Türkiye “ortağım” dediği F-35 savaş uçağı üretim projesinde geçen 22 yılda hangarına tek bir uçak bile koyamadı.

Ankara’nın her seferinde “müşteri değil, ortağız” dediği F-35 uçak projesinde Türkiye’nin parası da, zamanı da, iş gücü de  ABD  tarafından gasp edildi. S-400 alımı bahane edilerek CAATSA yaptırımlarıyla tamamen F-35 projesinden çıkartılan Türkiye, şimdiye kadar ortaklığa 1 milyar 200 milyon  dolar  yatırdı. ABD’nin 2027’ye kadar 100 adet F-35’i Türkiye’ye teslim etmesi gerekirken çeyrek asra yaklaşan ortaklıkta ülkemize tek bir uçak bile teslim edilmedi. Konuya ilişkin hükümetten cılız açıklamalar gelirken Türkiye’nin ödediği parayı geri alıp alamayacağı da netlik kazanmış değil.

Türkiye’nin  Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alması sonrasında gündeme gelen CAATSA yaptırımları bir hafta içinde önce Amerikan Temsilciler Meclisi’nden ve hemen ardından Amerikan Senatosu’ndan geçti. ABD Başkanı Donald Trump’ın görevinden ayrılmadan önce attığı imza ile birlikte CAATSA yaptırımları alenen resmiyet kazandı. Çin , Kuzey Kore, İran, Rusya gibi ülkelere karşı yaptırımları yasalaştırmak amacıyla çıkarılan ABD’nin Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası’nda (CAATSA-Countering America’s Adversaries Through Sanctions Act) Türkiye’yi ilgilendiren bölümler de dikkat çekiyor. Türkiye’nin 3 yıl önce yaptığı anlaşmayla Rusya’dan S-400 uzun menzilli yüksek irtifa hava füze savunma sistemi alması üzerine Türkiye’yi F-35 programında askıya aldığını açıklayan ABD, CAATSA ile birlikte Türkiye’nin F-35 proje ortaklığından çıkartılmasını resmileştirmiş oldu. Askeri ve diplomatik uzmanlara göre, ABD, CAATSA yaptırımları ile S-400’ü bahane ederek Türkiye’ye “siyasi, ekonomik ve askeri” anlamda adeta ‘benim sözüme karşı gelme’ mesajı verdi.

CAATSA’DAKİ TÜRKİYE MADDELERİ

Amerikan Temsilciler Meclisi ve Senato’dan büyük bir oy çoğunluğuyla geçen ve son olarak Başkan Donald Trump’ın da imzaladığı savunma bütçesi tasarısında Türkiye’ye yaptırım kararının yer aldığı bir bölüm de yer aldı. Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemlerini teslim alması ABD Hasımlarına Yaptırım Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamında Rusya ile önemli bir işbirliği olarak kabul edildi ve Türkiye’de S-400 alımına müdahil olanlara CAATSA yaptırımlarının uygulanması talep edildi. Yasaya göre, başkanın CAATSA kapsamında belirtilen 12 maddeden en az 5’ini uygulaması, yaptırımların “ithal edilen malları” kapsamaması istendi. CAATSA’nın 159. bölümünde ise yasalaşmasından sonra, 15 gün içerisinde Türk şirketlerinin yerine F-35 için parça üretecek ortakların tespit edilmesi ve gerekli işlemlerin başlatılması istendi. CATSAA’nın F-35 uçaklarına ilişkin kısımda Türkiye ile ilgili, “Yasa, Türkiye F-35 programından çıkarıldığı için satın alınıp teslim edilmeyen 6 Türk F-35A uçağının ABD Hava Kuvvetleri için tekrar yapılandırılıp kullanılması yetkisini veriyor” deniliyor. Söz konusu yasanın Türkiye ile ilgili bölümünde, Türkiye’ye adeta ev ödevi verir gibi küstah ifadeler kullanılarak S-400 sisteminden vazgeçilmesi ve daha sonraki dönemlerde de böyle bir faaliyete girilmemesinin taahhüdü istendi.

ORTAKLIKTAN KRİZ SÜRECİNE, F-35’LERDE BUGÜNE NASIL GELİNDİ?

