Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ’den yargılanan eski istihbaratçı Enver Altaylı hakkında esas hakkında görüşünü açıkladı.

Hürriyet Gazetesinden Mesut Hasan Benli’nin haberine göre, 3 sanıklı davada savcılığın kapsamlı bir delil değerlendirmesi yaptığı belirtildi.

Altaylı’nın FETÖ’nün karar alma mekanizması içerisinde yer aldığı ifade edilen mütalaada ayrıca sanığın, ABD istihbarat örgütü CIA ile ilişkide olan kişilerle de irtibatta olduğuna dikkat çekildi.

Haberde şu bilgilere yer verildi:

“Dosyaya giren dijital delillerin sanık tarafından kabul edilmediği, sonradan oluşturulduğu yönünde iddialarda bulunduğunun hatırlatıldığı mütalaada, bunun doğru olmadığı, elde edilen dijital delillerin gerek fiziki yapısı gerekse içeriği itibarıyla bir tahrifat ve değişikliğe uğramadığının teknik olarak tespit edildiği anlatıldı.

Altaylı’nın FETÖ’nün 2 numaralı ismi Mustafa Özcan ile ilişkisi, dosyada bulunan FETÖ lideri Fetullah Gülen’e yazdığı içinde övücü ifadelerin yer aldığı mektup, aynı mektupta Kaşif Kozinoğlu ve dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a ilişkin değerlendirmeleri, FETÖ üyeleri ile telefon trafiği, Özbekistan ve Kazakistan’da FETÖ okulları açılması için gösterdiği çabalara da dikkat çekildi.”

RUS İSTİHBARAT BELGESİ BULUNDU

"Mütalaada sanığın cep telefonunda, 'RF Silahlı Kuvvetler İdaresi Altında Suriye Silahlı Kuvvetlerin Türkiye Sınırı Yakınlarında Aşamalı Eylem Programı' başlıklı bir belgeye ulaşıldığı, söz konusu belgenin Rusya İstihbarat Teşkilatı’na ait olduğuna da dikkat çekilerek, 'resmi istihbarat görevi olmayan sanık bu tür gizli istihbarati belgelere ve bilgilere ulaşmaktadır' ifadelerine yer verildi."

CIA ELEMANI İLE ORTAK YAZI

"Mütalaada, Altaylı’nın bilgisayarında ele geçirilen belgelerde, bir dönem ABD gizli servisi CIA için çalıştığı anlaşılan Michael Semple ile ortak yazdığı dokümanlarda, darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmaların itibarsızlaştırmaya çalışıldığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın sanık tarafından kendi imkanları ile takip ettirildiğine ilişkin değerlendirmeleri bulunduğu ifade edildi ve 'Sanığın farklı algı yaratacak dokümanların oluşturulma sürecinde yer aldığı anlaşılmaktadır' denildi. Altaylı’nın faaliyetleriyle ilgili doğrudan FETÖ lideri Fethullah Gülen’e mektup yazarak bilgi verdiği, darbenin örgütle bir alakası olmadığına ilişkin propaganda dokümanlarında karar alıcı olarak yer aldığı belirtildi."