AKP Kurucu Genel Sekreteri ve eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, 1 Mart tezkeresinin 17. yılında, “Yalan üzerine inşa edilen politikalar dün olduğu gibi bugün de devam ediyor. Bugün de o güçler yalanla bütün dünyayı aldatmaya çalışıyorlar” dedi. Eski CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol ise tezkerenin reddi ile faturanın CHP ve askerlere kesildiğini belirtti.

2003 yılında, Amerika’nın Irak’ı işgal etmek için bölgede Türk askerinin bulunmasını sağlayacak olan 1 Mart tezkeresi, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın yaptığı tarihi konuşmanın ardından AKP içerisinden de milletvekillerinin verdiği oylarla reddedildi. 1 Mart tezkeresinin 17. yılında eski AKP’li Ertuğrul Yalçınbayır ve CHP’li Kemal Anadol ile o gün yaşananları ve Suriye’deki durumu değerlendirdi.

Cumhuriyet'ten Leyla Kılıç'ın haberine göre, Tezkereye karşı hayır oyu kullanan Ertuğrul Yalçınbayır, kabul edilmesi halinde Türkiye’nin kan gölüne döneceğini belirterek, TBMM tutanaklarının açıklanmadığını anımsattı, Yalçınbayır, “Açıklık, şeffaflık o zaman da şimdi de yok. Çünkü sistem tam demokratik bir sistem değil. Millete ‘bu kadarını bil yeter’ deniyor. Eğer biz açıklık ve şeffaflık seviyesinde o dönemi tartışabilseydik, günümüzde Suriye politikamızı ona göre yapabilirdik” dedi.

‘DÜNYAYI ALDATIYORLAR’

“Dünyada maalesef gücün üstünlüğü var” diyen Yalçınbayır, “Tezkereye ilişkin ABD Dışişleri Bakanlığı, Türk milletvekillerine kitapçık göndermiş ve Irak’a girilmesinin zaruriyeti ile ilgili bilgilere yer verilmişti. Konuyla ilgili BM’nin yaptığı araştırmalara göre ise bilgiler doğru değildi. Yalan üzerine inşa edilen politikalar dün olduğu gibi bugün de devam ediyor. Bugün de o güçler yalanla bütün dünyayı aldatmaya çalışıyorlar” diye konuştu. Suriye’de yaşanan gerilime ilişkin Türkiye’nin fren mekanizmalarını kaybettiğini anlatan Yalçınbayır, “İki tarafı tam demokratik ülkeler arasında savaş olmaz. Çünkü onların parlamento, yargı gibi fren mekanizmaları var.

Bizde ise TBMM’de milletin vekilleri liderlerinin vekilleri haline geldi. Kuvvetler ayrılığı cereyan etmiyor” değerlendirmesini yaptı. Suriye’de uluslararası meşruiyetin aranması gerektiğini ve uluslararası hukukun dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Ertuğrul Yalçınbayır şunları söyledi: “Bir ulusun çıkarı, menfaatı sadece uluslararası hukuktadır. Hukuka aykırılık sürdüğü sürece dünyada bu gibi olaylar olacaktır. Bizim çıkarımız uluslararası hukuk ve anayasaya uygun olmalı. Şimdi de böyle bir tezkere olsa benim tavrım yine hayır olur. Özgür milletvekili, parlamento yoksa özgür Türkiye yoktur” dedi. 

KUMPAS DAVALARI

Kemal Anadol ise Deniz Baykal’ın TBMM’de tarihi bir konuşma yaparak CHP’nin tavrını net biçimde ortaya koyduğunu anlattı. Anadol, “AKP’li milletvekilleri de ilk defa parlamentoya girdikleri için bugünkünden çok farklı davrandılar. Bülent Arınç dışında tezkereye hayır diyen herkes cezalandırıldı” dedi.Tezkerenin çıkmaması sonucu kumpas davalarının ortaya çıktığını ve en ağır bedeli CHP ile askerlerin ödediğini anlatan Anadol, “Bu işe karşı çıkan askerlerin hepsinin başı belaya girdi.

Balyoz, Ergenekon gibi kumpaslarla ya tutuklandılar ya da TSK’den tasfiye edildiler. Faturayı CHP ile beraber askerlere çıkardılar. Baykal’a yapılan kumpas operasyonu da bunun faturasıdır” diye konuştu. Türkiye ile Suriye arasında bugün yaşanan gerilime ilişkin ise Kemal Anadol, “Parlamento işlevini kaybetti. Türkiye’de tek adam yönetimi var ve o tek adam istediği gibi karar veriyor. Tek adam yönetimi budur” ifadelerini kullandı.