Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. Bazı emekli amirallerin bildirisiyle ilgili konuşan sert ifadeler kullandı. "Çok açık net söylüyorum, şu anda emekli generallerin merkezinde CHP’nin kendisi var. 104'ün içinde CHP üyesi olanlar var, araştırmalar devam ediyor. " diyen Erdoğan, "CHP bir grup emekli amiralin buram buram darbe kokan bildirisini aklamaya çalışıyor. Bunun hesabını çok ağır vereceksiniz." diye konuştu. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren Erdoğan, "Kılıçdaroğlu dün hızını alamayıp, işi salgınla mücadelede ülkemizin en yetkin isimlerinden oluşan Bilim Kurulu'na saldırmaya kadar vardırdı. Vah zavallı. Biz salgınla mücadeleyi siyaset üstü, milli bir mesele olarak görüyoruz. Bilim Kurulu üyelerimize kadar verdikleri hizmetler için de kendilerine teşekkür ediyorum. Kılıçdaroğlu'nun bir dakikalık şov uğruna bunca emeği ayaklar altına almasının takdirini sağlık çalışanlarına bırakıyorum." dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Hükümete geldiğimizde demokrasinden kalkınmaya kadar her alanda yokluk, yoksulluk, yasaklar ve zulüm arenası haline getirilmiş bir ülke devraldık. Eski Türkiye ile bugünkü Türkiye'nin mukayesesini her fırsatta milletimizle paylaşmamız gerekiyor.

AK Parti iktidara geldiğinde CHP Genel Başkanı herhalde ellilerinin başındaydı. Kendisinden 20 yıl öncesinin Türkiye'si ile bugünün Türkiye'sini elini vicdanına koyarak karşılaştırmasını istiyoruz. Gittiği yollar aynı yollar mı, gördüğü yollar aynı yollar mı, gördüğü binalar aynı binalar mı, aldığı hizmetler aynı hizmetler mi, ülkenin vizyonu aynı mı?

Bir günden bir güne bu zatın ağzından memlekete şöyle iyi bir şey de yapıldı sözünü duymadık.

Tam tersine CHP Genel Başkanı, tüm konuşmalarında yarısı yalan, yarısı yanlış bir sürü iddia ortaya atıyor. Kendisi İzmir milletvekili. İzmir'e bir bak ya. İzmir'e neler yaptı bu iktidar. Çevre illerle, uzak illerle başta İstanbul olmak üzere, Ankara olmak üzere buralara ne gibi bağlantılar yapıldı? Ne gibi yatırımlarla İzmir buralara bağlandı? CHP'nin geçmişinden bugüne İzmir'e yapılmış en ufak bir yatırım var mı ya?

Öyle ki bir grup emekli amiralin buram buram darbe iması kokan açıklamalarını ekonomiyle ilgilendirerek gündem saptırma olarak aklamaya çalışacak kadar şirazesinden koptu. Darbecinin emeklisi, muvazzafı olmayacağını bilmeyecek kadar bunlar cahil. Yoksa bu bir sinsilik mi? Orasının takdirini milletimize bırakıyorum. Bununla da kalmayıp bizi herkesi terörist, herkesi darbeci ilan etmekle suçluyorlar. Tabii kendileri teröristlerle al takke ver külah ilişkisi içerisinde oldukları için teröriste terörist dememizden rahatsız oluyorlar.

Çünkü bakıyorlar ki Gabar çökertildi, Cudi çökertildi, Tendürek çökertildi, Bestler Deresi çökertildi. Bütün bunları gördükçe rahatsız oluyorlar. Daha da ileri giderek, çıkmış bunlardan bir tanesi Suriye sınırında bazı yerleşik durumlar olabilir, bu çok daha isabetli olur diyecek kadar şirazesini kaybetmiştir. Kim bu? Bu da sözcüleri.

Kendileri tüm hayatları boyunca iktidarı darbe ve vesayet gölgesinde aradıkları için darbeciye darbeci dememizden de huzursuzluk duyuyorlar. Teröristle, darbecilerle mücadelemizi ekonomiyle ilişkilendirerek kendi akıllarınca bir taşla iki kuş vurmanın hesabını yapıyorlar. Hem terörist ve darbecileri aklıyorlar hem de ekonomi üzerinden milletimizin özellikle de gençlerimizin umudunu kırarak ülkemizi güven ve istikrar yerine kaos iklimine yönlendirmeye çalışıyorlar.

Türkiye daha 15 Temmuz acısının yaralarını saramamışken, bir grup emekli askerin aslı astarı olmayan meseleler üzerinden milli iradeyi, ülkenin seçilmiş yönetimini tehdit etmelerini küçümseyen, darbecinin ta kendisidir. Çok açık, net söylüyorum, şu anda bu emekli generallerin merkezinde CHP’nin kendisi vardır. Bu 104’ün içerisinde şu anda CHP üyesi olanlar vardır. İncelemeler devam ediyor. Kim bilir daha ne kadar çıkacak. Hadi 15 Temmuz'da Bay Kemal, tankların arasından sıvışıp, milletin sokakta verdiği mücadeleyi rahat koltuklarında kahve içerek televizyonda seyretmiş olabilirsin. Bu senin korkaklığındır. Bundan sonra yemezler, bundan sonra yutmazlar. Bundan sonra hesabını bu işin çok ağır vereceksiniz. Siz kaçacaksınız, biz kovalayacağız. Zira darbe heveslilerini bu derece hararetli bir şekilde savunmanıza asla millet müsaade etmez, biz de müsaade etmeyiz. Demek ki mesele korkaklık, mesele yüreksizlik, mesele geçmişten utanmak değilmiş.

Oturduğu koltuğa mide bulandırıcı bir kaset kumpasıyla getirilen bu zata diyet olarak darbecilerin sözcülüğü vazifesinin tevdi edildiği anlaşılıyor. Aksi takdirde akıl ve izan sahibi hiçbir siyasetçi, doğrudan kendi varlığını hedef alan anti-demokratik bir girişim karısında böyle bir girişim karşısında böyle bir tavır içine giremez. Kendi iktidarını ülkenin ve milletin felaketinde gören bu habis zihniyeti en az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz.