Geçmiş ekonomik krizlerden farklı olarak ülke ekonomisi uzun süredir derin bir bunalım yaşıyor. 2018’in yaz aylarında ABD'li Rahip Brunson kriziyle derinleşen krizden bir türlü kurtulamayan Türkiye'de, geniş halk kesimlerinin en önemli sorunu yüksek işsizlik ve borçluluk. Bu tablonun en ağır yükü ise işgücü piyasasına yeni girmeye çalışan genç kuşakların sırtında. Türkiye İstatistik Kurumu’nun en son yayımladığı şubat ayı verilerine göre 15 üstü yaş grubunda mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 13,4. Ancak yaş aralığı 15-24’e çekildiğinde bu oran yüzde 26,9’a fırlıyor. Başka bir ifadeyle, genç nüfus ülkenin genelinin yaşadığın işsizlik tehdidini 2 kat daha ağır yaşıyor.

İstihdam oranı da gençler için giderek düşüyor. Şubat ayı itibariyle 15-24 yaş arasında çalışabilir durumda olan her 100 gençten sadece 28,1’i istihdamda. Bu tabloda gençlerin kişisel olarak atabileceği adımlar da giderek sınırlı hale geliyor. Eğitimli olmak da iş bulmak veya konforlu bir hayat sürmek için yeterli kıstas değil. 2020 yılı ortalamaları hesaba katılırsa işsiz sayısı 4 milyon 62 bin. Buna karşılık üniversite mezunu olup da işsiz durumda olanların sayısı ise 1 milyon 88 bin. Yani her 4 işsizden 1’i üniversite mezunu.

DERİN DEPRESYON

Gençlerin ümitsizliği de cabası...

Birgün'ün aktardığına göre, TÜİK’in anketine “iş olsa çalışılırım ama iş bulma ümidim yok” cevabını verenler pandemiyle birlikte rekor üstüne rekor kırıyor. 2020 ortalamalarına göre sadece 15-24 yaş arasında bu durumda olan tam 319 bin genç var. Önceki yıl bu sayının 159 bin olduğu düşünülürse yıllık artış yüzde 100. Yaş aralığı 15-34 yapıldığında ümitsiz gençlerin sayısı 614 bine çıkıyor. Üstelik artık üniversite mezunları bir ümitsiz. Gençler ellerindeki diplomanın bile iş bulmada işe yaramayacağını düşünüyorlar. Resmi veriler dahi bu acı gerçeği ortaya koyuyor. Bu sıkışmışlık içinde gençliğin en azından bir kısmının çare olarak gördüğü veya bu bunalım günlerinde rahat bir nefes aldıracağını umduğu şeyler ise onları dolandırıcıların kucağına itiyor. Kamuoyu araştırmaları Borsa ve Bitcoin yatırımcılarının giderek artan oranda gençlerden oluştuğunu ortaya koyuyor. Küçük tasarruflarını buralara yönlendirip “bir umut” diyen gençler daha derin bir depresyonun içine hapsoluyor.

BORSA

Borsa İstanbul’ın Veri Analizi Platformu verilerine göre, 20 ile 34 yaş arasındaki borsa yatırımcılarının sayısı 2020’nin Ocak ayında 179 bin 624’tü. Bu sayı 2021’in Ocak ayında 639 bin 454’e yükseldi. Genç borsacıların sayısındaki bir yıllık artış oranı yüzde 255. Bu rekor artış ekonomik krizin en önemli sosyal sonuçlarından biri.

BITCOIN

Gençler için bir diğer kaçış ise Bitcoin alım satımı. 391 kişiyi mağdur eden kripto para platformu Thodex’te yaşanan krizin, en çok hangi yaş aralığını etkilediğine bakınca yine gençlik göze çarpıyor. Thodex’in geçen ay paylaştığı verilere göre, kullanıcıların yarıdan fazlasını 18-24 yaş aralığındaki ‘Z’ kuşağı oluşturuyor. Platformdaki yatırımcıların yüzde 26,5’i ise 25-34 yaş aralığında. Yani Thodex vurgununda parasını kaptıran her 100 yatırımcının 77’si 34 yaş ve daha altındaki kişiler.

BAHİS

Bahis oyunları ise bir diğer yükselen trend. Çoğu yasa dışı olduğu için oynayan sayısı bilinmiyor. Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun en son yayımladığı 2017 tarihli rapora göre o tarih için 18-50 yaş arasında 5 milyon kişi yılda 50 milyar TL’lik bahis oynuyor.

YOK OLAN UMUTLAR...

Sosyolog Tolga Gürakar ise genç nüfusun kripto paralara olan ilgisi üzerine Birgün'e konuştu. Gürakar, bu ilgiyi ekonomik kriz ve yoksulluk nedeniyle umutların yok olmasına bağlıyor. Bir örnekle açıklayan Gürakar, her türlü zevkin sınıfsal olduğuna dikkat çekiyor:

“10-11 kişinin çalıştığı bir üretim atölyesinde 3 bin 200 liraya çalışan askerliğini yapmış bir kişi tanıyorum. Bu çocuk şu anda evli değil. Borsa gibi alanlarda kazanma güdülerini hemen satış yapıp veya alım yapıp harekete geçiriyorlar. Daha küçük paraları katlayabilecek bir mekanizma kripto para mekanizmaları… Bu aslında her kesime hitap ediyor. Bu bahsettiğim kişi alt-orta gelir seviyesine sahip ve lise mezunu. Tek hedefi koyduğu parayı artırmak. Her gün bunu artırabilmek için sürekli bir takip halinde. 4 bin lirasını yatırmış, onu 7 bin lira yapmış daha sonra düşmüş parası. 6 bin liraya kadar düşmüş ama çıkmıyor. Bu para gelir seviyesine göre artıyor tabii.

Ekonomik kriz aleni bir şekilde yaşanıyor. Çok ağır bir kriz ve yoksulluk koşullarında yaşıyoruz. İnsanlarda bir taraftan da tüketim motivasyonu hızlı bir şekilde artıyor. Öte yandan hayattaki tatmin ve haz alma güdüsü her geçen gün azalıyor. Dolasıyla bunu hali hazırdaki emekle karşılanamayan hayaller, böylesi şeylere yönlendiriyor.

Kumar motivasyonu ile hareket ediyor. Ancak kumar oynama motivasyonu sınıfsal bir durumdur. Kumar oynayan orta üst gelir düzeyine sahip insanlarda kaybettiği zaman hayat mahvolmuyor. Ancak burada durum pek de öyle değil.

Muhafazakar insanlarda kripto paralar daha çok ‘günah’ olarak görülüyor. Bunu oynayanlara sorduğumda ilk başlarda haram denildiğini ancak bir miktar para kazanmaya başlandığında durumun değiştiğini söylüyorlar.

İnsanlara rahat ulaşılabilir bir kolaylık getiriyor. Öte yandan yoksulluk ve umutsuzluk… Yok olan umutlar, hayaller buralara yönelmeye cesaret veriyor. Bu olay bir kartopu misali yaygınlaşıyor. Her türlü zevk, olay sınıfsaldır. Sistemin dayattığı ve tüketim üzerine kurulu hayalleri nasıl gerçekleştireceğiz düşüncesi buralara yönlendiriyor. Kazandığı zamanda hayat tarzında kültürel sermayesinde hiçbir değişiklik olmayacak.”