Gazeteci Can Ataklı bugünkü köşesinde, ''Hem zamları şikayet edeceksin, hem sucuklu yumurta yiyeceksin yok ya!'' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Ataklı yazısında, Kahramanmaraş'ta bir öğrenci evinde sahura katılan AKP'li  Mahir Ünal'ın öğrenci evinde sucuk görmesi sonucu söylediği ve kamuoyundan büyük tepki çeken sözlerini değerlendirdi.

AKP'nin halktan iyice koptuğunu birçok örnek vererek anlatan Ataklı, ''AKP kafası “Hayır, şikayet edenin böyle bir hakkı yok, beğenmeyene kuru ekmek bile fazla” görüşünde çünkü.'' ifadelerini kullandı.

Can Ataklı'nın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

İktidar şaşkın mı şaşkın.

Hiçbir şeye çare bulamaz halde.

Neredeyse her saniye zam yapılıyor, markete girerken gördüğünüz fiyatlar kasaya geldiğinizde artmış oluyor.

Millet şikâyetçi, burnundan soluyor gözlerinden ateş fışkırıyor.

İktidarın tek milletvekili bile çarşıya pazara çıkamıyor, halkın arasına karışamıyor, kahvelerde oturamıyor, sohbet edemiyor.

AKP’liler ancak gruplar halinde gezebiliyor ya da sadece kendi taraftarlarının olduğu toplantılarda boy gösterebiliyor.

Halkın arasına karışamıyorlar ama uzaktan sallamayı da ihmal etmiyorlar.

Çıkmış saray yazarlarından biri “Neymiş efendim, para yokmuş millette, para yoksa 7 milyon kişi Bergen filmine nasıl gitti?” diye soruveriyor densizce.

Bir başkası “Para bol millette kardeşim, trafiğin halini görmüyor musun, benzini 50 lira yapsan ne olacak?” diye ahkam kesiyor.

Bir diğeri “Para yoksa bu alışveriş merkezleri, lokantalar nasıl tıklım tıklım dolu oluyor anlayan beri gelsin” diye kendince dalgasını geçiyor.

Biraz şikâyet edene “Çıkar telefonunu göster” şovu bayatladı artık, AKP’liler komik duruma düşmemek için artık bu soruyu sormuyor.

Tabii ağzına telefon tıkılması tehlikesi de var belki o yüzden artık telefon zırvalaması yapan pek olmuyor

Hele AKP’nin önemli isimlerinden Mahir Ünal’a çok güldüm.

Kahramanmaraş’ta bir öğrenci evinde sahura katılmış, çocuklar pek şikâyet etmişler, yeterli beslenemedikleri, eğlenemedikleri, okula gitmekte bile zorlandıklarını anlatmışlar.

Mahir Ünal daha sonra mutfağa geçmiş, canı menemen yapmak istemiş, bir de ne görsün, tavada sucuk da var.

“Bunlar menemenin içine sucuk katmışlar ha. Az önce şikayet etmiyor muydu bunlar?” diye şaşkınlığını ile getirmiş.

Öyle ya AKP’nin tuzu kuru zenginlerine göre eğer zamlardan falan şikâyet ediyorsan sucuk yiyemezsin.

Yahu ne biliyorsun belki o çocuk son parasını “canım çok çekti” diyerek sucuğa verdi.

Yoksulluk çeken, bundan yakınan biri kırk yılın başı olsa da iyi bir şey yemesin mi?

AKP kafası “Hayır, şikayet edenin böyle bir hakkı yok, beğenmeyene kuru ekmek bile fazla” görüşünde çünkü.

Bunların bir de biraz varlıklı olanın yakınmasına öfkelenenleri de var.

Adam kalkmış “Yahu benzin zammı sana koyar mı, ne diye şikâyet ediyorsun, şov yapıyorsun?” diyor bir sanatçıya.

Sanki o sanatçı çok ayıp bir şey yapmış gibi “Yıllardır cukkayı topladın, zamlardan yakınmak sana mı kaldı” diye azarlıyor bir de.

Bunlar çöküşün, bitişin alametleri.

Anlıyorlar mıdır acaba?