Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, Siyonist  İsrail'le normalleşme aşamasına geçen  Cumhurbaşkanı Erdoğan'a biçilen rolü açıkladı. BOP'ta 2.aşamaya geçildiğini belirten Dilipak, amacın,  Ukrayna'dan, Kafkaslara ve hatta Kıbrıs'a kadar Büyük İsrail'in kurulması olduğunu belirtti.

ERDOĞAN'A BİÇİLEN ROL!

Bugünkü köşe yazısında  Rusya tarafından işgal altındaki Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky'nin "Büyük İsrail olmak istiyoruz" sözlerini hatırlatan Dilipak, uluslararası sistemde Türkiye'ye biçilen rolün Rusya'yı Ukrayna konusunda ikna etmek olduğunu söyledi.

UKRAYNA'YA BAKARKEN BOP'UN 2. OPERASYONU BAŞLADI

"Göreceksiniz yakında Türkiye  Suudi Arabistan’la da, Mısır’la da yakınlaşacak ve dışa karşı söylemini yumuşatacak. Öyle Çeçenistan, Doğu Türkistan, Balkanlar çok fazla gündemimizde olmayacak. Gündemde olacak olan çıkar ilişkilerimiz olacak. Batının diliyle konuşacağız onlarla." ifadeleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eleştirilerde bulunan Dilipak, "Bize “Ukrayna’ya bak Ukrayna’ya”(!) derken, Adamlar BOP’un 2. genişleme operasyonunu başlattılar. Girit’ten Baltık’a, Adriyatik’le Ege arasını fiilen işgal ettiler. BOP 2. Etaptaki yeni hedefi, bu Balkan politikası" tespitinde bulundu.

TÜRKİYE'NİN ÇEVRESİNDE 4 BÜYÜK PLAN!

Yahudilerin Türkiye'nin çevresinde 4 büyük planı olduğunu belirten Dilipak, "Ukrayna, bölgenin İsviçre’si olacak diyorlardı, Zelensky niyetlerini açıkladı: Büyük İsrail olmak istiyorlar. Yani Rus ve Balkan Yahudilerine yeni bir vatan armağan edecekler. Kafkaslara doğru bir Yahudi Hazara devleti hayalleri var. Yani Yahudilerin yanında Türk ve Ermeni Yahudilerinin katılacağı yeni bir Yehuda devleti. Onların gözünde Türkiye zaten bir Sabatay, Pakradun devleti olarak kuruldu!? Kürtlerle anlaştılar, Arap ve Fars Yahudilerini de yanlarına alıp, Kürt ve Fars Yahudilerini merkeze alan bölgede yeni bir Yahudi devleti daha kurma planları var. Mevcut İsrail  Filistin’i, çevresindeki Hristiyanları da yutarak orada büyük İsrail’i gerçekleştirecek ve sınırlarını Kıbrıs’a kadar uzatacak. Kıbrıs Akdeniz’in ortasında İsrail’in kontrolünde yeni Dubai olmasının ötesinde doğu Akdeniz’in hakimi olsun istiyorlar." ifadelerini kullandı.

AMAÇ BÜYÜK İSRAİL!

"Bu gidiş karşısında bize düşen rol belli. Rusya’yı Ukrayna konusunda ikna etmek" diyen Dilipak şu ifadeleri kullandı:

"Bahanemiz de hazır, Kırım, ama kimse Kırım’ı konuşmuyor aslında. Rus Oligark’ların çoğu Ukrayna’da zaten, Balkanlardaki ve Rusya’daki Yahudileri de toplayıp burada onlara bir vatan armağan ederlerse zaten büyük İsrail, doğuda, batıda, kuzeyde ve güneyde egemenliğini ilan etmiş olacak.

Kendi aralarında bir federasyon oluşturduklarında batıya da  ABD’ye de ihtiyaçları kalmayacak. Geçen gün Amerikalı bir politikacı, “bu süreçte ABD’nin rolü giderek zayıflıyor” diyordu. Bu süreçte İsrail dışında herkesin rolü zayıflıyor. Global çete aslında bu süreçte İsrail’i de yeniden dizayn ediyor. Rabbi’lerle başları belada, ılımlılar, liberallerle, solcularla da. Onun için 8 partili bir koalisyon kurup, onları kendi içlerinde nötralize ettiler.

Bu süreçte Ankara’dan aykırı bir ses gelmiyor. Pandemi, ekonomi, kıtlık, iklim, 5G, Starlink zokasını yutunca, birileri sanki kulağımıza “One minute” dedi.

Artık Adnan Oktar konusunda bile kimse konuşamaz halde. Adamın elinde kasetler var. Hangi siyasetçi, sermaye sahibi konuşabilir ki bu durumda. Kendi değilse yanındaki oltayı yutmuştur, bu bal tuzağına yakalanmıştır.

Bakın bu konuda temiz adam bulmak çok zor. Zaten bunlar sadece bizim yüzümüze maske takmadılar, herkesin yüzünde görünmeyen bir başka maskeleri var. Bunların çoğu ikiyüzlü. Parmakları ile gösterdikleri ya da sözleri ile işaret ettikleri yöne değil, ayaklarının nereye gittiğine bakın! Onların çoğu size duymak istediğiniz şeyleri söylüyorlar. 

“Politikacı” 3. cins bir yaratığa dönüşür; ihtiras, zayıf ahlak ve seciye sahibi, zalim, cahil, ahlaksız kişiliklerde, bazı zaman ve zeminlerde. Gerçekten politika çok büyük dönüştürücü bir güçtür. Bu güce sahip olan kişiler, toplumu dönüştürelim derken, bu güç onları da dönüştürür. 

Onun içindir ki, eskiler, “Rabbim beni bana bırakma, beni nefsimle baş başa bırakma” diye dua etmişlerdir. "