Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığı, “makul sürede yargılanma hakkının ihlali” nedeniyle yapılan başvuru üzerine ihlal kararı verdi.

Bursa’nın Orhangazi İlçesi’nde hukuka aykırı bir şekilde kurulmasına izin verilen Amerikan Cargill fabrikasıyla ilgili yargı kararlarını uygulamayan dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen hakkında açılan ve 14.5 yıldır sonuçlanmayan tazminat davasına ilişkin çarpıcı bir karar çıktı.

Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu, davada adil ve makul sürede yargılama yapılmadığı için “hak ihlali” bulunduğuna kararı verdi. AKP hükümeti tarafından özel yasalarla korunan Amerikan Cargill’e karşı verilen hukuki mücadelesinde, hak ihlali gerekçesiyle “tazminat” kararı çıktı.

Odatv'nin haberine göre,Komisyonun kararının ardından davacı hukukçular bir basın açıklaması yaparak konuyla ilgili süreci paylaştı. Bursa Barosu’nda yapılan basın açıklamasına Bursa Barosu Başkan Yardımcısı Av. Metin Öztosun, Genel Sekreter Av. Hüsniye Altın Yeşil, Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Eralp Atabek, tazminat davasını açan Av. Ali Arabacı, Av. Yahya Şimşek ve Av. Cumhur Özcan ile vekil olarak ilgili başvuruları yapan Av. Erol Çiçek katıldı.

ERDOĞAN’A TAZMİNAT DAVASI AÇILDI

Avukat Erol Çiçek'in verdiği bilgiye göre Cargill davasıyla ilgili süreç özetle şöyle gelişti: Bursa Barosuna bağlı avukatlar Ali Arabacı, Yahya Şimşek ve Cumhur Özcan, 2005 yılında Bursa Valiliği ile Başbakanlık’a başvurarak, Cargill fabrikasıyla ilgili Yüksek Planlama Kurulu kararı, imar planı ve buna dayanarak çıkarılan inşaat ruhsatının Bursa 2. İdare Mahkemesi’nce verilen iptal kararlarının uygulanmasını istediler. Mahkemenin iptal kararının uygulanmamasının ardından harekete geçen avukatlar, “İdari Yargılama Usulu Yasası” uyarınca dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen, Bursa Valisi Oğuz Kaan Köksal, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin ve Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Turgut hakkında tazminat davası açtılar.

BAŞBAKAN ERDOĞAN VE BAKAN ERGEZEN SORUMLU

Mahkeme, sadece Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Turgut hakkında tazminata hükmederken, bu karar, diğer davalılar hakkında da tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle temyize gönderildi. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay Özel Dairesi diğer davalılar hakkında da tazminata hükmetti.

Açılan davada, diğer davalılar tazminata mahkum edilmemiş, Yargıtay’ın bozma kararlarına karşın yerel mahkeme kararında direnmişti. Yeniden temyiz başvurusu üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da kararı usul ve yasaya aykırı bularak dosyayı ilgili daireye göndermişti.

HUKUKÇULAR ADALET ARAYIŞINDAN GERİ ADIM ATMADI

Ancak uzun süre yargı kurumları arasında gidip gelen dosyanın peşini bırakmayan hukukçular adalet arayışını sürdürürken 2013 yılında çıkarılan "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun” davada yeni bir yol açtı. Söz konusu davada makul süre içerisinde yargılanma hakkının ihlal edildiğini öne süren Avukat Erol Çiçek, yeni çıkarılan kanuna dayanarak davacılar adına Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.

“MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKI İHLAL EDİLDİ”

Avukat Çiçek'in 3 Ocak 2019 tarihinde Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu’na yaptığı başvuru, 21 Ekim 2019'da kabul edildi. Başvuruyu kabul eden Komisyon, müracaat edenlerin "makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine" karar verdi. Komisyon ayrıca, kararın "hızlandırıcı etki" yapması ve daha fazla sürüncemede kalmaması için, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne bildirimlerde bulundu.

“YARGI BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ DEĞİL”

Davacılar adına başvuruyu yapan Avukat Erol Çiçek, "Bu dava bile tek başına, ülkemiz adalet sisteminin içine düşürüldüğü durumu göstermeye yeterlidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına, yasaya aykırı bir şekilde eylemli olarak direnen hakimler, karar vermemek için davayı çeşitli nedenlerle uzatıp; bugün itibarıyla 14,5 yıl sürmesine neden olmuşlardır. Dava şu anda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndadır. Bu davada, Anayasa açıkça çiğnenmiştir ve bir kez daha görülmüştür ki, ülkemizde yargı bağımsız değildir; bağımsız olmadığı için de tarafsız olamamaktadır. Ülkemiz adalet sisteminin içine düşürüldüğü bu durum, hukuku ve insan haklarını savunmakla görevli biz avukatları derinden üzmüştür" diye konuştu.

“İDARENİN TEMYİZ HAKKI YOK”

Davacılardan Av. Ali Arabacı da, bir soru üzerine "Hem tazminatın azlığı nedeniyle, hem de yargılama giderleri konusunda hüküm verilmediği için İdare Mahkemesi’ne itiraz edildi. Oradan geldikten sonra bakanlık üç ay içinde tazminatı ödemek zorunda. Burada idarenin temyiz hakkı yok" dedi.

“ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER EDİRNE SINIRINA KADAR GELİYOR”

Bu davaların Türkiye’nin nasıl yönetildiğini gösteren somut bir yargılama süreci olduğuna dikkati çeken Arabacı, "Tam 22 yıldır devam eden bir süreç. Biz Anayasanın ikincisi maddesine göre sosyal hukuk devleti olduğumuzu sanıyoruz ama bizi hep aldatıyorlar. Uluslararası sözleşme hükümleri ancak Edirne sınırına kadar geliyor. Türkiye’de görmek mümkün değil. İkiyüzlülük diz boyu. Türkiye bunları aşmak zorunda, eğer uygarlaşmak istiyorsa" görüşünü dile getirdi.

Yusuf Yavuz

Rabia Deniz