Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı, AKP'li ve eski  Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın katıldığı bir televizyon programındaki sözlerini köşesine taşıdı.

"Arınç bile kodese girme korkusu yaşıyorsa yandık demektir" başlıklı yazısında AKP iktidarının korku iklimi oluşturduğunu ifade eden Ataklı, "Bülent Arınç “korkuyormuş” gibi yaparak aslında Erdoğan’ın ülkeyi nasıl korkutarak yönettiğini çok ironik biçimde anlatıyor" dedi.

İşte Can Ataklı'nın yazısı şu şekilde:

"Deyim 10 yıl kadar önce çıkmış ve yayılmıştı.

Erdoğan’a önceleri “ölümüne” destek veren, saçlarını süpürge eden bir grup “yetmez ama evetçi” daha sonra durumun sandıkları gibi olmadığını anlayıp “demokratik” eleştirilere başlamışlardı.

İşte bu grup ciddiye alınmamaya başlandığında Erdoğan iktidarını “korku imparatorluğu” diye tanımlamaya başlamıştı.

Tabii bu tanımı kullananların hepsini perişan etti AKP genel başkanı.

Bir kısmı hapiste, bir kısmı yurt dışına kaçtı, bir kısmı kuyruğunu kısmış kedi gibi kendi dünyasına çekildi.

Tabii aslında o “korku imparatorluğu” kabusu ülkenin üzerinden kalkmadı.

Herkes korkuyor, konuşmaktan çekiniyor, üstüne şimşekleri çekmekten kaçınıyor.

Ama eğer bu işin ucu bu iktidarın kurucu ilk 4 isminden birine de dayanmışsa anlayın artık siz.

Bülent Arınç “korku imparatorluğunu” o kadar güzel anlattı ki artık kimsenin söyleyecek sözü olamaz.

Erdoğan’ın çok yüksek maaşla danışmanlığını yapan Bülent Arınç, Konya’daki Kanal 42’ye konuk oldu.

“Yaşayan hafıza” programının sunucusu Cihad Doğan “Çok önemli isimleri konuşacağız. Sizin Tayyip Bey ile olan çalışmalarınızı, diyaloglarınızı konuşacağız ve şimdiki Türkiye’yi de konuşacağız” deyince Bülent Arınç hemen müdahale etti ve “Bence bu büyüklerimizi konuşalım, bu program böyle gitsin, günümüze gelme” dedi.

Arınç daha sonra bir fıkra ile “kodese girme” korkusunu! dile getirdi.

Arınç şu fıkrayı anlattı; ”Adam Rize’de bir suç işlemiş de İstanbul’a getiriyorlar. Rize misalini vermeyeyim de yanlış anlayanlar çıkabilir. Samsun diyelim isterseniz buna. Rize ve  Trabzon’un dışında bir il olsun ki birileri huylanmasın. Anlat bakalım şu olayı diyor, karşısındaki adam.

Çıktık diyor, bir fırtına, bir fırtına, bir fırtına… Sonra… E işte bir fırtına… Gel bakalım İstanbul’a doğru falan… O fırtınayı da atlattık, başka bir limana geldik, bir fırtına daha başladı, şu oldu, bu oldu. Artık İstanbul’a gelemeyince iki saat boyunca, yav sadede gel… Geleyim de beni kodese mi tıkacaksınız demiş adam…”

Tabii işin esprisi bir yana, Bülent Arınç “korkuyormuş” gibi yaparak aslında Erdoğan’ın ülkeyi nasıl korkutarak yönettiğini çok ironik biçimde anlatıyor.

İnşallah başına kötü bir şey gelmez."