Abdurrahman Dilipak, Haber Vakti adlı sitede kaleme aldığı yazısında, “Bizim AKP’lilere “Biyolojik cinsiyet” ile, “Toplumsal cinsiyet” arasındaki farkı bile anlatamıyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiğimizi ve o işin bittiğini zannediyor bir çok kişi. Oysa bütün hükümler yasada mevcut. Ya da o konuda bir irade beyanı sözkonusu olsa da, sözleşmeden ayrılma konusunda prosedür henüz uygulanmadı. Birileri mesela iç hukukun uluslararası sözleşmelerden üstün olduğunu zannediyor.” dedi.

“Cehaletin bu kadarı ancak eğitimle mümkündür.” diyen Abdurrahman Dilipak bugünkü köşe yazısında bazı eleştirilerine devam etti. Dilipak, “Bir de echel-i cühela var, cahilin de cahili, hem bilmeyen, bilmediğini de bilmemenin ötesinde bir de biliyormuş gibi akıl verenler yok mu? Allah, cahil ve zalimlere yardım etmez. Hele bir de ıslah edici gibi ortalıktan dolaşan bozguncular yok mu, Allah bu münafıkların şerrinden insanları korusun. Bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olanlar, hem kendilerini kandırır ve hem de çevresindekilere zarar verirler. Allah “bilmediğiniz şeyin peşine düşmeyin” der! Siyasi partilerin peşine düşenler, ya da Mezhep, Irk, Tarikat davası güdenler, acaba savundukları şeyler hakkında ne kadar bilgi sahibidirler?” ifadelerini kullandı.

Abdurrahman Dilipak şöyle devam etti:

“Yıllardır “Faiz”i tartışıyoruz da, “Faiz”in “Riba” ile ilişkisini, “Para - altın para” ile “Kaime-Banknot” ilişkisini, “Bankacılık sisitemi”ni, Merkez Bankası’nın yapısını, “Munzam karşılıklar” ve “politika faizi”ninin ne demek olduğunu, “enflasyon ve devaüasyon”u, LIBOR ve “FED’i - Dolar”ı “Bretton Woods”u ve bunların süreci ve borsa ve piyasayı nasıl şekillendiğini kaç kişi biliyor? Konuşuyoruz işte. Elimiz ayağımız boş değil, ağzımız iyi de laf yapıyor, ama tuttuğumuz bir iş de yok, genel olarak. Ne büyük laflar ediyoruz kendi aramızda birbirimize karşı, mangalda da kül bırakmıyoruz. Didişip duruyoruz, çünkü “öfke baldan tatlıdır”, didişmek de öyle. Ama Allah (cc) öfkemiz yutmamızı istiyor.

Hele bir de, bu tartışmaları körükleyenle ya da dindar olmadığı halde, dini kavram ve sembolleri kullananlara, heva ve heveslerine ulaşmak için kusalı basamak yapanlara gelince, vay onlara ve onlara inanıp, onların peşinden gidenlere. Dikkat edelim, Şeytan bizi Allah’la da aldatmasın! Dinin bile ihtiraslarını engelleyemediği kimseler ins’in şeytanlarına dönüşürler. O zalimler için yaşasın cehennem!”