İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, "Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı açıktan giriştiği ilk operasyon" olarak tanımlanan ve MİT Başkanı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu bazı kamu görevlilerinin ifadeye çağrıldığı 7 Şubat 2012'deki "MİT kumpası"nın üzerinden 9 yıl geçti.

Emniyet ve yargı kurumlarının içine sızan FETÖ'cülerin, Türkiye Cumhuriyeti'nin çözüm sürecinde yürüttüğü politikalardan dolayı, MİT'i, terör örgütü PKK/KCK ile ilişki içindeymiş gibi göstererek 7 Şubat 2012'de, MİT Başkanı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu bazı görevlileri ifadeye çağırma ve yakalama kararı çıkarma şeklinde kurguladıkları kumpasa ilişkin 15'i firari 34 sanık hakkında açılan dava, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.

Peki, FETÖ hakkında MİT daha önceleri nasıl raporlar sundu?

Milliyet Gazetesi yazarı Özay Şendir, bugünkü yazısında CIA-FETÖ ilişkisini irdeledi.

Bildergebnis für ABD 14 yabancı hükümeti devirdi! MİT’in belgelerinde CIA-FETÖ ilişkisi

Özay Şendir’in, “MİT’in belgelerinde CIA-FETÖ ilişkisi” başlıklı yazısı şöyle;

New York Times yazarı Stephen Kinzer’a göre, ABD, son bir asırda en az 14 yabancı hükümeti devirdi.
Bu sayı fazla iyimser deyip, Türkiye’deki askeri darbe ve darbe girişimlerindeki ABD parmağına bakalım:
12 Eylül darbesinin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya, darbeden bir gün önce, 11 Eylül 1980’de ABD’den Türkiye’ye dönmüştü.

FETÖ’nün Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksüz’ün de darbeden iki gün önce ABD’den Türkiye’ye döndüğü geliyor insanın aklına.

Tesadüf olabilir mi, elbette olabilir ama başka tesadüfler de var.
*
ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Servisi’nde Fethullah Gülen’e ait dosyanın numarası bu.
Kasım 2006’da açılan bu dosyada “Olağanüstü Eğitimci” statüsüyle Gülen’e Yeşil Kart verilmesi talep edildi.
İlgili servis önce bu talebi yanıtsız bıraktı, Gülen servis aleyhine dava açınca, başvuru geri çevrildi.
Mahkemeye taşınan dosyaya çok sayıda referans mektubu kondu.
Toplam 27 referans mektubundan üçü çok dikkat çekici.

İmzalardan biri eski CIA görevlisi George Fidas’a, bir diğeri eski ABD  Ankara Büyükelçisi ve ABD Haberalma Araştırma Dairesi’nde direktör olarak da çalışan Morton Abramowitz ve eskiden CIA Türkiye Masası Şefi olarak görev yapmış Graham Fuller’e aitti.
*
Graham Fuller basit bir istihbarat çalışanı olarak kalmamalı aklımızda.
1970’lerde Sovyet yayılmasına karşı Yeşil Kuşak projesini devreye sokan ABD’nin 1990’larda izlemeye başladığı politikanın adı “Ilımlı İslam” politikasıdır.
Graham Fuller, “Ilımlı İslam” lafının isim babasıdır.
Siyasal İslam’ın Geleceği kitabının yazarıdır. -Bu kitap 2004 yılında Türkiye’de de yayımlandı. Önsözünü bir Zaman gazetesi yazarı kaleme aldı.-

1990’larda Türkiye’deki İslamcı Hareketler çalışmasının siparişini veren kişi olarak bilinir.
İşte bu Graham Fuller de 15 Temmuz darbe girişimi başarısız olunca Türkiye’den ayrılıyor.
MİT’in belgelerinde CIA-FETÖ ilişkisi
*
Herkesin ulaşabileceği açık kaynaklardaki bilgilerin derlenmesi yukarıda okuduklarınız.
Bir de Milli İstihbarat Teşkilatı ve diğer istihbarat kuruluşlarının yazdıkları var.

3 Nisan 1991 tarihli, dosya numarasının sadece 41 04 000 kısmını okuyabildiğimiz kapağında Fethullah Gülen-CIA bağlantılarını yazan MİT Raporu oldukça dikkat çekici:
“... Söz konusu şahısların, ABD, CIA bağlantıları tespit edilmiş, Türkiye’de kendi amaçları doğrultusunda kullandıkları Fethullah Gülen ve cemaat bağlantıları ortaya çıkmıştır. CIA bağlantılı cemaat mensupları Türkiye’de araştırma adı altında istihbarat bilgisi toplayan şahıs ve kurumlara maddi, lojistik destek sağlamış ...”

Raporda dokuz yabancının isimleri ve uyrukları da sıralanıyor.
FETÖ-CIA bağlantısına dair emareler, MİT’in 24 Haziran 2004 tarihinde toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nda yaptığı sunumda da yer alıyor.
*
Bitti mi derseniz, bitmedi...

MİT’in eski İstanbul Bölge Başkanı Osman Nuri Gündeş, “İhtilallerin ve Anarşinin Yakın Tanığı” kitabında Avrasya’daki Gülen okullarının anadili İngilizce olan öğretmenler kisvesi altında 130 CIA ajanına üs sağladığını anlatıyor.
Eski MİT Müsteşarı Emre Taner’in de Darbeleri Araştırma Komisyonu’na Kasım 2016’da anlattıkları, özellikle de “Gizli servisten alınan talimatlarla bu iş yürüyor, bu kadar açık” cümlesi hafızalardan çıkmamalı.
Tüm bunları alt alta yazınca, Ankara’nın “Sizin oğlanlar bu kez başaramadı” demesini garipsememek lazım.”