ASTP BAŞKANI MUSTAFA KIR: ŞİMDİ KUDÜS’E FİİLİ MÜDAHALE, MESCİDİ AKSA’YI İŞGALDEN KURTARMA ZAMANIDIR. DEDİ.

Şimdi Kudüs’e fiili müdahale, Mescidi Aksa’yı kurtarma zamanıdır.

Ramazan ayı boyunca Müslümanların Mescidi Aksa’da teravih namazı kılmalarına ve Mescidi Aksa’ya ibadet maksadıyla girmek isteyen Müslümanları engelleyen Dün akşam kadir gecesinde de   Mescidi Aksay’a ibadet amacıyla girmek isteyen Müslümanlara sis bombaları ve plastik mermilerle saldırmıştır. Siyonist askerlerin orantısız güç kullandığı saldırıda Hremi şerif savaş alanına dönmüş, yüzlerce Filistinli yaralanmış onlarcası hastanelere taşınmış ve Onlarca Müslüman da işgalci İsrail’in güvenlik güçleri tarafından tutuklanmıştır.

Ramazan ayı içerisinde işgali altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesindeki Şeyh -el Cerrah Mahallesinde bulunan   Filistinlileri tapulu meskenlerinden hukuk dışı mahkeme kararlarıyla zorla çıkarmak güvenlik güçleri ile müdahale eden İşgalci devlet şimdi de Mescidi Aksa’da ibadet etmek isteyen ve ibadet eden Müslümanların üzerine gaz bomları sıkarak, plastik mermiler ile orantısız güç kullanan işgalci güçler yüzlerce Müslümanı yaralamış onlarcasını tutuklamıştır. 

İsrail Hükümeti hukuksuz ve orantısız güç kullanarak terörist devlet olduğunu bir defa daha kanıtlamıştır. İsrail için bu saldırılar ne ilk olmuştur ne son olacaktır. Çünkü İsrail’in yaptığı yüzlerce saldırıya kınamanın ötesinde   anladığı dilden bir cevap verilememiştir.  Bu menfur olay devam ederken bile; yine İslam Ülkelerinin devlet ve hükümet başkanları, bakanları, sözcüleri İsrail’in sert ve acımasız saldırılarına binaen adetlerini bozmayarak yüksek perdeden KINAMA” ile   tepki göstermişlerdir. 

 Artık Kınamalar İsrail’e tanıdık gelmekte ve kınamalardan hoşlanmaktadır

70 yılı aşkın süreden beri İsrail Filistinlilere saldırmakta topraklarını işgal ederek, işgal ettiği   dışarıdan Yahudileri yerleştirmekte bölgeyi Yahudileştirmektedir. İsrail saldırmakta, İsrail işgal etmekte Müslümanlar ise kınamakta lanet okumaktadır. yani İsrail’in fiili saldırıları ancak sözlü kınama ile karşılık bulmaktadır. Artık İsrail   Kınamaları kanıksamıştır. Müslümanların kınamanın ötesine geçemeyeceğini ve geçemediğini anlamıştır.

İslam ülkelerinin yöneticileri İsrail’i KINAMAK’ la hem kendi vicdanlarını rahatlatmakta hem de Müslümanların gazını almış olmaktadırlar. Böyle olunca İsrail’in yaptıkları hep yanına kar kalmakta; “vur dur”, “Dur vur” taktiği ile kanlı eylemlerini ve hukuksuz işgallerini sürdürmektedir.

Uyuyan vicdanların harekete geçebilmesi için İsrail’in daha ne yapması lazımdır?