Soğuk Savaş sonrasında ABD’nin yeni nesil savaş uçağı üretmek için yaptığı çalışmaların en önemli aşamasını oluşturan F-35 Müşterek Taarruz Uçağı Projesi’ne Türkiye, 1999 yılında ortak üye olarak katıldı. 2002 yılında sistem gösterim, geliştirme safhasına katılan Türkiye, 2007 yılında ABD’nin başkenti Washington’da imzalanan anlaşma ile resmen F-35 savaş uçağının üretim ortağı oldu. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’da gerçekleştirilen imza töreninde, mutabakat metni dönemin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve ABD Savunma Bakan Yardımcısı Gordon England tarafından imzalandı.

2014’TEKİ TANITIMDA TÜRKİYE’YE BÜYÜK VAATLERDE BULUNULDU

ABD’nin aralarında Türkiye’nin de bulunduğu yakın müttefikleriyle ürettiği F-35 Lightning II (Şimşek II) Müşterek Taarruz Uçağı’nın tanıtımı New York şehrinde yapıldı. Tanıtım programında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan F-35 savaş uçağının üretici firması Lockheed Martin’in üst düzey yöneticileri, Türkiye’nin sipariş verdiği 100 adet F-35’ten ilk ikisinin 2018’de hazır olacağını beyan etmişti. Açıklamada, F-35’lerin 6 önemli parçasının da Türkiye’den temin edileceği duyurulmuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullandığı füzelerin de monte edilebileceği, ısıya göre hareket edebilen, radara yakalanmayan F-35’lerin Türkiye’nin hava aksiyonlarını artıracağı ifade edilmişti.

TÜRKİYE, 100 UÇAK ALACAKTI AMA DAHA BİR TANE BİLE TESLİM EDİLMEDİ

Projeyle Türkiye’nin, gelecek 20 yılda yani 2027 yılına kadar 100 adet F-35 savaş uçağı alması planlanmıştı. İmza töreninde konuşan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, “Türk hükümeti adına bu mutabakat zaptına imza atmaktan çok memnunum. Türkiye, bu önemli projeye 1999 yılından bu yana tam destek ve katılımda bulunuyor. Bu mutabakat, Türk Hava Kuvvetleri’nin geleceği için önemli bir kilometre taşı ve önemli bir gün. Türkiye, bu projenin parçası olmaktan gurur duyuyor” diye konuşmuştu. ABD’nin Lockheed Martin şirketinin önderliğinde geliştiren F-35 uçaklarından en az 3 bin adet üretilmesi ve bu uçakların büyük kısmının ABD ordusu tarafından kullanılması planlanmıştı. F-35 Projesi, yaklaşık 280 milyar dolarlık bedeliyle dünyanın en büyük savunma programı olarak kayıtlara geçti.

1,2 MİLYAR DOLAR NE OLACAK?

Türkiye, F-35 projesine bugüne dek 1,2 milyar dolar para ödedi. Bu para karşılığında 100 uçağın alımına onay verildi fakat hâlihazırda Türkiye için üretilmiş 6 adet F-35’ten teslim edilen olmadı. ABD, CAATSA ile birlikte Türkiye’yi F-35 proje ortaklığından çıkartmış oldu.  Türkiye’nin projeye yatırdığı paralar ABD Hazinesi‘ne girerken Türkiye’nin bugüne dek ödediği paraların nasıl iade edileceğine dair bir açıklama dahi yapılmadı. Konu hakkında görüş belirten havacılık uzmanları, ABD’nin bu para karşılığında Türkiye’ye hâlihazırda sattığı silahlar için yedek parça tedariki teklif edebileceğini söylüyor. Bunlara ek olarak uluslararası basında yer alan bazı haberlere göre ise ABD’nin ürettiği hava savunma amaçlı kullanılan savaş gemilerinin Türkiye’ye verileceği gündeme geldi. Özetle Türkiye hem ortağı olduğu F-35 uçak projesinden çıkartıldı hem de 1,2 milyar doları ABD tarafından gasp edildi.

