Dün akşam Şam’a sadık SANA Haber Ajansı’ndan aldığımız bilgiye dayanarak duyurduğumuz gibi, Esad’ın ordusuna bağlı birlikler YPG-PYD ile anlaşarak…

Dün akşam Şam’a sadık SANA Haber Ajansı’ndan aldığımız bilgiye dayanarak duyurduğumuz gibi, Esad’ın ordusuna bağlı birlikler YPG-PYD ile anlaşarak Güney’den Fırat Nehri’ni geçerek Kürt yönetimin kontrolü altındaki bölgeye ilerlemeye başladı. YPG-PYD’nin amacı bölgede hala aktif olan IŞİD’in hortlamasını engellemek, fakat Esad’ın bu fırsattan istifade tüm Kürt bölgesinin hakimiyetini ele geçirmesi de bir olasılık.

Bu durumda ilerleyen günlerde Esad ve TSK ve Milli Suriye Ordusu unsurları karşı karşıya gelebilir. Pentagon dün yaptığı açıklamada Trump’ın emri üzerine askerleini tüm Kuzey Suriye’den çekeceğini açıklamıştı. Bloomberg’e bilgi veren kaynaklar Esad’ın Rusya’nın hava desteği olmadan Fırat’ın Güney Batısı’nda ilerleme kaydetmesinin güç olduğu yönünde görüş ilettiler. ABD’nin askerlerini çektikten sonra hava sahası üzerinde kontrolünü sona erdirip erdirmeyeceği bilinmiyor.

ANALİZ:  Barış Pınarı’nda 2 yeni  belirsizlik

Raselayn’ın ardından Tel Abyad’ı da ele geçiren TSK ve Milli Suriye Ordusu Barış Pınarı’nda askeri zafere hızla erişiyor, fakat siyasi hedefler hususunda 2 yeni belirsizlik oluştu. İlkin, azılı IŞID’liler hapisten ve kamplardan kaçarken, uyuyan terörist hücrelerin de hayata geçtiği bir gerçek. Bunlar halen bize sadık Arap kabilelerini  ayartarak savaşta üçüncü cepheyi açabilir.

Kürtler’in Esad’la anlaşması ise ikinci belirsizlik. Kuzey Batı Suriye hakkında geçmişte yaptığımız analizlerde Rusya’nın Barış Pınarı’na verdiği desteğin geçici olduğunu iddia ettik. Moskova’nın amacı Türkiye’nin Kürtleri dize getirmesini sağlayıp ardından bölgenin Esad’a devredilmesini kotarmaktı. Şimdi bu tezin ne denli gerçekçi olacağını göreceğiz.

Şunu hatırlatalım. Azılı bir Sünni düşmanı olan Esad savaşı kazanırsa, yurdumuza kaçan Sünni Suriyeli mülteciler geri dönmez.