Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, bugünkü “Neye “evet”, neye “hayır”?” başlıklı yazısında, “Bir topluluğa olan düşmanlığımızın bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemesi gerek. İşi ehline vereceğiz. Adil şahidler olacağız.” dedi.

Abdurrahman Dilipak, “Sadece “evet” mührünü nereye basacağınızda değil sorun; neye ve kime “evet” diyorsunuz, neye ve kime “hayır” diyorsunuz? Asıl soru, asıl sorun bu!” ifadelerini kullandı.

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, “Kim kimin peşine takılmışsa, o onlarla birlikte haşrolunur. Kim kiminle birlikte ise, onların iyiliklerinden onlara da bir pay, onların kötülüklerinden de onlara bir pay vardır. Bir seçim yapmak zorundaysanız, ya iyilerin en iyisini seçeceksiniz, ya da kerhen bir tercihte bulunmak zorunda kalırsanız, en ehven-i şer’ini tercih edeceksiniz, ama kimi seçerseniz seçin, onların doğrularına destek olup yanlışlarına karşı çıkacaksınız. Sözü dinleyip doğrusuna destek olup, yanlışını eleştireceksiniz. Bu gibi konularda bir topluluğa olan düşmanlığımızın bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemesi gerek. İşi ehline vereceğiz. Adil şahidler olacağız.” diye yazdı.

“Bakın, bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikatinin bize gösterileceği bir gün var.” diyen Abdurrahman Dilipak, “Ben aşı olmadım, PCR de yaptırmadım, maske de takmadım, ben bunun hesabını vereceğim. Bunları yapanlar da yaptıklarının hesabını verecek. Bu her işte böyle. Kim aklını kullandı, kim kullanmadı. Kim kimin peşine düştü. Kim kimleri kendine çağırdı, kim Hakk’a, hayra, düşünmeye çağırdı. Kim kimlerle kapalı kapılar arkasına pazarlıklar yaptı? Yarın yeni gerçeklerle yüzleştiklerinde, birçok insan için geri dönüşü olmayan bir azabı yaşayacaklar.” dedi.

Abdurrahman Dilipak yazısında “Yoksa siz, 'şöyle olmazsa böyle olur' diye mi düşünüyorsunuz. Siz 'şöyle olmasaydı, böyle olmazdı' demekten men edilen bir topluluk değil misiniz. 'Demokrasicilik oynarken' yoksa siz de mi rasyonalist, determinist, pragmatiklerden oldunuz. Birileri “tehlikenin rengi yeşil” derken, toplum büyük bir transformasyon geçirdi, sermaye ve iktidar ilişkilerinin dönüştürücü gücü, önce kendine sahip olanları dönüştürdü, her zaman ve herkes için olduğu gibi ve bugün iş geldi ‘Yeşil Kemalizm’e, ‘Yeşil Feminizm’e dayandı!” ifadesini kullandı.