Partisinin haftalık basın toplantısında Suriye’nin kuzeyinde ABD ile oluşturulmak istenen Güvenli Bölge meselesini değerlendiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ABD’nin olacağı bir bölgenin ‘güvenli’ olmayacağının altını çizdi. ABD ile güven kelimesinin yan yana gelemeyeceğini belirten Karamollaoğlu, ABD’nin kendi menfaati ve İsrail’in menfaati dışında başka bir düşüncesinin olmadığını dile getirdi. Hindistan’ın işgal ettiği Cammu Keşmir’de Hükümet’in tavrını eleştiren Karamollaoğlu, Türkiye’nin Pakistan’ın ve Keşmir halkının yanında yer alması gerektiğinin altın çizerek, “Keşmir Müslümanların bir derdidir” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık olağan basın toplantısında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Balgat Eğitim Merkezi’nde gerçekleşen toplantıda Karamollaoğlu, ekonomi başta olmak üzere Güvenli Bölge, İdlib, Keşmir ve Emine Bulut cinayetiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.  Ağustos ayının zafer ayı olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, Malazgirt Zaferi’nin 948’inci yılında Sultan Alparslan’ı ve 30 Ağustos Zafer Bayramı vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal’i rahmetle anarak konuşmasına başladı. 

NE KADAR DUYARSIZLAŞTIĞIMIZIN EN ACI FOTOĞRAFIDIR

Kırıkkale’de kızının gözü önünde eşi tarafından hunharca katledilen Emine Bulut olayına değinen Karamollaoğlu, “Burada canımızı yakan diğer bir durum ise olaya müdahale edeceklerine seyirci kalanlar oldu. Bir kısmı da olayı telefonlarına kaydettiler. Bu ne kadar duyarsızlaştığımızın, ne kadar acınaklı bir duruma düştüğümüzün açık fotoğrafıdır. Biz nerede bir mazlum varsa yardım etmeye koşan bir milletiz. Böyle bir olayın üzerinde çok düşünmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Başka bir durum ise toplumun ne kadar bir infial içinde olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

AHLAKİ VE MANEVİ DEĞERLERİMİZE DÖNMELİYİZ

Karamollaoğlu, dizilerle aile kurumunun kasten tahrip edildiğinin altını çizerek, “Bunlar tesadüfen olmaz. Kadın cinayetlerinin en büyük sebebi aile mefhumunda yaşanan çatlaklardan kaynaklanıyor. Bunun en büyük nedeni Batı menşei çözümler aranmasından kaynaklanıyor. Batı’da aile mefhumu ortadan kalkmış vaziyette. Türkiye en fazla kadın cinayetinin işlendiği ülkeler listesine girmiyor bile ancak zirvede ABD gibi Batılı ülkeler var. Ülkemizdeki bu rakamı da küçümseyemeyiz. Batı’ya özenemeyiz. Bu rakamlar Batı’da çok kötü durumda. Biz toplumda yaşanan bozukluğu düzeltmek istiyorsak kendi ahlaki ve manevi değerlerimiz üzerinden düzeltmemiz gerekiyor. Bu gidişattan biz ancak kendi öz değerlerimize dönersek kurtuluruz” ifadelerini kullandı.

SOKAKTAKİ VATANDAŞIN CEBİ YANIYOR

İktidarın ekonomi politikasını eleştiren Karamollaoğlu, şöyle devam etti: “İktidar ekonomik olarak ne kadar güçlü olduğumuzu anlatmaya çabalayarak gündemi kontrol etmek istese de, bunun böyle olmadığı çok açık.  Ekonomideki ciddi dalgalanmalar bizi hep tereddüde itiyor.  Geçen hafta bahsettiğimiz benzin ve motorine zammı yine konuşuyoruz. Benzine hafta başında 17, motorine de 11 kuruş zam geldi. Sürekli zam geliyor. Pek duracak gibi de gözükmüyor.  Gerçi zam haberi bazı yayın organlarında benzin ve motorinde fiyat değişikliği diye duyuruldu. Zam demekten imtina ediyorlar. Çünkü sürekli zam denilmesinden Hükümet rahatsız oluyor. Fakat krize yok demekle, zamma fiyat değişikliği demekle ekonomi düzelmez. Ama şunu biliyoruz, Külliye’de zam hiç hissedilmiyor. Çünkü sokaktaki vatandaşın cebi yanıyor. Fakat Külliye’nin hiç haberi yok.  Önemli olan kriz algısını yönetmek değil, ekonomiyi yönetmektir.”

