Kapatılan Halkın Emek Partisi (HEP) genel başkanı Ahmet Fehmi Işıklar, HDP yönetimine çağrıda bulunarak “MHP’yi ikna edin, Diyarbakır annelerini toplayıp, çözüm bulun” çağrısında bulundu.

BBNTürk televizyonunda gazeteci-yazar Fehmi Çalmuk’un hazırlayıp sunduğu “Politik Adam” programına katılarak 28 yıllık suskunluğunu bozan Ahmet Fehmi Işıklar, gündeme ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Ahmet Fehmi Işıklar’ın açıklamaları şöyle:

“HDP’YE ÇAĞRI: BAHÇELİ’Yİ İKNA EDİN

Sayın Bahçeli HDP’nin kapatılmasını istiyor. Kendi dünya görüşüne göre haklı yönleri olabilir. Ben HDP’nin başındakilere sesleniyorum şimdi. Bahçeli’de dahil bütün aktörlerle konuşup onları ikna etmek gerekli. Yani onlarla tartışmak gerek. Biz kapatıldıktan sonra Erbakan dahil bir çok kişi kapatılmaya karşı çıktı. Diyalog eksikliği var. Birbirini anlamıyor. Empati eksikliği var. Siyaset konuşmak işi, konuşarak çözme işi…

Bu kadar parti kapatıldı. Türkiye kapatılan Parti mezarlığına döndü, ancak çözüm olmadı. Çünkü sen düşünceyi değiştirmediğin sürece ya da ihtiyacı karşılamadığın sürece parti kapatmakla sorunu çözmüyorsun ki sorun duruyor.

Çözüm olsaydı. Kapatılan partilerden dolayı Türkiye güllük gülistanlık olurdu. O partiyi ikna etmek gerekli.

"DİYARBAKIR ANNELERİNİ TOPLAYIN"

Ben, HDP yöneticilerin yerinde olsam Diyarbakır annelerini bir salonda toplar, onları dinlerim. Onların sorunlarını gündeme getirir, çözüm öneririm. Bu çözüm tek taraflı olmaz. Bir taraf öldürsün, bir taraf öldürsün demekle çözüm olmaz. MHP’ye bunun için söylüyorum.

HDP yöneticileri MHP Genel Başkanıyla, Cumhurbaşkanı ile görüşmeli…

"EMPATİ YAPMAK LAZIM"

İki tarafında empati yapmasını istiyorum. Cumartesi annelerin acısı büyük. Diyarbakır annelerin acısı da büyük. Ben acıyı yarıştırmıyorum ama bu acıyı paylaşmak, anlamak durdurmak, yok etmek lazım. Anne bu ya çocuğunu istiyor. Öbürü faili meçhulde gitmiş.

"NEDEN HDP TÜRKİYE PARTİSİ GÖRÜNMÜYOR"

HDP Türkiye partisiyim diyor. Neden böyle görünmüyor? Neden böyle yansımıyor. Bunda bir eksiklik var. Neden imajınız böyle değil? Niye başka türlü görünüyorsunuz? Bunun düzeltmeniz lazım.

"YENİ KURULACAK KÜRT PARTİLERİ"

Bana göre çözüme katkısı olmaz. HDP’yi belli noktada tutmak lazım. HDP içinde kalmak lazım. HDP’yi belli bir noktaya getirmek lazım. Legal anlamda parti kurarlar. Belki faydası olur.

Serok Ahmet (Ahmet Davutoğlu) sloganları insanları yanıltmamalı. Bu sorunu anlamak lazım.

“HEP’İ KURDUĞUMUZ ZAMAN BİZİ İLK SUÇLAYAN PKK OLMUŞTUR”

Silahlı bir çözümü uygun bulmuyordum. Yapım gereği halen de uygun bulmuyorum. HEP’i kurduğumuz zaman bizi ilk suçlayan PKK olmuştur. Avrupa temsilcisi “Onlar kurdu cezalandırılacaklar” diye açıklama yaptılar. İlk önce bizimle değildi. 

“BUNUN ADI BAŞKANLIK SİSTEMİ”

Ben Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değişimini doğru bulmuyorum. Bunun adı Başkanlık sistemidir. Evvel bu değişmeli? Problemler çabuk çözümlemeyi gerektiriyor. Kısa ve gerçekçi çözüm bulmak gerekiyor. Şartlar toplumun şartları bunu dayattı.

Başkanlık sistemi yeniden ele alınmalı. Kamuoyunun görüşü sunulmalı.

“BAŞKANLIK SİSTEMİ TÜRKİYE'YE DAHA UYGUN”

Başkanlık sistemi bana göre Türkiye'ye daha uygun. Güçlendirilmiş parlamenter sistemden ne kastedildiğini ne amaçlandığını anlayamadım. Neyi güçlendirecekler bunu anlatsalar.

