Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre Tarım ve Orman Bakanlığı bakan yardımcılığına TİGEM Genel Müdürlüğü görevini yürüten Ayşe Ayşin Işıkgece atandı.

2018'de içki masasındaki görüntüsüyle basında gündeme gelen Ayşe Ayşin Işıkgece, Resmi Gazete'nin 8 Ocak tarihli nüshasında  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Tarım ve Orman Bakanlığı bakan yardımcısı olarak atandı.

Ayrıca  Milli Gazete yazarı Sadettin İnan da 2018'de dönemin TİGEM Genel Müdürlüğü ve yeni Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece hakkında ''İçki Şişesiyle yakalanan müdire'' başlıklı yazı kaleme almıştı.

İçki şişesiyle yakalanan müdire!

“O” fotoğraf 20 gün öncesinden bize de gelmişti ama geliş şeklini biraz araştırınca haber yapmaktan vazgeçmiştik. Ancak “O” fotoğraf geçtiğimiz günlerde bir gazetede haber oldu. “O” fotoğrafın haber değeri taşıyıp taşımadığından ziyade yapılan haber, son yıllarda “kamuoyu duyarlılığı” açısından yaşadığımız çelişkiyi anlatması bakımından iyi bir örnek oldu.  Önce “O” meşhur fotoğraftan bahsedeyim. Geçtiğimiz Ağustos ayında TİGEM Genel Müdürü olarak atanan Ayşe Ayşin Işıkgece’nin bir restoranda arkadaşlarının da bulunduğu bir ortamda içki şişesi ve kadehleriyle çekilmiş fotoğrafı 15-20 gündür ortalıklarda dolaştırılıyor. Bu fotoğraf ortalıkta gerçekten insanların harama karşı hassasiyetlerinden mi yoksa başka bir maksatla mı dolaştırılıyor bilemiyorum ama bu fotoğrafın ısrarla haber yaptırılmak istenmesi benim kafamı karıştırmıştı. 

Zaten bundan dolayı da “O” fotoğrafın haberini yapmamıştım. Daha açık söyleyeyim, “alkole karşı bir hassasiyeti yok” diyerek bir kadın yöneticinin özel hayatıyla ilgili bir fotoğraf üzerinden haberini yapmak işime gelmedi.

Malumunuz TİGEM’de yaşanan “şaibeli hayvan alımıyla” ilgili günlerdir haber yaptık. Ama kimse oralı olmadı! İçki şişesinden duyulan rahatsızlığı, nedense TİGEM’deki şaibeli işlere karşı göremedik! Bu fotoğraf AKP’li eski milletvekillerinin WhatsApp gruplarında bile dolaştırıldı. Eski milletvekilleri birbirlerine “nasıl olur diye” bu fotoğrafı gösterdiler. Ama dedim ya bu fotoğraftan rahatsız olanlar TİGEM’de hayvan alımında ortalıkta dolanan “milyon dolar rüşvet” iddialarıyla ilgili hiç ilgilenmediler!  Yeni Bakan Pakdemirli’nin haberlerimiz üzerine TİGEM’e müfettiş gönderdiğini biliyoruz. Müfettişlerin incelemelerinin sonucunda gereken yapılacak mı yapılmayacak mı bilmiyorum ama kamudaki “yolsuzluk”, “rüşvet”, “adrese teslim ihaleler” ve “şaibeye” karşı vicdanlardaki duyarsızlığı anlayamıyorum. Bu duyarsızlıktan dolayı olsa gerek artık kamuda amiyane tabirle “çalmak çırpmak” normalleşmiş durumda! Burada kesinlikle yanlış anlaşılmasın, Allah’ın haram kıldığı içkiyi savunur duruma düşmek istemiyorum. Ancak içki haramsa, hırsızlık helal mi? İçki haram da rüşvet helal mi? İçki haram da ihaleler üzerinden yolunu bulmak helal mi? İçki şişesine gösterilen hassasiyet, “kamudaki yolsuzluk” ve “şaibeli işlere” karşı neden gösterilmiyor?  15 Temmuz’da millet vatanını kurtarmaya çalışırken, birileri yandaşlarına para aktarmanın derdindeydi! Suçüstü yakaladık ama kimsenin umurunda olmadı! Kamuoyunu bırak, ne Bakanlık müfettişlerinin umurunda oldu ne de savcıların!

Çiftçi için önemli bir kurum olmasına rağmen TİGEM, yanlış yönetimlerden dolayı bugün batma noktasına geldi. Personelin maaşı bile bankalardan çekilen kredilerle ödeniyor. Anlayacağınız durum bu kadar vahim! Ama kimin umurunda? Koskoca TİGEM nasıl olur da batma noktasına gelir? Kimse burayı sorgulamıyor. Bugün sertifikalı hububat tohumunda önemli bir payı var ama TİGEM’in öyle arazileri var ki, yabancı tohum firmalarının kontrolünde olan mısır, ayçiçeği, pamuk, şeker pancarı ve patates tohumunda da Türkiye söz sahibi olabilir ama bunlar kimsenin umurunda değil!

Bir önceki meşhur Kaymakam Genel Müdür döneminde kurumun “yetişmiş insan gücü” kurum yönetiminden saf dışı edilerek, TİGEM’in üstlendiği görevle ve tarım sektörüyle hiç alakası olmayan Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan, Aile Bakanlığı’ndan, MİT’ten kendi yakın arkadaşları kuruma yönetici olarak getirildi. Ama kimse buradaki keyfiliği bile sorgulamadı!  Şu detayı da verirsem TİGEM’in nasıl yönetildiği daha iyi anlaşılmış olacak. Kurumu bilen yöneticiler görevden alınıp, bunların yerine kurumla ve sektörle hiç alakası olmayan insanlar yönetici olarak getirildiği için yürüyen işlerde ciddi bir zafiyetler yaşanmaya başladı. TİGEM yönetimi de bu zafiyetin önüne geçmek için dışarıdan tarımı, sektörü bilen danışmanları çalıştırmaya başladılar. Yani TİGEM’deki üst düzey yöneticiler kurumla ilgili bir şey bilmedikleri için özel ücretle çalıştırmaya başladıkları danışmanlardan yardım aldılar.  Yani anlayacağınız devasa TİGEM göz göre göre batıyor, bunların hiçbiri haber olmuyor ama konu “içki şişesi” olunca “hassasiyetlerimiz” zirve yapıyor!

Kaynak: Milli Gazete