PARASINI TÜRKİYE’NİN VERDİĞİ F-35’İ  İSRAİL  ALDI

Türkiye, projesinin içinde bulunduğu ve 1 milyar 200 milyon dolar ödediği F-35 projesinden çıkartılırken, projenin üreticileri arasında bile bulunmayan İsrail ise F-35’leri çoktan kullanmaya başladı. Parasını Türkiye’nin ödediği F-35’ler İsrail tarafında ilk olarak uluslararası bir tatbikatta kullanıldı. ABD, Yunanistan, İtalya ve  Almanya'nın yer aldığı “Blue Flag 2019” tatbikatı Tel Aviv’in gövde gösterisine dönüşmüştü. İsrail, kendisi için özel tasarlanan F-35I Adir’leri ücretsiz olarak temin etti. Tatbikatın yapıldığı tarihte İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Amikam Norkin, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu dokuz ülke tarafından geliştirilen F-35 savaş uçaklarını muharebede kullanan ilk ülkenin kendileri olduğunu açıkladı.

PUSLU HAVAYI FIRSAT BİLEN YUNANİSTAN’DAN F-35 SİPARİŞİ

Doğu Akdeniz ve Ege Adaları’nda Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit eden politikalar izleyen Yunanistan, Ege’de Türkiye’ye karşı avantaj sağlamak için ABD’den F-35 savaş uçağı satın almak için resmen sipariş geçti. Eylül ayında ülke tarihinin en büyük silahlanma programını ilan eden Yunanistan, şimdi de 24 adet F-35 savaş uçağı için ABD’ye başvuru yaptı. F-35’lerin satın alınmasıyla Yunanistan, Ege’de Türkiye’ye karşı avantaj sağlamayı hedefliyor. Ayrıca geçen aylarda Girit’teki NATO üssünü ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Yunanistan’ı Doğu Akdeniz’de istikrar ve refahın gerçek bir sütunu olarak tanımlayarak iki ülke arasında askeri işbirliğinin daha da güçlendirileceğini söylemişti.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: “MÜŞTERİ DEĞİL, ORTAĞIZ”

Türkiye’nin F-35 projesine yatırdığı 1,2 milyar dolarını gasp eden ABD, AKP hükümeti kanadından cılız tepkilerle karşılık gördü. Ankara’nın sürekli olarak masayı işaret ederek ‘anlaşabiliriz’ mesajları verdiği ABD’ye karşı yumuşak üslubu dikkat çekerken Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, konuya ilişkin şu açıklamaları yapmıştı: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 14 Aralık 2019 tarihinde yaptığı açıklamada, “S-400’ü savunma sistemlerimizin içerisinde önemsiyoruz. Uygun şartlarda verecekseniz biz Partiot’ları da alabiliriz. Patriot’ları almaya hazır olduğumuzu Sayın Trump’a söyledim. F-35 programının müşterisi değil, ortağı olduğumuzu da kendilerine hatırlattım. Amerika ile de güçlü ilişkilerimiz var. Diyorlar ki S-400, F-35’le koordineli bir savunma sistemi değil. Zaten F-35’i vermiyorsun ki. Fakat ben burada da yine Trump’ı çok daha olumlu gördüm” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ocak 2020’de ise F-35’ler hakkında şunları söyledi: “Ya bu işin parasını bize verecekler ya da uçağı verecekler. Parasını vermiyorsa da dünyada bu işin dibi kurumadı ki... Başka yerden de bulur alır, kendimiz yaparız.”

HULUSİ AKAR’DAN ILIMLI MESAJLAR: “PROBLEM NEYSE ÇÖZELİM”

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da konuya ilişkin 29 Temmuz 2020 tarihinde, “ABD hükümetinin F-35 programına ilişkin raporu gösterdi ki, Türkiye’nin programdan uzaklaştırılması, F-35 uçağının kritik parçaları, üretim takvimi ve maliyetin düşürülmesine ilişkin riskler doğurdu. Türkiye, F-35 programının sadece bir müşterisi değil, aynı zamanda ortağıdır. F-35 teknolojisinin güvenliği, ABD için olduğu kadar Türkiye için de önemlidir. ABD’nin teknik anlamda S-400 ve F-35’lerin uyumluluğu konusundaki herhangi bir kaygısını ele almaya hazırız” açıklamasını yaparken 13 Aralık 2020’de ise şunları söylemişti: “Ortağı olduğumuz F-35 projesi ile ilgili olarak, ABD’nin teknik anlamda S-400 ve F-35’lerin uyumluluğu konusundaki herhangi bir kaygısını ele almaya hazırız. Bu kapsamda NATO dâhil ortak çalışma grubu teklifimiz halen masadadır.”

