Gazeteci İpek Özbey 2022 yılının ilk söyleşisini son dönemlerde dikkat çeken hamleler yapan, cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı tartışmalarıyla gündemden düşmeyen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'In hedefindeki isim; Ana Muhalefet Lideri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile gerçekleştirdi. Halk Tv Yazarı Özbey, Kılıçdaroğlu ile Ankara'da bulunan CHP Genel Merkezi'nde bir araya geldi. Özbey, Kılıçdaroğlu ile gündemde olan konuşmalara ilişkin konulara değindi.

AKP VE MHP'NİN İDDİALARINA YANIT

Özellikle AKP ve MHP'nin ve yandaş medyanın sık sık ''CHP'nin içinde adaylık çatışması var'' sözleri ile ilgili soru sordu. Kılıçdaroğlu bu açıklamaların bir tuzak olduğuna dikkat çekti ve ne kendisinin ne de İmamoğlu ile Yavaş'ın böyle bir gündemi olmadaığını ve tartışma yaşamadığının altını çizdi. İşte röportajın dikkat çeken o kısmı:

KILIÇDAROĞLU'NDAN İMAMOĞLU VE YAVAŞ AÇIKLAMASI

Devlet Bahçeli, “Zillet ittifakının cumhurbaşkanı adaylığı konusunda kıran kırana bir rekabet var” diyor. Siz Mansur Yavaş ya da  Ekrem İmamoğlu'nu rakip olarak görüyor musunuz?

Hayır, rakip olarak görmüyorum. Öyle kıran kırana bir rekabet falan da yok. Onların bu açıklamalarla hedeflediği şey şu: Acaba bunların içine bir nifak sokabilir miyiz? İttifakı dağıtabilir miyiz? CHP’yi karıştırabilir miyiz? Böyle bir arayış içindeler. Bunlar çocukça…

“Ekrem İmamoğlu Mansur Yavaş ile kavga etsin, Kemal Kılıçdaroğlu Ekrem İmamoğlu’yla kavga etsin”… Diyelim senaryo bu… Hiç bu durumu idare etmek zorunda kaldığınız, az da olsa bunu başardıkları bir an oldu mu?

Yoo, hayır. İpek Hanım; hem ben, hem belediye başkanı arkadaşlarım bunları gülerek karşılıyoruz.

Nasıl yani? Bunlar söylendiğinde ne yapıyorsunuz?

''AKIL TUTULMASI''

Telefonda konuştuğumuz zaman “Biraz daha konuşsunlar” diyerek dalga geçiyoruz. Büyük bir samimiyetle söylüyorum, öyle bir ortam yok. Şöyle bir yalan da attılar: “Ekrem Bey randevu istedi, Kılıçdaroğlu vermedi…” Akıl tutulması gibi bir şey. Bunu söylerken hiç değilse sor, hadi bana ulaşamadın, basın koordinatörümüze sor, Ekrem Bey’e, onun arkadaşlarına sor, “Böyle bir şey oldu mu?” Yok, hayal âlemindeler…

Meseleye bir de öbür tarafından bakalım: 31 Mart seçimlerinde kimse tanımıyorken, -hatta bu yüzden çok eleştirildiğinizi hatırlıyorum- Ekrem İmamoğlu’nu adaylığa ikna eden sizdiniz. Yani aslında Kemal Kılıçdaroğlu kendi rakibini mi oluşturdu?

''ORTAK POLİTİKA BELİRLİYORUZ''

Eğer aramızdaki ilişkiyi rekabet ilişkisi olarak algılarsak hatayı orada yaparız. Aramızda bir rekabet falan yok. Ben genel başkanım, o İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. Benim görevim farklı, onun görevi farklı. Benim söylemlerim farklı, onunkiler farklı. Dolayısıyla her birimiz kendi alanımızda başarılı olmak istiyoruz. Bu aynı zamanda güç birliğini, birlikte mücadele etmeyi gerektirir. Sadece İstanbul değil, Ankara, İzmir, Mersin, Antalya, Aydın da… O yüzden bir araya gelip, ortak politika belirliyoruz. Dolayısıyla kimse kimseye rakip değil, herkes kendisine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmek için çaba harcıyor. Bizim politikamız bu. İnsanlar farklı yorumlayabilirler. Eğer bir yarışsa belediye başkanları kendi aralarında yarışıyorlar. Güzel şeyler yapıyoruz. Bunlara tabii Erdoğan tahammül edemiyor.