Sözcü yazarı Çiğdem Toker bugün kalem aldığı yazısında Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının  Merkez Bankası üzerindeki borç etkisini kaleme aldı.

Toker, yazısında KKM'nin TL'den dövize kaçışı durdurmak için getirildiğini belirterek uygulamanın gerçek amacının dışına çıktığını vurguladı. KKM'ye ilişkin tartışmaların giderek büyüdüğüne dikkat çeken Toker, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın 2023 yılı bütçe kanun teklifi görüşmelerinde ifade ettiği sözleri yeniden gündeme getiridi.

Toker yazısında şu ifadeleri kullandı:

Oktay, KKM'yi doğal olarak savunuyor. Hatta 'tabana yayıldığı' görüşünde. Vatandaşların ve şirketlerin KKM uygulamasına 'büyük teveccüh gösterdiğini' belirttikten sonra paylaştığı veriler önemli: '21 Ekim 2022 tarihi itibariyla KKM'ye katılan sayısı 2.3 milyon kişiyi aşarken, toplam tutar da 1.45 milyon TL'yi geçmiş ve mevduattaki TL payı yüzde 50'ye yaklaşmıştır.'
Oktay, KKM uygulamasının bütçeye maliyetinin 84.9 milyar TL olduğunu söyledi ve 'Zaten bu da yine Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmaktadır' diye ekledi.
KKM hesapları gerçekten de Oktay'ın belirttiği gibi tabana mı yayıldı? Görüşmeler gece geç saatlerde kapanmadan kısa bir süre önce  CHP'li Kuşoğlu'nun değerlendirmesi fikir verebilir:
'Bir kişiye ait beş altı hesap, on hesap olabiliyor. Üç beş bankada olabiliyor. Varlıklı kişiler bunlar, farklı bankalarda ve çok fazla hesap açabiliyorlar; Euro hesabı, altın hesabı, döviz hesabı, TL hesabı. Dolayısıyla, bunun 1 milyonun altında olduğu kesindir, belki 500 binin altındadır. 
Oktay'ın Komisyon üyelerinin  sorularını yanıtlarken belirttiği bir diğer ilginç ayrıntı da maliyet tartışmasına ilişkindi. Oktay, 'KKM sebebiyle Merkez Bankası'nda oluşan maliyet, Hazine ve Maliye Bakanlığı'mızın açıkladığı maliyetin altındadır dedi. Cumhurbaşkanı yardımcısı 'Yaklaşık yüzde 75'i civarında olduğunu tahmin ediyoruz