Koronavirüs kapsamında alınan ilk kısıtlama kararlarında Mart ayından Haziran’a kadar kapatılan kafeler ve çay bahçeleri, 6 ay kadar açık kaldıktan sonra İçişleri Bakanlığı’nın geçtiğimiz haftalarda yayınladığı genelgeyle tekrar kapatıldı. İlk kapatma kararıyla biriken borçlarla ve geçim sıkıntısıyla boğuşan kafe ve kırathane esnafı, evine ekmek götüremeyecek duruma geldi. Türkiye’nin dört bir yanından Milli  gazeteye konuşan kafe sahipleri devletten acil çözüm bekliyor.

Koronavirüs tedbirleri kapsamında İçişleri Bakanlığı’nın geçtiğimiz haftalarda yayınladığı genelgeyle kafe, restoran ve pastane gibi işletmeler yeniden kapatılmış, ‘paket servis ve gel-al’ şeklinde hizmetlere izin verilmişti. Mart ayında alınan kararla Haziran’a kadar kapalı kaldıkları için zaten zor durumda olan kafe ve çay ocağı esnafı, yeni kısıtlama kararıyla iflasın eşiğine geldi. İşletmeleri ‘paket servis ve gel-al’ şeklinde hizmete müsait olmayan kafe sahipleri bu yükün altından nasıl kalkacaklarını kara kara düşünüyor. Biriken borçlar, kira ve diğer harcamaların üstüne bir de yaşanan ekonomik krizle iflasın eşiğine gelen kafeci ve çay bahçesi sahipleri, Millî Gazete’ye kısıtlama döneminde yaşadıkları sıkıntıları anlatarak, devletin desteği olmadan ayakta durma imkânlarının olmadığını belirtti. 

“KAPATMA VE İFLASTAN DAHA BÜYÜK SORUNLAR YAŞAYACAĞIZ”

Burdur’da bir kafe işleten Canan Solak da, bir baba olarak evine ekmek götürememekten şikâyet ederek, “Koronavirüs nedeniyle ilk kapatılan mekânlar kafe ve çay ocakları olmuştu. Haziran’da belli kısıtlamalarla durumu toparlamaya çalıştık. Yaklaşık 4 ay boyunca kapalı kaldığımız için birçok vergi borcu, kira borcu ve çalışan maaşı birikmişti. Daha biriken borçları kapatamadan yeni kısıtlamalarla yine ilk kapanan işletmeler biz olduk. Kararları saygıyla karşılıyoruz ama bizim de desteğe ihtiyacımız var. Eğer böyle devam ederse kapatma ve iflastan daha büyük sorunlar yaşayacağız” diye konuştu.

“BİZİM AİLELERİMİZ NEDEN HİÇ DÜŞÜNÜLMÜYOR?”

Kenan Kellecioğlu ise Orduda işlettiği mekânın tek geçim kaynağı olduğunu söyleyerek, “İlk kapatma kararından sonra 1 Haziran’da açıldık ve işleri yoluna koymaya başladık ama yine de zorluk yaşıyorduk. Biriken borçlar ve devam eden bazı kısıtlamalar bizi sıkıntıya sokuyordu. Ama alınan kararlar bizim sağlığımız için. Günde 3 defa işletmemin denetlenmesine bile razıydım. Ama şimdi işletmelerimiz kapalı durumda. Yine borçlar birikecek, yine zor zamanlar yaşayacağız. Kafe ve çay ocağı esnafı ve aileleri neden hiç düşünülmüyor? En azından bazı hibe destekleri olsa ve biz evimize ekmek götürebilsek” şeklinde konuştu.

“EVİMİZE EKMEK GÖTÜREMEYECEK DURUMA GELDİK”

* Zehra Özpaça Durak, Erzincan’da işlettiği çay bahçesiyle geçimini sağlamak zorunda olduğunu belirterek, “Üzerimizdeki yasaklar kalkmadan sadece çay satarak çay ocağı statüsünde çalışıp geçimimizi sağlamaya uğraşırken ruhsatlarımızda kahvehane kıraathane yazıyor. İkinci kapatma kararıyla ilk kapanan işletmeler yine biz olduk. Sağlığımız için alınan kararları saygıyla karşılıyorum. Kapalı şeker, karton bardak, hijyen, masalar arası 1,5 metre mesafe gibi tüm kurallara uyduk. Ama şimdi geçimimizi nasıl sağlayacağız? Ev kirası, işletme kirası, faturalar, SSK primleri, Bağ-Kur ödemeleri, tedarikçi firma borçları çığ gibi büyüdü ve üstümüze yıkıldı. Evimize ekmek götüremeyecek duruma geldik. Devlet bize bir çare bulsun” dedi.

Borçlar çığ gibi büyüdü ve üstümüze yıkıldıBorçlar çığ gibi büyüdü ve üstümüze yıkıldı

Borçlar çığ gibi büyüdü ve üstümüze yıkıldı