Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı ve Ziraat Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Babuşçu, Merkez Bankası'nın faizi sabit tutma kararını değerlendirirken, kur oranlarında yüksek bir sıçrama olmadığı takdirde seçime kadar faiz artışı yapılmasını beklemediğini söyledi.

Gazetedurum'dan İlnur Yağumli'nin haberine göre; Babuşçu, " Erken seçim olacağını düşünmüyorum. Çünkü erken seçim demek, intihar olur. Ekonomik intihar" yorumunda bulundu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), piyasa beklentilerine paralel olarak politika faizini yüzde 14'te sabit tuttuğunu açıkladı. Yıl başında 13,35 olan dolar kurunun, bugün 16,45 TL'yi görmesine ve enflasyonun yüzde 70'e ulaşmasına rağmen Kurul, üstü üste beşinci kez faizi sabit tutma kararı aldı.

MB'nin sabit faiz kararını değerlendiren Prof. Dr. Babuşçu, ilerleyen günlerde dolar üzerindeki baskının daha çok hissedileceğini, bundan sonraki süreçte de faizin sabit tutulacağını öne sürdü. Büyük bir kur sıçraması olmadığı sürece faizde değişiklik yapılmayacağını kaydeden Babuşçu, "Faizin artırılmasını beklemek boş bir beklenti. Bu inat varken asla faiz artmaz. Çok büyük bir kur sıçraması olmadığı takdirde seçime kadar faiz artış trendi yaşanmaz. Erken seçim olacağını düşünmüyorum. Seçim, zamanında yapılacak çünkü erken seçim demek, intihar olur. Ekonomik intihar" dedi.

Sonbaharda enflasyon beklentisinin yüzde 90 üzerinde olacağı öngörüsünde bulunan Babuşçu, "Enflasyon zirvedeyken, ekonomi dipteyken hükümetin seçime gitmesi doğru olmaz" ifadelerini kullandı.

"Dövizi baskılamak için 100 milyar dolara ihtiyaç var"

Türkiye ekonomisine yönelik en büyük riskin ne olduğu sorusuna "kur riski ve enflasyon" yanıtını veren Babuşçu, iktidarın seçime kadar 100 milyar dolar paraya ihtiyacı olduğunu belirtti. Babuşçu, sözlerini şöyle sürdürdü: "O parayı bulabildikleri takdirde dövizi baskı altında tutarlar. Bulamadıkları takdirde kur çıkacak. Dövizi sabit tutmak için yapacakları tek şey döviz bozabilmek; SWAP anlaşmaları, diğer anlaşmalar, yurtdışı borçlanmalarla döviz bozabilmek. Başka alternatif yok."