Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yeniçağ TV canlı yayınında Orhan Uğuroğlu'nun sorularını yanıtladı.

Açıklamalarına AKP'de olduğu dönemle ilgili yaşananlar hakkında dikkat çeken değerlendirmeler yapan Davutoğlu "AKP içerisinde kendini liderliğe hazırlayanlar bizi tehdit olarak gördü" dedi.

Ayrıca AKP'ye sadık kaldığını da ifade eden Davutoğlu "Bir süreç var, bir kere ben siyaset bilimciyim. Türkiye’nin yakın tarihindeki en etkili şey 27 Nisan oldu. 27 Nisan’dan 2008 parti kapatma davasına kadar olan süreçte siyasete geçiş sürecim oldu. Bizler hep birlikte bir mücadele verdik. Bunu zikretme sebebim şu; siyasete hırsla değil, azimle geldim.Ben AKP’ye sadık kaldım. Ben her zaman verdiğim sözde sadık kaldım" diye konuştu.

"TRUMP'IN ERDOĞAN'A GÖNDERDİĞİ MEKTUBU SİNDİREMEDİM"

"Türkiye Cumhuriyet Cumhurbaşkanı’na ‘Aptal olma’ ifadesine sessiz kalınmasını içime sindiremedim. Böyle bir mektuba biz muhatap olmamalıydık."

"BU ÜLKENİN BAŞBAKANI VARDI BENİ NEDEN SORGULUYORSUNUZ"

"Suriye’de yanlış giden bir şeyleri bizim üzerimize yıkmak siyasi ahlaksızlıktır. Devlet edebinden yoksunluktur. Adnan Menderes asıldığında Hasan Polatkan “Benim bir şeyden haberim yok” dememiştir. Burada benim özellikle söyleyeceğim şey hepimiz benzer ithamlarla karşılaşabiliriz. Ben Dışişleri Başdanışmanıydım o zaman da Bakan’dan çok bana yüklenildi. Dışişleri Bakanı oldum yine bana yüklendiler. Ben çıkıp da “Ya bu ülkede başbakan da var” demedim.

Başbakan olduğumda Suriye dosyasını sordum. Bir gün MGK toplantıları Bakanlar Kurulu toplantılar, gizlidir, kayıtlara geçmiştir. Ben çok erken vakitlerde Dışişleri Bakanı olarak Suriye’de yapılması gerekenleri söyledim. O günler söylediklerim yapılmadığı için Suriye’de buraya gelindi.Hiçbir zaman Cumhurbaşkanından habersiz bir karar alınmadı.

Ben Türkiye’nin bu konuda suç işlediği görüşünde de değilim. Bütün bir ülkeyi zan altında bırakmak istiyorlar. Esad halkından bir milyon insanı katletti. Halkın üçte ikisini yerinden etti. O suçlu değil.Ona destek veren ABD, Rusya suçlu değil. Bölgedeki teröristler suçlu değil de Türkiye suçlu öyle mi? Türkiye içinde de Davutoğlu. Böyle bir şey olabilir mi?"

"SURİYE KONUSUNDA ERDOĞAN'A BÖYLE HAREKET ETMEK YAKIŞMIYOR"

"Sayın Erdoğan’a, Sayın Gül’e, Genelkurmay Başkanıma, benim dönemimde görev yapan, ilgili Bakanlara ve hasseten Sayın Erdoğan’a soruyorum; onların emir ve talimatları dışında ben bir politika belirleyip ülkeyi zarara sokmuşsam işte ben buradayım. Çıksınlar desinler ki “Davutoğlu şu şu uygulamaları yaptı ve ülkeyi zarara soktu ”Ben sayın Erdoğan’a hitaben söylüyorum. Eğer bunu demiyorsanız çıkın bütün bu politikaları sahiplenin. Prestij kazandığınız durumlarda öne çıkmanız, halk tarafından eleştiri konu olan durumları başkalarına yıkmanız size yakışmaz."

"ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ KONUSUNDA ERDOĞAN’A HAKKIMI HELAL ETMEM" 

"Bana çok söyleyenler oldu; aleyhimde yazan konuşan. Bir gün aradı Hakkınız helal edin dediler. Benim hakkım herkese helal. Dava diye savunduğumuz ilkelere zarar vermek konusunda hak helal etmek benim hakkım değil. Sayın Erdoğan için de aynısını söylüyorum. Hele hele Şehir Üniversitesi konusunda 7 bin öğrencinin geleceğini karartmak pahasına kapatılması konusunda ben hakkımı helal etmem. Üniversite kapatma konusunda kimin dahli olmuşsa hakkımı helal etmem."