DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, polemikhaber yayınında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

DSP lideri "Demokratik Sol Parti olarak da ittifaklar sistemi dışında kalabilme ihtimalimizin olmadığını söyleyebilirim" dedi. AKP'nin 2015'ten beri dış politikada "ulusalcı" bir çizgiye geldiğini savunan Aksakal "Bugün izlenen çizginin biz her zaman destekçisi olduk ve olmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Aksakal 'erken seçim' çağrısı yapanlar için de "Demek ki Erdoğan'ın gitmesini istemiyorlar" dedi. Aksakal, 104 Emekli Amiralin açıklaması için de "Şık değil" derken, "Gereksiz bir çıkış olduğunu söyleyebilirim" diye belirtti.

DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Erçelebi ise partisinin “Cumhur İttifakı’na katılacağı” yönündeki iddiaları yalanladı.

"İHTİMALİMİZİN OLMADIĞINI SÖYLEYEBİLİRİM"

Polemikhaber yayınında Kadir Kaplan'ın sorularını yanıtlayan DSP Genel Başkanı Önder Aksakal'ın açıklamaları şu şekilde:

"Öncelikle şunu söylemek isterim normal seçimler bildiğiniz gibi 2023 Haziran ayı itibariyle yapılacak. Yani seçimlerin normal zamanı bu. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere parlamentodaki diğer muhalefet partileri zaman zaman erken seçim çağrılarında bulunuyor. Ancak burada bir tabii çelişkiye de dikkat çekmek isterim. Ana muhalefet ya da meclisteki muhalefet öncelikle Tayyip Erdoğan'ın siyaseten artık Cumhurbaşkanlığından gitmesi gerektiği konusunda fikir birliği içerisindeler. 

Karşılığı da herhangi bir partiyle ittifak içerisine girmek olacaktır. Dolayısıyla Demokratik Sol Parti olarak da bu sistemin dışında kalabilme ihtimalimizin olmadığını söyleyebilirim. 

Ancak seçim tarihi konusunda seçimlerin, normal zamanında yapılabileceği konusunda bir görüş ayrılığı da varsa daha seçimlere çok zaman var. Tabii bunu öncelikle ittifaklar anlamında hakim partilerin yönlendirmesi olarak görmek çok doğru olmayacaktır. 

Gerek Cumhur İttifakı açısından gerek Millet İttifakı açısından ama bunun dışındaki mekanizmalar başta yaygın medya olmak üzere herhangi bir görüşmeyi bu konularla ilişkilendirip yeni gündemler yaratma arayışı içerisinde olduğunu söyleyebilirim. Kaldı ki, Aralık'ta sayın Cumhurbaşkanı'yla yaptığımız görüşme sayın Cumhurbaşkanına münhasır bir görüşme değildi. 

Geçtiğimiz seçimlerde 2018 seçimlerinde de bunu yaşamıştık. Ne Cumhur İttifakı öncüsü olan AK Parti tarafından, ne de Millet İttifakı öncüsü olan, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Demokratik Sol Parti'ye bir ittifak içerisinde yer alma önerisi de gelmemiştir. 

Yani parti içerisinde her görüşte olan arkadaşlarımız var. Yani sizin biraz önce kategorize ettiğiniz manada, her görüşte olan arkadaşlarımız var. Hatta seçimlere tek başına katılalım yönünde görüş bildiren arkadaşlarımız da oluyor ama bunları değerlendirmek için biraz önce de söylediğim gibi seçim sath-ı maile girilmiş olmasının önemine ben işaret etmek isterim. 

Yasalara göre kurulmuş siyasi partilerle; demokrasinin, insan haklarının evrensel anlamda tüm değerlere sahip siyasi partilerle birlikte bir yapının içerisine girebilir. 

Geçmiş dönemlerde Kıbrıs konusunda biliyorsunuz özellikle Rum politikalarına daha yakın bir çizgide olan AK Parti iktidarı, özellikle 2015'ten sonraki dönemde biraz daha farklı daha milliyetçi daha ulusalcı kararların altına imza atar oldu. Ve bu gerek Güneydoğu'daki terörle mücadele konularında, gerek Doğu Akdeniz'de gerek Kıbrıs politikalarında Ege politikası hatta Avrupa Birliği politikalarında bugün izlenen uygulamaların, bugün izlenen çizginin biz her zaman destekçisi olduk ve olmaya devam edeceğiz. 

İktidarların ekonomi politikaları sosyal politikaları ve dış politikaları noktasında eğer bir değerlendirme yapacaksak dış politika konusunda bugün izlenen rotanın doğru bir rota olduğunu düşünüyorum."

