Habertürk yazarı Fatih Altaylı, enflasyon oranlarını açıklayan  TÜİK'in AKP iktidarınca FETÖ'cü ilan edilebileceğini ifade etti.

Bugünkü yazısında TÜİK üzerinden önemli değerlendirmelerde bulunan Altaylı, "Yarın keser dönüp sap döndüğünde “Yahu bu TÜİK meğer FETÖ’cü imiş, bizi halkla karşı karşıya getirmek çalışan kesimi iktidarımız aleyhine çevirmek için sayılarla oynamışlar” diye dava açılırsa kimse şaşırmasın" dedi.

İşte Fatih Altaylı'nın yazısı şu şekilde:

"TÜİK ise Türkiye’de inandırıcılığını en fazla erozyona uğratıp, sıfırlamış kurum haline geldi bu dönemde.
Fakat gençler şunu bilsin ki, bu yeni bir şey değil ve aslında iktidarın pek çok kurumda yarattığı bir durum.
Bana göre bu durumun başlangıç noktası ÖSYM’dedir.
Bir zamanlar Türkiye’nin muhtemelen en güvenilir kurumu ÖSYM idi.
YÖK’e bağlı özerk bir yapısı vardı ve çok güvenilir sınavlar yapardı.
2010 yılında ÖSYM’de bir skandal oldu.
Bir sınavda toplu kopya çekildiği ortaya çıktı.
O sırada kurumun başında bilgisayar sistemleri konusunda uzman, Galatasaray Lisesi üzeri Lyon Üniversitesi mezunu, Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Ünal Yarımağan vardı.
Eleştiriler üzerine, konunun dört dörtlük uzmanı olan Yarımağan, istifa etti.
Ve yerine hakkında intihal suçlamaları olan tekstil mühendisi Ali Demir getirildi.
Benim gibi birkaç gazeteci o gün bu atamayı eleştirdik.
Bir tekstil mühendisinin bu görevi yapamayacağını söyledik ama tabii ki dinleyen olmadı.
Ve ÖSYM birdenbire Türkiye’nin en tartışmalı kurumu haline geldi.
Sınav yolsuzlukları, soruların çalınması, belli bir cemaat mensuplarına soruların ve yanıt anahtarlarının verilmesi, sadece öğrenci yerleştirme sınavlarında değil kurumda yapılan tüm sınavlarda yolsuzluk, haksızlık iddiaları ayyuka çıktı.
Güvenilir kurumun başına intihalci getirilince olması gereken oldu.
Zaten sonrasında yollarda beraber yürüme dönemi kapanınca Ali Demir hakkında FETÖ suçlamasıyla dava açıldı. Ama kendisi hala İTÜ lojmanlarında oturuyor ve çalışıyor o ayrı.
Benzer bir süreç şimdi TÜİK’te yaşanıyor.
TÜİK sosyal ve ekonomik tarafların tümü tarafından güvenilmez bulunup eleştiriliyor ama iktidarın koruması altında.
Ama hiç kimse bu korumaya güvenmesin.
Yarın keser dönüp sap döndüğünde “Yahu bu TÜİK meğer FETÖ’cü imiş, bizi halkla karşı karşıya getirmek çalışan kesimi iktidarımız aleyhine çevirmek için sayılarla oynamışlar” diye dava açılırsa kimse şaşırmasın.
Çünkü “Beraber yürüdük biz bu yollarda” filmini biz daha önce izledik.
Tutan filmlerin “Remake”ini yapmak adettendir."