F-35’İN TEKNİK ÖZELLİKLERİ

* Uzunluğu 15,67 metre, yüksekliği 4,33 metre
* Kanat açıklığı 10,65 metre
* Uçağın boş ağırlığı 13,17 ton. (A model)
* F35B ve F35 C modellerinin ağırlığı A modelinden yaklaşık olarak 1,5 ton daha ağır.
* Normal yüklü ağırlığı 22,4 ton olmasına karşın azami kalkış ağırlığı 31,8 ton.
* Hedeflerini çok uzak mesafelerden görebilme özelliğine sahip.
* Uçak tek pilotlu bir uçak
* Diğer savaş uçaklarından üstün özelliği, tüm silahlarını gövde içinde saklıyor olması. Dışarıdan bakıldığında herhangi bir bomba veya silahlar görülmüyor.
* Dikey iniş ve kalkış özelliğine sahip. (F-35B)
* Uçağın azami hızı 1.932 kilometre/saat, menzili modeller arasında çok az farklar olsa da yaklaşık olarak 2.000 kilometre civarında.
* 18.000 metrelik bir irtifaya çıkabiliyor.
* Tırmanma hızı saniyede 200 metre.
* 5. nesil savaş uçağı olarak adlandırılan F-35, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu toplam 9 ülkenin katkısı ile yapıldı. Bu ülkeler Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Türkiye, İtalya, Kanada, Norveç, Hollanda, Danimarka ve Avusturalya.

F-35, NEDEN TERCİH EDİLİYOR?

5. nesil savaş uçağı olarak bilinen F-35, onlarca ülke tarafından satın alınmak isteniyor. Son 2 yılda İsrail, Polonya, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Yunanistan, Suudi Arabistan gibi çok sayıda ülke F-35 satın almak için sıraya girmiş durumda. Teknik yapısındaki zengin özelliklerin yanı sıra F-35’i diğer savaş uçaklarından üstün kılan 3 ana özelliği bulunuyor. Bunlardan birincisi, STEALH özelliği yani radar ağına çok az görünerek uçuş ve hedefi vuruş işlemi yapabilmesi. Stealh özelliğini en fazla kullananların başında ise Siyonist İsrail geliyor. Hava filosunda 20 adet F-35 barındıran İsrail Lübnan, Suriye gibi birçok bağımsız ülkenin hava sınırlarında yaptığı terör saldırılarını F-35’lerle gerçekleştiriyor. F-35’lerin ikinci belirgin özelliği ise radarları yanıltabilme özelliğine sahip olması. Üçüncü ana özellik ise F-35 uçarken havada gelişmiş radarlarıyla çok fazla görevi bir anda yerine getirebiliyor. Aynı anda hedefleme yaparken herhangi bir insansız hava aracına saldırı emri verebiliyor.

ABD BÜTÜN GİZLİ BİLGİLERE SAHİP

F-35 savaş uçaklarının en belirgin dezavantajı ise tüm sistemin ABD tarafından denetlenebiliyor olması. Amerikan Hava Kuvvetleri F-35 projesinde tüm sisteme hâkim oluyor. ABD, F-35 sattığı ülkeleri uçakların yazılımlarına müdahale ettirmiyor, bütün uçuşları kontrol altında tutabiliyor. “Hangi ülkenin pilotu, F-35 ile hangi dakika kalkış yaptı? Havada kaç dakika kaldı? Nereye uçtu? Ne kadar yakıt ikmali yaptı?” gibi tüm soruların cevapları ABD tarafından biliniyor. Operasyonel gizliliğin bu derece açık edildiği bir projede Türkiye’nin çıkarılması,  ülkemiz için olumlu bir gelişme gibi görülse bu güne dek ödemesi yapılan 1,2 milyar dolarlık ödeme Türkiye’yi temkinli davranmaya itiyor.

Kaynak: Milli Gazete   / Abdussamet Karataş