EMEKLİ AMİRALLERİN MONTRÖ BİLDİRİSİ

DSP lideri Aksakal, 104 emekli amiralın yaptığı Montrö açıklaması ve devamındaki tartışmalarla ilgili ise şunları söyledi:

"104 emekli amiralin böyle bir açıklamada bulunması hadisesini biraz daha farklı değerlendirmek gerekiyor. Bu amirallerin birçoğu münferit olarak, televizyonlarda, gazetelerde ya da özel röportajlarda aynı görüşlerini çok rahatlıkla açıklayabilen bireylerdir. Bunlar özel konferanslarda gerekirse üniversitelerin hazırladığı ya da diğer sivil toplum kuruluşlarının organize ettikleri platformlarda bu görüşlerini açıklayabiliyorlardı. Ama yanlış olan kısmı ya da gereksiz olan kısmı şuydu. Amiral olmaları onların emekli amiral olmaları, onlara bu konuda toplu bir şekilde Türk milletine hitaben ve şayet bunlar olmazsa noktasından itibaren görüş bildirme hakkını veremez. Zira o zaman emekli rektörler de toplansınlar, böyle bir bildiri yayınlasınlar. Emekli komiserler de, emekli valiler toplansınlar. Demokrasilerde böyle bir yöntem yok. İnsanlar bireysel görüşlerini ortaya koyabilirler. Her türlü aykırı düşüncesini de ortaya koyabilirler. Ancak başka hususları hatırlatıp eğer bunlar olmazsa şunlar olur gibi düşünceyi ortaya koymak farklı algıları yaratır ki bu demokrasilerde geçerli bir yöntem değildir. Şık olmadığını söyleyebilirim. Gereksiz bir çıkış olduğunu söyleyebilirim. 

"KİMSEYE KAPIYI KAPATMIYORUZ"

DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Erçelebi ise Milliyet'ten Mehtap Gökdemir'e konuştu.

Odatv'de yeralan iddialara göre, Erçelebi, partisinin “Cumhur İttifakı’na katılacağı” yönündeki iddiaları bugün için yalanladı. Erçelebi, söz konusu iddialar için, "Yok böyle bir şey. Öyle bir temas yok” ifadesini kullandı. Ancak, Erçelebi, hem Cumhur İttifakı hem de Millet İttifakı’na kapıları kapatmadı. Erçelebi, “Bizim kırmızı çizgimiz, laiklik ve Atatürk Milliyetçiliğidir. Sistem ittifaklar sistemi. Tabii ki de DSP bir ittifakta yer alacak ama buna bugünden Cumhur İttifakı ya da Millet İttifakı demek mümkün değil. Kimseye kapıyı kapatmıyoruz, niye kapatalım?” dedi.

DSP’nin, “Millet İttifakı’na katılıp katılmayacağına” ilişkin de Erçelebi, şu yanıtı verdi:

“Bizim birtakım ilkelerimiz var. Bu, DSP’nin olmazsa olmaz ilkeleri, nedir bu? Laikliktir. Acaba Millet İttifakı laiklik üzerinde duruyor mu, durmuyor mu? Vatanın bölünmez bütünlüğü var. Biz son kurultayımızda ‘DSP, milliyetçi vatan sever sol bir partidir’ dedik. Aslında sol partiler milliyetçi olmak zorunda, çünkü öbür türlü emekçilerini koruyamazlar. Bizim gideceğimiz ittifak, Anayasa’nın ilk dört maddesini tartıştırtmayacak, Atatürk milliyetçiliği konusunda tartışma bile olmaz.”

Kendi ilkeleri doğrultusunda siyaset yaptıklarını ifade eden Erçelebi, “Kuşkusuz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi aslında bir ittifaklar sistemi, yani bir partinin tek başına seçime girmesi mümkün değil, her iki ittifakta da hakim parti dediğimiz AK Parti ile CHP, onlar bile etrafına destek istiyor ise tabii ki DSP de bir ittifakta yer alacak ama buna bugünden ‘Cumhur İttifakı’ ya da ‘Millet İttifakı’ demek mümkün değil. Kimseye kapıyı kapatmıyoruz. Niye kapatalım? Şu anda karar verecek bir durum da yok. Yarın belki bir başka üçüncü ittifak olur, o ilkelerimize daha uygun olur, niye olmasın, sonuçta siyaset yapıyoruz” dedi.

"TEKLİF GELMEDİ"

“Partimizi güçlü şekilde Meclis’e sokmayı düşünüyoruz” vurgulamasını yapan Erçelebi, “Yetkili organlarda görüşürüz, bizim ilkelerimize en yakın nedir ya da bu mevcut ittifaklardan teklif gelir, şu anda Allah var teklif de yok yani. Şimdi ‘birisi bize teklif etti, kaş kırptı, göz kırptı’ diyecek halimiz de yok” diye konuştu.