Gazeteci yazar Fatih Altaylı’nın kimlik bilgileri, adres ve tapu bilgileri hackerlar tarafından kendisine gönderildi. Hackerlar grup oluşturduğu belirten Altaylı, “Herkes bilsin ki, İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması gerçeği yansıtmıyor. E-Devlet hacklenmiş. Bunca bilgi başka türlü kimsenin eline geçemez. Hadi benimki önemli değil de. Kim bilir devletin ne gizli bilgileri, devleti yönetenlerin bilgileri ele geçirilmiş. Ve Bakanlık bu durumu gizliyor, yok öyle şey diyor. O zaman iki seçenek var. Ya bu sistemin içindeki biri bu bilgileri alıp paylaşıyor ya da hacklenme olayı doğru. En iyisi ben İçişleri Bakanlığı’nı da dava edeyim ki, gerçek ortaya yargı yoluyla çıksın.” dedi.

Fatih Altaylı’nın “E-devlet hacklenmediyse bu bilgiler ne!” başlıklı yazısı şöyle:

“Genç gazeteci İbrahim Haskoloğlu, bir grup bilgisayar korsanının e-devlet’e sızarak çok önemli bilgileri ele geçirdiğini, bunlar arasında devletin en üst düzey yöneticilerinin de bilgilerinin olduğunu yazdı ve bilgisayar korsanlarının ele geçirdiği üst düzey yöneticilerin bilgilerini sansürleyerek paylaştı.

Sonrasında hemen gözaltına alındı.

Tutarsız bir biçimde hem yalan söylemekle suçlandı hem de gizli bilgileri yayınlamakla.

İlgili bakanlık da bir açıklama yaparak e-devlet’in hacklenmesinin söz konusu olmadığını söyledi.

Ancak daha sonra bazı başka gazeteciler de korsanların hedefi olduklarını açıkladılar.

Dün öğle saatlerinde benim de başıma aynı şey geldi.

Dostlarımla öğle yemeği yediğim sırada telefonuma 7 911 90551 28 numaralı telefondan mesajlar gelmeye başladı.

Önce kimlik bilgilerim ve ev adresimi yolladılar.

Sonra bozuk bir Türkçe ile Rus hackerlar olduklarını iddia ederek para istemeye başladılar.

Ben yanıt vermedikçe Türkçeleri düzeldi.

Daha sonra bana ait devletin elindeki bilgileri, özellikle de tapu bilgilerini peş peşe paylaşmaya başladılar.

Benim bile bilmediğim, unuttuğum tapular, arazilerin kayıtlarını ele geçirmişlerdi.

Ve bunları yaymak ve paylaşmakla tehdit ediyorlardı.

Daha sonra e-devlet üzerinden ele geçirdikleri başka ünlülerin bilgilerini de paylaşmaya başladılar.

Ahmet Hakan, Fatih Portakal gibi gazeteciler, oyuncular... Kimi ararsanız.

Sonra bir başka telefon numarası üzerinden “Haraç grubu ünlüler” oluşturdular.

Bunu “Ünlü haraç grubu” ve ardından “Fatih Altaylı fan club” diye bir başka grup takip etti.

Diğer gazeteciler hızla gruptan çıkıp, bunları engellerken ben yazmaları için grubu açık tuttum, numarayı da engellemedim.

Sonra sinirlenip küfürlere başladılar.

Tehditlerin dozunu arttırdılar.

Başından itibaren konuyu avukatlarıma ilettim.

Yargıya başvuruyoruz.

Ama herkes bilsin ki, İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması gerçeği yansıtmıyor.

E-Devlet hacklenmiş.

Bunca bilgi başka türlü kimsenin eline geçemez.

Hadi benimki önemli değil de.

Kim bilir devletin ne gizli bilgileri, devleti yönetenlerin bilgileri ele geçirilmiş.

Ve Bakanlık bu durumu gizliyor, yok öyle şey diyor.

O zaman iki seçenek var.

Ya bu sistemin içindeki biri bu bilgileri alıp paylaşıyor ya da hacklenme olayı doğru.

En iyisi ben İçişleri Bakanlığı’nı da dava edeyim ki, gerçek ortaya yargı yoluyla çıksın.”