Milli Gazete yazarı Zeki Ceyhan bugün yayınlanan 'Korkmuyorlar mı?' başlıklı yazısında dikkat çeken ifadeler kullandı.

Zeki Ceyhan, Eski Başbakan Ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile Eski Bakan ve Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaşadıkları ayrışmaya dair değerlendirmede bulundu.

"Önümüzde bir fotoğraf var! Fotoğrafta yan yana üç kişi görülüyor. Ortada Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. Sağında DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan! Solunda ise Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu! Hemen anlaşılacağı üzere bu fotoğraf düne ait bir fotoğraf! Dün yan yana olanlar, bugün karşı karşıyalar! Dün birbirlerine övgüler düzenler, bugün birbirlerini bir kaşık suda boğmaya hazırlar. Dün birbirlerini sevenler ve hürmette kusur etmeyenler, bugün birbirlerinden nefret ediyorlar." diyen Ceyhan, söz konusu duruma dair Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın yanında olanlara seslendi.

Davutoğlu ve Babacan'ın Erdoğan ve AK Parti ile yaşadığı ayrışmaya dair satırlar kaleme alan Ceyhan, "Bu fotoğraf bugün Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olanların gözünü korkutmuyor mu? Yani bugün Erdoğan’ın hemen yanı başında bulunanlar “yarın biz de bu duruma düşer miyiz” korkusunu taşımıyorlar mı?" sorularını sordu.

ERDOĞAN İLE YOLU AYRILANLARA DA SESLENDİ: SESSİZ KALMALARININ HİÇ Mİ PAYI YOK?

Milli Gazete yazarı Zeki Ceyhan, bugün yayınlanan yazısında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan ile yolu ayrılanlara da seslendi. Ceyhan, "Evet, dün Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı başında yer alıp O’na övgüler düzenler bugün niye O’ndan yana yakıla şikâyetçiler?" dedi.

Zeki Ceyhan yazısının bu bölümünde şu ifadeleri sarf etti:

Evet, dün Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı başında yer alıp O’na övgüler düzenler bugün niye O’ndan yana yakıla şikâyetçiler?
“Sorun” sadece Erdoğan’da mı?
Kendilerinde “problem” yok mu?
Bu duruma gelmelerinde bulundukları makam ve mevkileri bir süre daha muhafaza edebilme adına sessiz kalmalarının hiç mi payı yok?
Elbette aralarındaki anlaşmazlık konuları bir günde ortaya çıkmış değil!
Kuşkusuz şimdi Erdoğan’a karşı cephe alanlar, “Düzelir ümidi ile sabrettik ve bekledik” diyecek ve umdukları düzelmeler gerçekleşmeyince de yollarını ayırdıklarını söyleyecekler.
Ama aradan geçen çeyrek asra yakın sürenin sorumluluğunun sadece Erdoğan’ın üzerine yıkılması haksızlık olmaz mı?
Bu sürenin sorumluluğu kuşkusuz dün hemen yanı başında oldukları halde bugün karşısında yer alanların da üzerindedir.