“Tüm dünyayı etkisi altına alan Korona Virüsü (COVID-19) hayatımızı hem sağlık hem de ekonomik açıdan küresel bir krizin içerisine sokmuştur. Turizm sektörü de bundan en fazla payı alan sektörlerin başında gelmektedir.” diyerek sözlerine başlayan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi CHP Antalya Milletvekili Av. Cavit ARI, 

“Küresel anlamda yıllık turizm pazarı 1,7 trilyon dolardır. Turizmde şu ana kadarki ekonomik kayıp 600 milyar doları bulmuştur. Rakamın yıl sonunda en az 1 trilyon dolara çıkmasını öngörülmektedir. Yani kayıp inanılmaz boyutlarda. Turizmin etkilediği sektörlerle birlikte rakam 5 trilyon dolar olarak gerçekleşecektir. Ayrıca 50 milyon kişinin işini kaybetmesi bekleniyor. Ülkemizde de durum pek farklı değildir. Sektörün ülke ekonomisine katkısı 35 milyar dolar seviyesinde olup, turizmin başkenti olan Antalya’mızda çalışan 900.000 Türkiye genelinde ise 3-3,5 milyon turizm işçileri, orta, üst Düzey yöneticiler vardır. Aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 10-15 milyon yurttaşımız söz konusudur. Virüsün neden olduğu krize karşı alınan önlemlerde her sektörde olduğu gibi Turizm sektöründe de işverenler tarafında ilk olarak emektar işçilerimiz kapı önüne konmaya başlanmıştır. Açıklanan tedbirlerde de ilk olarak işverenler dinlenmiş ve talepleri yerine getirilmiştir.” diyerek açıklamasına devam etti ve “Devletimizin Korona Virüsü salgınının etkilerini azaltmaya yönelik açıkladığı “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketi içinde turizm sektöre yönelik açıklanan tedbirler olması sevindiricidir ama maalesef çok yetersizdir. Sonrasında duyurulan “Kısa Çalışma Ödeneği” de sektör temsilcileri tarafından dile getirilen bir öneridir ama bu haktan yararlanma koşullarının genişletilmesi gerekmektedir.

Bunun için;

* Son üç yılda 600 gün prim ödemiş olma şartı kaldırılmalıdır.

* Son işyerinde 120 gün şartı kaldırılmalıdır.

* Askı denilen ve tüm turizm işçilerine yıllardır eziyete, zulme dönüşmüş madde kaldırılmalıdır.

* Sezonda işbaşı yapmayı bekleyen tüm turizm işçileri de kapsama dahil edilmelidir.

Bu şekilde sektördeki tüm turizm emekçilerini kapsayan, sağlıklarını geçim sıkıntısı yaşamadan koruyabilecekleri bir imkân yaratılsın.” diyerek konunun önemine dikkat çekti.