Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, AK Parti tarafından İstanbul Büyühşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Binali Yıldırım'ın "çarpıcı" açıklamlarını derledi. Kazalardan ölümlere birçok konuyu yeniden gündeme getiren Özdil, "Sempatik siyasetçi denilen Binali Yıldırım, işte budur" diye yazdı.

"31 Mart seçimlerinin en hayırlı sonuçlarından biri de, aslında budur" diyen Özdil, "Artık bizim anlatmamıza gerek kalmıyor… Türkiye, bunların gerçek yüzlerini “yüzleşerek” öğreniyor!" ifadesini kullanması dikkat çekti..

Yılmaz Özdil yazısının bir bölümünde şunları ifade etti:

...Başbakanlık makamını lağvetmek için kampanya yürüten tarihteki ilk ve tek başbakan olarak tarihe geçti… “Koltuk elimde kaldı, müzayedeye çıkaracağım” dedi.

İstanbul'a belediye başkan adayı olunca, basın toplantısı düzenledi… “Her türlü sorunuzu cevaplamaya amadeyim, her şeyi çekinmeden sorabilirsiniz, ayakkabı numaramı sorun, kaç yaşımda olduğumu sorun, hobilerimi sorun, sınırlama yok” dedi.

Tbmm başkanlığından istifa etmeden belediye başkan adayı olmanız, Tbmm başkanı olarak siyasi parti faaliyeti yürütmeniz Anayasa'ya aykırı değil mi diye sordular… “Seçim siyasi faaliyet değildir” dedi.

İstanbul seçimini kaybetti, kaybetmesine rağmen kameraların karşısına geçti, “ben kazandım” dedi.

Sonra çıktı, “kazanmadan kazandıklarını ilan ediyorlar” dedi.

En son… “Sandıkta hırsızlık var” dedi, “sandıkta yolsuzluk yaptılar” dedi, “organize kötülük yaptılar” dedi, “sahtekarlık yaptılar” dedi, “kepazeliğin geldiği boyut” dedi, “sahtekarlığın son kullanma tarihi olmaz” dedi, “oylarımızı çaldılar” dedi, “sandık hırsızlığını bir yıl önceden planlamışlar” dedi, “bu seçim başlı başına murdar olmuş bir seçimdir, murdar etin kavurması olmaz” dedi.

Sempatik siyasetçi denilen Binali Yıldırım, işte budur.

31 Mart seçimlerinin en hayırlı sonuçlarından biri de, aslında budur.
Artık bizim anlatmamıza gerek kalmıyor…
Türkiye, bunların gerçek yüzlerini “yüzleşerek” öğreniyor!

Yazının tamamı için tıklayın