İsrail’in bütün saldırıları hesaplı ve planlıdır.  Bu saldırılar 70 yılı aşkın bir süreden beri ardı arkası kesilmeden devam etmektedir.  İsrail çevre düzenlemesi adı altında yaptığı kazı ve tünel çalışmaları ile Mescidi Aksa’ya müdahale etmekte, Mescidi Aksa’yı zamansal ve mekânsal olarak bölme faaliyetleri içine girmekte,  

BMK Güvenlik Konseyini 478 Sayılı kararına rağmen Kudüs İsrail’e başkent yapılmakta, Batı Şeria’nın 400 fazla Yerleşim alanı, Ürdün Vadisi İsrail işgal edilmekte Filistin topraklarının %85’ini işgali altında tutmakta   İlk kıblemiz, 3. Haremimiz, Peygamberimizin miraç mekânı Mescidi Aksa İsrail işgali altında tutulmaktadır. Mescidi Aksa’nın sözde güvenliği işgalci güçler tarafından yapılmaktadır. Şimdi soruyorum; Müslümanların Uyuyan vicdanlarının harekete geçebilmesi için Siyonist İsrail’in daha ne yapması lazımdır?  Bu sorumsuz ve umursamaz tavırları ile artık İslam Ülkeleri için İslam ülkesi demekten utanır hale geldik! Kendi din kardeşlerine karşı savaşmaktan fiili müdahaleden çekinmeyen İslam ülkeleri sıra İsrail’e gelince fiili müdahale yerine sözlü müdahaleyi tercih etmektedirler.

Şimdi Kudüs’e fiili müdahale, Mescidi Aksa’yı kurtarma zamanıdır.

Bilindiği üzere 10 Şubat 2021 günü İsrail fanatiklerini kullanarak büyük bir saldırıya geçeceği bilgisi ortada dolaşmaktadır. Şu unutulmamalıdır ki İsrail saldırıları Bu seferde kınama ile geçiştirilirse, İsrail yeni bir barikatı daha aşmış olacak yeni bir saldırı planı içine girecektir.

 

 Elbette Kudüslü muhafız ve murabıt kardeşlerimiz 1 asırdan beri canları pahasına Haremi şerifi korumak için kanlarının son damlasına kadar mücadelelerini ortaya koymaktadır. Ancak bir yere kadar! Şimdi Filistinli kardeşlerimizin canhıraş mücadelelerinin arkasına sığınıp, “İnşallah ile Maşallah” ile Filistinli kardeşlerimiz İsrail karşısında yalnız bırakmak en azından insaflı bir davranış olamaz.  

Hele, hele “İsrail derhal saldırıları terk etmelidir.” Edilgen cümlelerle İsrail’i uyarmak 1,7 Milyarlık İslam alemi için aşağılayıcı bir ifadedir. “İsrail bu saldırgan tutumundan vazgeçmediği takdirde fiili ve askeri müdahale hakkımızı kullanırız.” İfadesi kullanılmalıdır. Kudüs’ün İşgalden kurtarılması için İslam Ülkeleri arasında derhal diplomatik görüşmeleri  başlatılmalıdır.

   Kudüs’e fiili müdahalesi için haklı bir fırsat doğmuştur.

Şunu ifade etmek isterim ki İslam ülkelerinin Kudüs’e fiili müdahalesi için şimdi tam da haklı bir fırsat doğmuştur. Şimdi Kudüs’e fiili müdahale, Mescidi Aksa’yı kurtarma zamanıdır. Öncelikle Kudüs’e derhal “İslam ülkeleri barış gücü” zaman kaybetmeden gönderilmelidir.

 Bu mübarek gün gecede Siyonist İsrail’i lanetliyorum. Dualarımızla Kudüslü ve Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumu ifade etmek istiyorum. Yarab!  Fiilen ve manen paramparça olmuş Müslümanları lütfunla sen birleştir. Yarab! Şu mübarek gecede Sen Müslümanlara tarafından basiret, hidayet ve dirayet ver! Yarab! Müslümanları Kudüs ile, Kudüs’ü de Müslümanlar ile kurtar!

MUSTAFA KIR

ASTP ANKARA SİVİL TOPLUM PLATFORMU BAŞKANI