Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Twitter hesabından, Cumhur İttifakı ile CHP, İyi Parti, HDP ve Saadet Partisi için kullandığı 'zillet ittifakı'nı kıyaslayan bir görseli “Bugün Türkiye’de iki ittifak karşı karşıyadır” notunu paylaşması dikkat çekti. Erdoğan’a ilk tepki İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den geldi. Akşener, "Sayın Cumhurbaşkanı’nın, bugün sosyal medyada yaptığı bir paylaşımla, milletimizin yarısına hakareti kabul edilebilir bir davranış değildir. Bu ayıptır, yanlıştır. Ancak, bu dilin ve üslubun nedenini biliyoruz. Bu dil, kirli bir ittifakı aklama çabasıdır. diye karşılık vermesi dikkat çekti.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Twitter hesabından, Cumhur İttifakı ile “zillet ittifakı” şeklinde tanımladığı partileri kıyaslayan bir görseli, “Bugün Türkiye’de iki ittifak karşı karşıyadır” notuyla paylaşması yoğun tepkilere neden oldu.

Erdoğan’a yazılı açıklama yaparak cevap veren İyi Parti Genel Başkanı Akşener,  “Bildiğiniz gibi yakın bir zamanda milli iradenin kararı için sandığa gideceğiz. Böyle zamanlarda siyasetin ve siyasetçinin dili sertleşir. Ancak, siyasetin doğasında olan bu durumun bir sınırı vardır. Bu sınır öncelikle millete saygının gereğidir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın, bugün sosyal medyada yaptığı bir paylaşımla, milletimizin yarısına hakareti kabul edilebilir bir davranış değildir. Türk devlet geleneğinden biliriz ki; Cumhurbaşkanı milletine hakaret etmez. Bu ayıptır, yanlıştır. Ancak, bu dilin ve üslubun nedenini biliyoruz. Bu dil, kirli bir ittifakı aklama çabasıdır” ifadelerine yer verdi.

“Beka meselesi olan bir ülkenin tank fabrikası yabancılara satılmaz” diyen Akşener sözlerini şöyle sürdürdü;

“Madem beka meselemiz var, öncelikle milli savunma sanayimizi muhafaza edelim. Adapazarı'ndaki tank fabrikasını yabancılara satmayın. O fabrikayı millet kendi imkanlarıyla kurdu. Gelin, altınızdaki o lüks uçağı satın. 500 milyon dolar oradan gelsin. Kampanya başlatın, biz de millet olarak üstünü tamamlayıp, size o parayı verelim. Stratejik fabrikamız milletin malı olmaya devam etsin. Bu beka konusunda atılmış somut bir adım olur. Milletin bekası da dedikodularla değil, böyle somut adımlarla korunur. Seçim meydanlarında, kirli ittifaka kılıf uydurmak için ‘beka-beka' demenin, ülkemize de milletimize de bir faydası yok. Aslında bu beka mevzuu nedir biliyor musunuz? Sayın Bahçeli “Haliç'e persil-tursil doldurup sayın Erdoğan'ı yıkayacağım” diyordu. Sanıyorum o tursil-persil elinde kaldı, şimdi kirli ittifakı temizleyebilmek için, beka diye bir deterjan uydurdular, onu kullanıyorlar. Bunlar suni gündemler. Biz milletin ekonomik durumuyla ilgiliyiz. Çarşıyla-pazarla ilgiliyiz. Hanelerimizin bekasıyla ilgiliyiz. Bir ülkenin hanelerinin, mutfaklarının bekası tehlikedeyse, ülke tehlikededir. Gerisi laf-ı güzaftır. İYİ Parti bu gerçeği biliyor ve milletimizin gerçek gündemiyle, ekonomiyle meşgul oluyor.”diye ifade etti.