FİYATLARI FAZLA VERİLEN İHALELERİN ÜZERİNDE DURMAMIZ LAZIM

Kayyum olarak atanan belediye başkanlarının bakanlara ve üst düzey görevlilere pahalı hediyeler verdiğine dair iddialara değinen Karamollaoğlu, “Kayyum meselesinin ardından hediyeler meselesinin çok abartılı olduğunu düşünüyorum. Sanki ekonomideki bozukluğun sebebi bu hediyeler dersek çok büyük hataya düşeriz. Hediyeler sadece şahısların kendi ahlakıyla ilgili bir meseledir. Tabii, çok boyutlu olursa bunun da ekonomiye etkisi olur.  Bunun ekonomik değil, ahlaki olduğunu düşünüyorum. Şeffaflık olmadan yapılan ve normal fiyatların üzerinde verilen ihalelerin üzerinde durmamız lazım” ifadelerini kullandı.

KULLANMADIĞIM YOLUN PARASINI VERMEYE MECBUR MUYUM?

Karamollaoğlu şöyle devam etti: “Bir yol yapıyorsunuz. Yeteri kadar araç geçmezse bunu hazineden ödüyorsunuz.  Ben o yolu kullanmıyorum mecbur muyum onu ödemeye? Bu mantıkla gidilmez. Bizim dünyanın en modern karayollarına sahip olmamız gerekiyor. En modern demiryollarına sahip olmamız gerekiyor. O yollar üzerinde sanayi malları taşınmaz ise bu bizim üzerimize yük olur. Bir defa söylediğimizi doğru anlayın. 18 yıldır söylediğimizi doğru anlasaydınız davul çalar oynardık. Ama hep tersten anlıyorsunuz. Bizim amacımız sizi tenkit etmek değil. Keşke övgüler dizseydik. Ülke üretimle güçlenir. Önce hediyeyi verip sonra yatırım yapacak para kalmasa işte o zaman bir fecaatle karşı karşıya kalırız.”

ABD’NİN KENDİ MENFAATİ VE İSRAİL’İN MENFAATİ DIŞINDA BAŞKA BİR DÜŞÜNCESİ OLMAZ

Suriye’nin kuzeyinde ABD ile oluşturulmak istenen Güvenli Bölge meselesini değerlendiren Karamollaoğlu, ABD’nin olacağı bir bölgenin ‘güvenli’ olmayacağının altını çizdi. ABD ile güven kelimesinin yan yana gelemeyeceğini belirten Karamollaoğlu, ABD’nin kendi menfaati ve İsrail’in menfaati dışında başka bir düşüncesinin olmadığını dile getirdi.  Hindistan’ın işgal ettiği Cammu Keşmir’de Hükümet’in tavrını eleştiren Karamollaoğlu, Türkiye’nin Pakistan’ın ve Keşmir halkının yanında yer alması gerektiğinin altın çizerek, “Keşmir Müslümanların bir derdidir. Keşmir Pakistan’ın bir derdidir. Biz bu konuda Pakistan’ı desteklemekte geri durmayacağız. Filistin ve Keşmir hep gündemimizde olacak. İsrail’in Filistin topraklarında yaptığı gibi, ‘Burası bir Yahudi devletidir. Burada Filistinliler, vatandaş bile sayılmazlar’ demesi ne kadar bir cinayetse, bugün Keşmir’de Hindistan’ın aldığı kararlar da öyle bir cinayettir” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE BORCUNU ÖDEYECEK PARA BULAMIYOR

Karamollaoğlu, ekonomide yaşanan bozukluğa dikkat çekerek, “Türk ekonomisi bir çıkmazın içinde!  İktidar bu çıkmazın çıkışını bir türlü anlamıyor.  Türkiye paraya muhtaç. Borcunu ödeyecek para bulamıyor. Bundan dolaydır ki dünyada faizler yüzde 1 ile 2 civarında oynarken ülkemizde faizler yüzde 17’lerde. Türkiye’de faizlerin yüzde 17’lerde olmasının sebebi yanlış yerlerde yatırım yapılmasından kaynaklanıyor. Üretime katkı sağlamayacak her yatırım, her ihale aslında bize zarar verir. Hizmet yatırımlarının şimdi gündeme getirilmemesi gerekiyor. Borçların altından kalkamıyoruz.

İDLİB GÜVENLİ BÖLGE’DEN DAHA ÖNEMLİDİR

Karamollaoğlu, basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin “İdlib’de son dönemde ciddi gelişmeler yaşanıyor. Saldırılar oluyor, bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Karamollaoğlu, İdlib meselesinin içinden çıkılmaz bir hale dönüştüğünü dile getirerek, “Hangi çözüm getirilirse getirilsin oraya sığınanlar zarar görmemelidir. Türkiye’den giden de İdlib’e sığındı, Esad’dan kaçanlar da oraya sığındı. Eminim ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya ziyaretinde gündeme gelmiştir. Oradaki insanlar bundan zarar görmemelidir. Bu halk bu katliama maruz kalmaması gerekiyor. İdlib Güvenli Bölge’den daha önemli bir meseledir” dedi.

MİLLİ GAZETE