CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde İstanbul seçim sonuçları ile ilgili yapılan itiraz sonrası yeniden sayılan geçersiz oylarla ilgili basın toplantısı düzenledi.  "İktidar şerh düşülmemesine rağmen sandıkların tekrar sayılmasını istemiştir. Bu hukuki değildir" diyen Öztrak, "Oy çuvallarının mühürleri sökülmüştür. Oyların namusu müdahaleye açık hale gelmiştir" dedi.  İstanbul'da Ekrem İmamoğlu lehine oy farkının 17 bin 919 olduğunu açıklayan Öztrak, "Sisteme göre farkın kapanmayacağı ortada" ifadelerini kullanara durumu özetledi.

ADALET BAKANI VE İÇİŞLERİ BAKANI'NIN ELLERİ OY ÇUVALLARININ İÇİNDE

Öztrak açıklamasında, "Atanmış ama partili olan Adalet Bakanı'nın, İçişleri Bakanı'nın elleri oy çuvallarının içinde ne aramaktadır? Bu nasıl bir seçim sürecidir? Dolmabahçe'de Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında yapılan ve Ak Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayının da katıldığı toplantıya hangi bakanlar katılmıştır? Bu bakanlara orada hangi talimatlar verilmiştir?" diye sorması dikkat çekti.

Faik Öztrak'ın konuşmasından satır başları ise şu şekilde;

"Hukuk güvenliği sandık güvenliğiniin teminatıdır. Kurulu uyarıyorum. Yaptıklarınızla milli irade hırsızlığının önüne açan bir kurum haline geliyorsanız. YSK'ta itiraz elbette haktır. Ancak hukuki dayanağı olmayan itirazlar ve bunların kabulü seçimi şirazesinden çıkarır. Biz sayımın hukuksuz olmasından ve YSK'nın buna izin vermesinden rahatsızız.

Erdoğan sadece İstanbul'da 280 bin kişiden fazla insanı görevlendirdiklerini söylemiştir. 4 kişinin AKP'ye yakın görevlinin olduğu sandıklarda böyle bir şey olmaz. Ama öyle gözüküyor ki seçimde konulmuş bir şerh yoktur. Ya görev başına gitmemişler ya da sandık başında uyumuşlardır. AKP Genel başkanına tavsiyem yerel seçimle uğraşacağına hepsinin görevlerine son vermesidir.

Sandık başında görevlilerin şerh düşmemesine iktidar tekrar sayım istemiştir. Bu hukuki değildir. Bunu ben değil YSK'nın 2014 yılında Mansur Yavaş için aldığı karar söylüyor. Şimdi ne oldu da bu karar değiştiriliyor?

Sadece 2014'teki karar da değiştirilmiyor. Balıkesir'de talepler kabul edilmezken cumhur ittifakının istekleri kabul ediliyor.

İktidarın itirazları ve YSK'nın kararları iyi niyetli değildir. Oyların namusu müdahaleye açık hale gelmiştir.

Adalet Bakanının ellerinin oy çuvalında ne işi vardır?

Anlaşılan seçim kaybedilince bu durum için planlamış bir senaryo seçim akşamından itibaren yürürlüğe konulmuştur.  Türkiye benzer bir senaryoyu 2015'te yaşamıştır. Sandıktan çıkamayan iktidar Kasım ayında seçimi tekrarlatmıştır. Sandıktan İmamoğlu ve Mansur Yavaş çıkınca bize operasyon çekiliyor demek trajikomiktir. Seçim sandığından darbe çıkarmaya çalışan bu kepazeliğe, milletimiz müsaade etmeyecektir. Milletimiz sandıkta  Ankara için Mansur Yavaş, İstanbul'da Ekrem İmamoğlu demiştir.

Seçim süreci bitti Türkiye mutfağa odaklanmalıdır. TBMM'nin açılışı 6 Nisan'daydı. Açılış 16 Nisan'a ertelendi. Bugün itibariyle bir hafta yitirdik. 8 Nisan'da ekonomik programın açıklanacağı sarayın damadı tarafından ilan edildi. Seçim süreci devam ederken böyle bir programı kim dinleyecektir? Hangi kaygıları giderecektir?

Öyle görünüyor ki seçimlerde oluşan sonucu kabullenmeyen iktidar mızıkçılık peşinde koşmaktadır.

Egemenlik Yüksek Seçim Kurulu'nun değil, kayıtsız şartsız millettedir. "Ben belediye meclisleri üzerinden belediye başkanlarını çalıştırmam" demek, milletin iradesini açıkça görmezden gelmektir. Milli irade keyfi olarak mahkemeye götürülemez. Erdoğan karar vermeli, bu ülkenin cumhurbaşkanı mı olacak, yoksa partisinin genel başkanı mı?

İstanbul'da 15 bin 209 sandıkta yeniden sayım süreci bitti. YSK verilerine İmamoğlu'nun oyu 4 milyon 171 bin 501'dir. 17 bin 919 oyla öndedir. Sisteme göre farkın kapanmayacağı ortada."