meslekten ihraç edilen, yargıç güvencesine ve anayasal korunma prensipleri hiç umursanmadan politik suçlu haline getirilen hakim ve Cumhuriyet savcılarının haklarını savunmak,

2. KHK’larda yer almamasına ve meri mevzuatta hiç bir engelleyici hüküm bulunmamasına rağmen Avukatlık mesleğini icra etmesi engellenen meslektaşlarımıza uygulanan engelleri kaldırmak,

3-Olağanüstü hal döneminde getirilen kısıtlamaların ancak OHAL dönemi ile sınırlı olduğuna ilişkin Anayasa md.2,5,13,90-son,91,121,122 nin emredici hükümlerini hatırlatmak ve gündemde tutmak.

4. Siyasetin anayasal rejimi dönüştürmek için araçsallaştırdığı yargı organları ve süreçlerinde çıkarılan bütün zorluklara ve çiğnenen bütün usul kurallarına rağmen meslek onuru ve görev bilinci gereği savunma hakkını ayakta tutan Avukatlara destek olmak,

5-Dünya görüşü ve inancına, kimliğine bakılmaksızın temel hak ve hürriyetleri çiğnenen herkesin sesi ve soluğu olmak,

6- Hukukun üstünlüğünün tesisi ve yargının tarafsız ve bağımsız olması için çalışmaktır" 

AB Parlementosuna gönderilen o mektubun Türkçe metni ek dosyadadır

EU_Parliament_Letter_Turkish (2).pdf