Dış politika konularını yakından takip eden gazeteci Aslı Aydıntaşbaş, Türkiye’nin, ABD ile yaşanan gerilimleri, Tump’la yapılan telefon görüşmeleri ile aşabileceği yanılgısına kapıldığını söyledi. ABD ile ilişkilerin Trump’la yapılan telefon görüşmelerine indirgendiğini söyleyen Aydıntaşbaş, Trump ve Kongre arasındaki uyuşmazlıkların göz ardı edildiğini dile getirerek, “Türkiye'nin S-400’lerle ilgili yaptırımları Trump üzerinden bertaraf ederiz stratejisi yanlışmış. Trump Cumhurbaşkanı’nı kandırmış, bunu görüyoruz” dedi. 

Gazeteci Aslı Aydıntaşbaş, Avrupa Birliği ve ABD'nin Türkiye'ye olası yaptırımlarını, Türkiye'yi bekleyen senaryoları ve Trump sonrası ABD-Türkiye ilişkilerini Murat Sabuncu’ya yorumladı.

"Yaptırımlar zorunlu hale getirildi"

ABD Kongresi’nde kabul edilen bütçe yasasına konulan bir madde ile birlikte, Türkiye’ye yaptırımların neredeyse zorunlu kılındığını belirten Aydıntaşbaş, bunun 30 gün içerisinde onaylanması için Beyaz Saray’a gönderileceğini söyledi. Yaptırım konusunun Trump tarafından ertelendiğini ancak Biden yönetimi tarafından onaylanmak zorunda kalınacağını belirten Aydıntaşbaş şöyle dedi:

“Trump başka bir madde yüzünden bütçeyi erteleyebilir ama Biden eninde sonunda bu yasayı geçirecek. Çünkü belli ki S-400 meselesini Türk-Amerikan ilişkilerinde hayati bir mesele ve eksen kayması olarak görüyor. Biden yönetimi ile Türkiye şu yada bu şekilde ABD ile ilişkileri tanzim etmek zorunda. S-400 var, Doğu Akdeniz var, hâlâ bitmeyen bir Halkbank davası var. Şimdi hal böyle iken oturup bir geniş  pazarlık atmosferi yakalanması lazım. Ama Kongre'nin bu hamlesi Biden’ın da elini kolunu bağlıyor. Yasa diyor ki 30 gün içinde ABD hükümeti 12 yaptırım maddesinden 5’ini seçmek zorunda. Bunu ya Trump yapacak ya da Biden yönetimine kalacak.” 

"Beklediğimizden daha hızlı gelen bir kriz süreci yaşanıyor"

Türkiye'nin, Biden yönetiminin öncelikli konuları arasında yer almadığını ve Biden'ın yönettiği ABD'nin Türkiye’ye yönelik adımlarını Avrupa’ya göre koordine edeceğini söyleyen Aydıntaşbaş, S-400 konusunun aşılması için geniş bir müzakere masasının kurulması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin bu krizden çıkış için bir rota belirmeye ihtiyacı olduğunu söyleyen Aydıntaşbaş, "Beklediğimizden daha hızlı gelen bir kriz süreci yaşanıyor" dedi. 

Biden hükümetinde Türkiye'nin önemini bilen birçok isim olduğunu hatırlatan ve Türkiye'nin bir NATO ülkesi olduğunu belirten Aydıntaşbaş, her şeye rağmen S-400’ler konusunda ABD’de hazırlanan ve Türkiye’ye yaptırım öngören yasanın diplomasiyle aşılacak bir pazarlık marjı olduğunu düşündüğünü söyledi. 

"AB'den, sert yaptırımlar beklenmiyor ama..."

Türkiye'nin, Avrupa Birliği konusunda, iç politikadaki propaganda malzemesi ile dış politikadaki sıkıntılı tabloyu yansıtmama eğilimini aralık ayına kadar sürdürebildiğini ifade eden Aydıntaşbaş, ülkenin AB konusunda zor bir dönemece girdiğini söyleyerek 10-11 Aralık’taki AB Liderler Zirvesi'nin kritik bir tarih olduğunu söyledi. 

Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimler nedeniyle Türkiye’ye yaptırımların konuşulacağı 10-11 Aralık’ta yapılacak olan Avrupa Birliği Liderler Zirvesi’nde bir yaptırım kararı çıkmasını beklemediğini ifade eden Aydıntaşbaş, o gün AB Komisyonu’na yaptırım yetkisi verilme ihtimalinin ise yüksek olduğunu belirtti. 

Zirve’de Fransa’nın istediği türden sert yaptırımların olacağını düşünmediğini ifade eden Aydıntaşbaş, üyelik sürecinin bitirilmesi gibi bir yaptırımın geri dönülmesi çok zor  bir yol olacağını vurguladı.  

Türkiye’nin yüksek perdeden konuşarak hata yaptığını ve cevap verilmeyince  ‘gol attık’ diye düşündüğünü dile getiren Aydıntaşbaş, “Batı daha yavaş hareket ediyor. Bu ABD için de geçerli. AB’den ekonomik olarak 2017 yılında sessiz sedasız bir ekonomik yaptırım süreci yaşandı şimdi aynı şey yaşanırsa hiç hoş olmaz. Son haftalarda yoğun temaslar var. Ancak biraz geç kalındı bence. 10-11 Aralık’ta menfi bir karar çıkacağı belli.  Umuyorum ki bu yaptırımlar kişilere odaklanır ve Türkiye ekonomisini etkileyecek şekilde sert bir paket olmaz” diye konuştu. 

Kaynak: T 24