"Biz bugün, bütün varoluşuyla insanı ve insanın değerlerini savunuyoruz"

AKP Kadın Kolları Teşkilat Başkanlığı Akdeniz Bölge Toplantısı, AKP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir'in başkanlığında Kahramanmaraş'ta yapıldı. Toplantıda konuşan AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, kadınların sahada olmasının çok kıymetli olduğunu söyledi.

Birçok insan fark etmese de Türkiye'nin bütün dünyayla beraber bir mücadeleyi verdiğini, bunu da tarihin çok açık ve net bir şekilde yazacağını kaydeden Ünal, "Çünkü insan, içinde yaşadığı şeyleri çoğu zaman anlamaz. Şu anda aslında verdiğimiz mücadelenin ne kadar büyük olduğunun farkında değiliz" şeklinde konuştu.

Şu an Türkiye'nin verdiği mücadeleye, 102 yıl önce düşman işgalinden kutulan Kahramanmaraş'ın unutulmaz isimlerinden Abdal Halil Ağa'yı örnek veren Mahir Ünal, şöyle devam etti:

"Mesela bundan 102 yıl önce bugünlerin Maraş'ına gidelim. Bundan 102 yıl önce şubat ayına gidelim. Bundan 102 yıl önceki Kahramanmaraş'ta hangi duygunun yaşandığını ve oradaki umudu, inancı hatırlayalım. O gün o mücadeleyi verenler, aslında bir destan yazdıklarının farkında değildiler. Kahramanmaraş'ın kurtuluşundaki kahramanlar içerisinde bir kahramanın benim için çok özel bir yeri vardır; Abdal Halil Ağa. Abdal Halil Ağa davulcudur. Önce İngiliz işgali, arkasından Fransız işgali, düğün dernek olmadığı için Abdal Halil Ağa düğünlere gidemediği için davul çalamamaktadır ve dolayısıyla evine iaşe götürememektedir. Yani günlerden beri evine ekmek götürmeyen bir insan düşünün. İşte böyle bir ortamda Mebusu Meclis Azası Hırlakyan, Abdal Halil Ağa'yı çağırır, 'Fransızlar geliyor Maraş'a. avaneni topla, onları davulla zurnayla karşılayacağız' der. Ve o yokluk içerisindeki Abdal Halil Ağa'ya bir kese  altın verir. Abdal Halil Ağa ne der biliyor musunuz? 'Efendi; değil bir kese altın, şu davulumu altınla doldursan, ben Müslüman kardeşimin böğrüne davul çalmam. Çünkü bu din bahsidir, başka bir bahse benzemez' der. Duyguya bakar mısınız. Yani bir kültür düşünün ki, davulcusu bile yüksek bir şuurla, yüksek bir bilinçle hareket ediyor. İşte o şuurun, o bilincin ocağı olan Kahramanmaraş bugün, o 102 yıl önceki şuurla ayakta.
Ve bugün işte 'farkında değiliz' dediğim şey şudur; bugün verdiğimiz mücadele, o gün belki bölgesel ölçekte bir mücadeleydi, bugün Türkiye,  Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde küresel ölçekte büyük bir kavganın içindedir, büyük bir mücadelenin içindedir. Ve bu büyük mücadele, bir insanlık mücadelesidir.
Biz bugün insanı savunuyoruz. Biz bugün, bütün varoluşuyla insanı ve insanın değerlerini savunuyoruz. İnsanı metalaştıran, insanı ürünleştiren, kar maksimizasyonuyla çalışan ve insanı yok eden bir sisteme karşı biz, kalbin, merhametin, iyiliğin yanındayız. Biz, insanlığın üzerinde yükseldiği değerlerin yanındayız. Ve siz, anne olarak bu değerleri en iyi, en güçlü savunanlarsınız."