Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın termik santraller ile ilgili veto ettiği yasa teklifi ile ilgili gazeteci-yazar Murat Yetkin, "Erdoğan’dan habersiz iş çeviren AKP yöneticisi kim?" diye sordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2 Aralık’ta termik santrallerin bacalarına hava kirliliğini azaltan filtreler takılmasını üçüncü defa erteleyen yasayı veto etmesi siyaset koridorlarında öne çıkan başlıklardan biri. İşin perde arkasında "başkanlık" sistemine yönelik eleştirilerin öne geçilmesi için göstermelik bir veto olduğu iddiası da öne sürülürken gazeteci-yazar Murat Yetkin, yasanın AKP ve MHP oylarıyla TBMM'den geçtiğini hatırlatarak, "İnsan sormadan edemiyor: Yoksa artık AK Parti yöneticileri, aynı zamanda genel başkanları olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sormadan yasa tasarısı hazırlamaya mı başladı?" diye sordu.

Muhalefetin itirazları etkisiz kaldığına dikkat çeken Yetkin, sözlerine şöyle devam etti ve şunları yazdı:

"TBMM Genel Kurulu’na inen yasa tasarısı, AK Parti ve MHP oylarıyla 21 Kasım’da kabul edilerek 22 Kasım’da onay için Cumhurbaşkanlığına gönderilmişti. Bu durum gözleri öncelikle AK Parti Grup Başkan Vekillerine çeviriyordu; yani Mehmet Muş, Bülent Turan, Özlem Zengin, Muhammed Emin Akbaşoğlu ve Cahit Özkan. Çünkü onlardan habersiz herhangi bir yasanın oylamaya sunulması, vekillere o yönde oy verdirilmesi mümkün değildi. Bu durumda MHP grup Başkan Vekili Erkan Akçay’ın da bir sorumluluğu olduğunu düşünmek gerekiyor."

AKP'nin eski Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın, 2 Aralık’ta, yani Erdoğan yasayı veto ettikten sonra, AKP Genel Başkan yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal’ın yasa tasarısına zaten karşı olduğu için oylamaya katılmamış olduğunu duyurduğunu hatırlatan Yetkin, "Söz konusu santrallerden ikisi Kahramanmaraş’ta, Afşin-Elbistan kömür yataklarında kuruluydu. Bacadan çıkan zehirli gazlar parti ayrımı yapmadan herkesi zehirliyordu.

Erdoğan’ın kararında CNN Türk’ün bacalara filtre takılmasının zararları üzerine –cehaletten ya da önceliği insan sağlığına değil de kârlılığa veren anlayıştan değilse, muhtemelen göze girmek için- yapılan o talihsiz habere yükselen tepkinin de payı olmuş mudur? Kestirmek güç" görüşünü dile getirdi.

Yetkin, sonuç olarak Erdoğan'ın bütün yürütme yetkisini elinde topladığı başkanlık sistemine geçildiğinden bu yana ilk defa, kendisinin genel başkanı bulunduğu AKP tarafından Meclis'e getirilip, geçirilmiş bir yasayı veto ettiğine dikkat çekerek şöyle yazdı:

"Daha önce Meclis’te yasayı ateşli şekilde savunan Grup Başkan Vekili Mehmet Muş, o kısmın tasarıdan çıkarılıp yeniden oylanacağını duyurdu."

Yetkin, bu gelişmeye ilişkin iki muhtemel nedeni ise şöyle açıkladı:

"1- Kamuoyu yoklamalarında da toplumda yükselen çevre duyarlılığını ve kirliliğe duyulan tepkiyi değerlendiren Erdoğan, danışıklı dövüşle Meclis’ten geçen “daha fazla kâr için, kirletmeye devam” yasasını veto etti; bu doğrusu komplo teorisi kokan bir tez ama kuliste konuşulduğu için yazdım,

2- Erdoğan, kendi partisi içinden gelen tepkiler dâhil, kamuoyunun tepkilerini dikkate almak ve kendi bilgisi dâhilinde hazırlanan ve Meclis’te AK Parti-MHP oylarıyla kabul edilen yasayı geri çevirmek zorunda kaldı.

Eğer neden buysa, Erdoğan-Bahçeli iktidar blokunun yerel seçimlerde aldığı yenilgi ardından yeni bir dönüm noktası saymak gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün yürütme gücünü elinde tutmasına rağmen, halkın ne dediğini dikkate almak zorunda kalıp kararlarını değiştiren bir aşamada bulunuyor."