AK Partili Metin Külünk üstü kapalı iktidara yakın anketçi Mustafa Şen'e itiraz geldi. AK Parti'ye anket tuzağı kurulduğunu belirten Külünk, "yavaş yavaş irade oy kaybına dönebilir" uyarısı yaptı.

Son anket sonucunda AKP'ye tuzak! Yavaş yavaş irade kayboluyor

AK Partili Metin Külünk'ten üstü kapalı iktidara yakın anketçi Mustafa Şen'e itiraz geldi.  AK Parti'ye anket tuzağı kurulduğunu belirten Külünk, "AK Parti'de bir 'iletişim oyu' kaybı var ve bu doğru yönetilmezse yavaş yavaş irade oy kaybına dönebilir" uyarısını yaptı. 

Mustafa Şen'in "Yüzde 34-36 aralığında bir yerde seyrediyor" açıklaması yapmasına itiraz eden AK Parti MKYK Üyesi Metin Külünk, "Seçmene ve AK Parti'ye anket tuzağı" başlığı altında seri paylaşımda bulundu.

Külünk, şu ifadeleri kullandı:

 "AK partinin anketlerde “Oy kaybı” yaşadığına dair sözde bir mutabakat var. Öyle mi? Siyasi partilerin oy kaybı veya artması demokrasinin bağışıklık sistemidir.

Fakat Türkiye’de anketler konusu 'sorunlu' bir uygulama türüdür. Çünkü anketlerin 'sorduk cevap verdiler' gerçeği ile 'cevaba göre soru sorduk, yoruma göre cevap aldık' taktikleri artık karışmıştır.

Yani anketler konusu artık politize olmuştur. Şimdi bu iddiamıza somut örnekler verelim.

Örneğin Türkiye’de ne yaşanırsa yaşansın; anketlerden yola çıkarak hangi yorum yapılırsa yapılsın; sandıktan partilere çıkan oy oranları içinde “değişmeyen oy yüzdeliği” diye bir “irade oyu” vardır.

Yani anket sorularında hangi oyunu yaparsanız yapın bu “irade oyu” gerçeğini örtemezsiniz.

Mesala yapılan anketlerde  CHP için oyu düştü veya arttı deseniz bile bu gerçeği yansıtmaz. Çünkü CHP’nin bir “irade oy” aralığı var ve bu %22-25 aralığıdır.

Şimdi soru şudur. AK partinin “irade oy” aralığı nedir? 20 yıllık tüm anket ve sandık sonuçlarına bakın; tereddütsüz AK parti “irade oy” aralığı %38-40 aralığıdır. Hiçbir anket bu aralığı örtemez ve inkar edemez.

Dolayısıyla bu aralar anketlerde AK partinin oy aralığını %34-36 aralığında göstermek sadece politik spekülasyondur ve tuzaktır.

Bu tuzağa düşen AK partililer de çıkabilir.
Mesala: “ Dolar 18 tl iken anketlerde AK parti oyu %36 idi. Dolar 13’e çekilince oylar %40 üstüne çıktı. Gaz-elektirik Faturalar yüksek çıkınca oy oranı tekrar %36 döndü…” şeklinde açıklamalar yapılabiliyor.

Oysa burada hem mantık hem metot hatası var.
Siz dolar 18 iken sokakta anket yaparsanız çıkan oy oranı “irade oy” değildir; “iletişim oyu” refleksidir.

Yani AK partiye oy vermeme kararı değil; AK partiye mesajdır.

Nitekim siz halkı memnun edecek uygulamalarda sokağa çıkın bu sefer de oy artar. Oysa bu artma da sadece iletişim oyudur.
İrade oyu ile iletişim oyu arasındaki farkı bilmeyen bir AR-GE veya ANKET zekası olabilir mi?
Nitekim Millet ittifakı aylardır şunu kabul ediyor: “AK partiye gitmeyen oy neden bize gelmiyor…”. Demek ki henüz bir “irade oy” kaybı yaşanmıyor.

AK partide bir “iletişim oyu” kaybı var ve bu doğru yönetilmezse yavaş yavaş irade oy kaybına dönebilir.
İrade oy dediğiniz şey haftalar içinde ve olaylara göre hızla inip çıkmaz. Toplam bir karar ile oluşur.

Ayrıca seçmenin CB Erdoğan ile ilgili irade oy aralığı partisinin üstündedir ve aralığı %45 altına hiç düşmemiştir.

AK partinin irade oy kaybı ekonomik sebeplerle etkileniyor; ancak sokak anketleriyle bunu %35 civarına indirmek bir tuzaktan ibarettir.

Eğer bu irade oyu olsaydı; o zaman AK partiden kopan irade Millet ittifakı partilerine gitmiş ve irade oyu yer değiştirmiş olurdu.

Oysa bu gerçekleşmiş değil.

Siz bunu “AK partiden kesin koptular fakat gidecekleri yerde kararsızlar!..” şeklinde izah ederseniz; yanılırsınız ve seçmenin iradesini küçümsemiş olursunuz.

Dolayısıyla AR-GE zekasından beklenen irade oy grafiği ile olaylara endeksli iletişimde oy grafiği arasındaki makas farkının analizini yapmaktır."