Aydınlık yazarı İsmet Özçelik, ''ABD,AKP'ye alternatif yeni parti peşinde'' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Özçelik, yazısında  ''31 Mart seçimlerine 35 gün kaldı.'' diyerek zamanın darlığından bahsederek  ''Zaman daraldıkça gerilim de artıyor.'' ifadelerine yer verrerek ''31 Mart kadar sonrası da önemli.'' seçim sonrası vurgusunda bulundu. Oylardaki artış ve kayıp konusuna değinen Özçelik, ''Oylardaki artış değil, kayıp merak ediliyor.'' değerlendirmesinde bulunduktan sonra, yazının ilerleyen bölümünde ABD ve AKP ilişkilerini değerlendirmesinde bulundu.

İsmet Özçelik, gündeme ilşkin seçim öncesi ve sonrası, ABD ve Türkiye, AK parti ile ilgili ilginç değerlendirmesinde bakın neler yazmış birlikte okuyalım;

''AKP “ittifaka” sarılmış durumda.

Kendi oyunu değil ittifak oylarını esas alacak.

KARMAŞA

Eskiden yerel seçimlerde partilerin oyları, il genel meclisi oylarına göre hesaplanırdı. Büyükşehirlerde il genel meclisi üyelikleri kaldırılınca belediye meclisi oyları esas alınmaya başlandı.

Şimdi birçok ilde fermuar sistemi var.

Yani ittifaklar tek parti listesiyle seçime giriyor.

O nedenle hangi partinin yüzde kaç oy aldığını tespit etmek zorlaşacak.

AKP’NİN KAYIPLARI

AKP’nin kaybı tartışılıyor.

Şu anda yüzde 7 konuşuluyor.

Yüzde 42 oyunun yaklaşık yüzde 15’i erimiş.

Ama bu seçim sonuçlarında net hissedilmeyecek.

Birçok ilde MHP oyları AKP oyu gibi görünecek.

Oylardaki düşüşü MHP kapatacak.

CHP’DE DE AYNI

Aynı durum CHP için de geçerli.

Gizli, açık ittifak oyları CHP oyu gibi görünecek.

Sistem partilerinin tamamı çıkmazda.

ABD’NİN PLANI

Asıl önemli olan ABD’nin planı.

ABD, 31 Mart seçimlerini yakından izliyor.

Türkiye’ye gelen ABD’li sayısı artışta.

Devletin bilgilerine göre, Türkiye’nin her yerinde faaliyetteler.

Hem seçimler, hem de sonrası ile ilgileniyorlar.

TESPİTLERİ

Birkaç yıl önce Ankara’ya gelen bir Pentagon yetkilisi küçük gruplarla çok sayıda toplantı yapmıştı. Hem soru soruyor, hem de soruları yanıtlıyordu.

Abdullah Gül’le ilgili olarak, “liderlik gösteremedi” tespiti yapmıştı.

CHP için ise, “Fazla bir şey olmaz, ama uzağımızda değil yakınımızda durması gerekir” demişti.

Öyle de oldu.

2002 MODELİ

İki binli yılların başında ABD’nin acelesi vardı.

Kontrolden çıkan Türkiye, yeniden kontrole alınmalıydı.

Önce ekonomi çökertildi.

2000 krizi, arkasından 2001 krizi.

Kemal Derviş hazinenin başına atandı.

Sonra DSP dağıtıldı.

2002 seçimlerinde AKP iktidara oturtuldu.

YİNE AYNI

Köprülerin altından çok su aktı.

AKP ile ara bozuldu.

Şimdi yine aynı model devrede.

Düğmeye basıldığı anlaşılıyor.

Uluslararası mafyalaşmış finans çevreleri faliyette.

Ekonomik kriz daha da tetikleniyor.

AKP’nin politikaları ABD’nin değirmenine su taşıyor.

YENİ PARTİ

Eş zamanlı olarak “yeni parti” tartışmaları başladı.

Amerika’yı yakından tanıyan bir diplomat, “ABD iktidara getirdiği partinin ihanetini(!) affetmez” dedi.

ABD’nin AKP’nin yerine alternatif aradığı çok açık.

Ekonomik kriz, yeni parti ve Ali Babacan isminin birlikte anılıyor olması anlamlı.

Yani sistem aynı sistem!

Ama unutulmasın;

Ne Türkiye 2002’nin Türkiye’si;

Ne de Amerika eski Amerika!'' diye yazdı.