“ÇÖZÜM SÜRECİ SABOTE EDİLDİ”

Çözüm süreci, atılmış çok cesur bir adımdı. Cumhuriyet hükümetleri içerisinde buna cesaret edecek bir hükümet çıkmadı. Akil insanlar heyeti oluşturuldu. Bütün Türkiye’ye gönderildi. Her bölgede insanlar dinlendi. Çözüm süreci sözünden ne anlaşıldığı ifade edildi. Büyük bir çalışma oldu. Büyük bir heyecan yarattı. Ama başarılamadı. Çok hüsranla bitti. Sırrı Süreyya, taştan taşa çaldı kendini bu sürece katkı vermek için sonunda hapse gitti. Bu sonuçlanma, bundan sonra atılacak adımlara zarar verdi. Doğru sonuçlanmadı.

“ÇÖZÜM SÜRECİNDE OYUNA GELDİ”

Sobote etmek isteyenler çoktu. Bana göre çözüm sürecinde oyuna gelinmiştir.

(Nasıl bir oyundan bahsediyoruz?)

Çözüm süreci devam ettiği halde olaylar devam etti, hızlandı. Tahrik edildi. Hükümette tahrik edildi. Bu tahrike gelinmemeliydi. Bilinen yolda yürünmeliydi. O kadar emek boşa gitti buna acıyorum ve üzülüyorum. Gerçekten umutlanmıştım. İlk defa böyle cesur bir adım atılmıştı.

“MHP DESTEKLER İSE SÜREÇ YENİDEN BAŞLAR”

(Böyle bir adım atabilme ihtimali var mı sayın Erdoğan'ın?)

İsterse her zaman var. Başkanlık sistemi nedeniyle çeşitli desteklere ihtiyaç var. Destekleyenlerin aynı görüşte olması gerek. Bugünkü başkanı destekleyenler aynı görüşte olsun. Bunu göremiyorum.

MHP sayın Erdoğan’ı destekliyor. Ancak parti kapatmaktan bahsediyor. Parti kapatmak ile çözümlenmez bu iş…

Parti kapatmakla çözümlenmiş olmuyorsun ki üstünü örtüyorsun. Yani pisliği kilimin altına süpürüyorsun bu doğru değil. Bu bakımdan zor görüyorum. Başkanlık sistemi çabuk karar verme noktasında avantaj.

Çözüm süreci ne kadar şanslı bir hareketti. O bile sabote edildi. Akamete uğratıldı. Çözüm süreci başarıya ulaşamayınca yeni bir şey başlatmak daha zor.

“JOE BIDEN KÜRTLERİ DE, TÜRKLERİ’DE SEVMEZ”

Kendi sorunumuzu kendimiz çözeriz. Kendi sorunumuzu en iyi biz biliriz. Bizim izimizdekiler bile tam anlamayınca Joe Biden nereden anlayacak? Kürtler Kürtleri anlar. Türkler Kürtler’i anlar. Komşuyuz. Akrabayız. ‘İhaleyi onlara verdik, onlar çözsün’. İhale etmek tembelliktir. Kendi sorunumuzu kendimiz çözeriz. Kötü de çözsek biz çözmeliyiz. Kürtleri neden seviyorlar. Nereden çıktı bu sevda. Onlar Kürtleri Türkleri sevmezler.”

HEP NASIL KAPATILDI

1990-93 yıllarında faaliyet gösteren HEP, 1991 seçimlerinde barajı geçemeyeceği anlaşılınca, 21 HEP’li vekil Erdal İnönü’nün başında bulunduğu Sosyaldemokrasi Halkçı Parti listesinden Meclis’e girdiler.

Meclise giren 21 HEP’linin isimleri ve seçim bölgeleri şöyleydi:

Mahmut Kılınç (Adıyaman), Adnan Ekmen (Batman), Nizamettin Toğuç (Batman), Hatip Dicle (Diyarbakır), Fehmi Işıklar (Diyarbakır), Salih Sümer (Diyarbakır), Mahmut Uyanık (Diyarbakır), Sedat Yurtdaş (Diyarbakır), Leyla Zana (Diyarbakır), Mehmet Sincar (Mardin), Ahmet Türk (Mardin), Mehmet Ali Yiğit (Mardin), Muzaffer Demir (Muş), Sırrı Sakık (Muş), Emin Sever (Muş), Zübeyir Aydar (Siirt), Naif Güneş (Siirt), Mahmut Alınak (Şırnak), Orhan Doğan (Şırnak), Selim Sadak (Şırnak), Remzi Kartal (Van).

Mart 1992'de, önce TBMM'nin açılışında yaşanan Kürtçe yemin krizi, ardından da 1992 Nevruzu'nda yaşananların ardından SHP lideri Erdal İnönü'nün isteğiyle Fehmi Işıklar, Adnan Ekmen ve Salih Sümer dışındaki 18 HEP kökenli milletvekilleri SHP'den istifa etti. 3 Temmuz 1992'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozma amacını taşımak” ve "yasaya aykırı siyasi faaliyetlerin mihrakı olmak" iddiasıyla HEP'in kapatılması istendi.

Anayasa Mahkemesi 11 üyenin oybirliği ile 14 Temmuz 1993'te HEP’in kapatılmasına, ayrıca eski HEP genel başkanı olan TBMM Başkanvekili ve SHP Diyarbakır milletvekili Fehmi Işıklar'ın milletvekilliğinin düşürülmesine karar verdi.