Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Niğde- Ankara Otoyolu 2. Kesim Açılış Töreni'ne canlı bağlantıyla katıldı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin yaptırım kararına tepki göstererek, "2017'den beri CAATSA'nda hiçbir ülkeye Türkiye'den başka bu yaptırım uygulanmamıştır. İlk kez bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmaktadır. Bu nasıl ittifaktır? Bu nasıl müttefikliktir? Bu karar ülkemizin egemenlik haklarına aleni bir saldırıdır." dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Akıllı otoyol olarak tasarlanmış olması bu otoyolu diğerlerinden farklı kılıyor. Her bakımdan yüksek özelliklere sahip bu otoyolun inşaasında emeği geçen kurumlarımızın yüklenici firmaların mühendisinden işçisine kadar herkesi tebrik ediyorum.

Dünya salgın felaketinin şaşkınlığını yaşarken biz hem sağlık alanında dev adımlar atıyoruz hem de yatırımlarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Türkiye diğer alanlarla birlikte ulaştırma alanında da çağ atlatıyoruz.

Ülkemizde meşru rekabet zemininde mücadele edemeyenler tek taraflı yaptırım tehditleriyle bizi yolumuzdan çevirmeye çalışıyor. Bir süredir gündemde olan ABD yaptırımları açıklandı. Çok net ifade ediyorum 2017'den bu yana CAATSA konusunda hiçbir ülkeye Türkiye’den başka bu yaptırım uygulanmamıştır. İlk defa bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmıştır.

Bu nasıl bir müttefikliktir?

Bu nasıl bir ittifaktır? Bu nasıl bir müttefikliktir? Bu karar ülkemizin egemenlik haklarına yönelik aleni bir saldırıdır. Kararın gerekçesi nedir? Gerekçe, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi almasıdır. Peki, Türkiye bu yola ne için başvurmuştur? Amerika çok zuun zamandır kendi elindeki hava savunma sistemlerinin ülkemize satışına izin ermiyor. Kaldı ki F-35 uçaklarının bine yakın parçasını Türkiye üretiyor ve Amerika’ya veriyor. Senato’da çıkan engellerin yanı sıra, bu sistemleri almak için istediğimiz şartların hiçbirini karşılamayan Amerika, biz ihtiyacımızı başka bir yerden karşıladık diye yaptırım silahını çekmiştir.

Önümüze konan, Türkiye'nin S-400 alması ve bu sistemin hiçbir teknik izah getirilemeyen F-35’ler için, paranın büyük kısmını verdiğimiz halde tehdit teşkil ettiği iddiası sadece bir bahaneden ibarettir. Asıl amaç, ülkemizin savunma sanayiinde son dönemde başlattığı atılımların önünü keserek yeniden bizi mutlak olarak kendilerine bağımlı hale getirmektir. Üstelik bunu kendi yayınladıkları raporda alenen belirtiyorlar.