Her yeni güne ‘Daha ne yaşanabilir?’ sorusuyla uyandığımız bir yılı geride bıraktık. Felaketler silsilesinin yaşandığı 2020’de en çok da ihmalin, tedbirsizliğin hayatları çaldığına şahit olduk.

Büyük umutlarla girdiğimiz 2020’de neredeyse her güne yeni bir felaketle uyandık. Deprem ve sel gibi ‘doğa olayları’nın insan eliyle nasıl felakete dönüştürüldüğünü gördük. Onlarca yurttaşın hayatına mal olan ihmaller silsilesine şahit olduk. Bir yandan ‘Sesimi duyan var mı?’ çığlıklarını duyduk… Bir yandan da ceplerine milyonlarca lirayı doldurmakla meşgul olanlara tanık olduk. Şüphesiz ki tatlısıyla değil, acısıyla bir yılı geride bıraktık.

2021’in acılara, hayatı hiçe sayanlara geçit vermemesi dileğiyle…

Doğa intikamını aldı

Doğaya müdahale her mevsim yağışlı olan Karadeniz’de felakete sebep oldu. 22 Ağustos’ta Giresun son 21 yılın en yüksek ağustos yağışını aldı, yağışlar sonucunda meydana gelen sel felaketinde 11 kişi yaşamını yitirdi. Dereler taştı, cadde ve sokaklar nehre döndü, park halindeki araçlar sele kapılarak sürüklendi. 19 binanın yıkıldığı, 361 yapının hasar gördüğü kentte, alt ve üst yapı ile elektrik, su ve telefon hatları da zarar gördü. Faciaya kentte bulunan 38 hidroelektrik santralı (HES), yatağı değiştirilen dereler ve tıkanan menfezler yol açtı.

Havalimanında can pazarı…

5 Şubat’ta Pegasus Havayolları’nın İzmir-İstanbul seferini yapan uçağı, Sabiha Gökçen Havalimanı’na inişi sırasında pistten çıktı. İçinde ikisi bebek 177 yolcu ve altı mürettebat bulunan uçak savrularak üçe bölündü. Kazada üç kişi öldü, 180 kişi yaralandı. Rüzgârın şiddetinin bilindiği ancak buna rağmen inişin gerçekleştiği ortaya çıktı. Yaralananların ambulanslarla değil ring araçlarıyla tahliyesi de tepkilere neden oldu. Kazada 4 kişi ve 1 kurum kusurlu bulunurken risk raporuna uyulmadığı, acil durum müdahale yollarının ise uygun olmadığı ortaya çıktı.

***

İtirazlar kenti korumak için

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘çılgın proje’ olarak duyurduğu bilim insanlarının ise ‘felaket’ diye nitelendirdiği Kanal İstanbul tartışmaları bu yıl da hararetli şekilde devam etti. Yurttaşlar, kenti yok edecek projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna dilekçelerle itiraz etti. Sadece İstanbul’da bir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne 10 günde 100 binden fazla itiraz yapıldı.

***

Sahillerden ormanlara...

Cumhurbaşkanlığı ve eski kamu bürokratlarının yönetici olarak görev yaptığı Muğla Turizm Çevre Vakfı’nın (MUÇEV) Trakya’dan Akdeniz’e kadar her yeri kuşattığı ortaya çıktı. MUÇEV’in Edirne, Muğla ve Antalya’da ormanlık araziden sahillere koylardan yat limanlarına kadar işletmediği yer yok. 20 bin TL sermaye ile 2014 yılında kurulan Vakfa, Vakfa, ülkenin birçok noktasındaki sahiller, plajlar, ormanlık alanlar ihalesiz olarak veriliyor.

***

goz-gore-gore-olduk-823251-1.

Can kurtarırken can kaybettik

Gözler Sabiha Gökçen Havalimanı’ndayken aynı gün Van’ın Bahçesaray ilçesinde çığ felaketi yaşandı. Çığ düşmesi sonucu 5 kişinin hayatını kaybettiği felaketin ardından çığın altında kayıp olanları kurtarmaya giden 41 kişi hayatını kaybetti. Bölgede karı engellemek için yapılan beton blokların yetersiz olduğu belirtilirken kar tünellerinin olması gerektiğine dikkat çekildi. Kurtarma ekibinin donanımı da tartışma konusu oldu. Güçlü bir sesin dahi tehlikeye davet çıkaracağı bölgeye ağır makinaların gitmesinin doğru olmadığı belirtildi. Demir küreklerle yapılan arama çalışmaları da bir başka yanlış olarak kayıtlara geçti.

***

Denetimsizlik öldürdü

24 Ocak akşamı ülke bir kez daha deprem gerçeğiyle yüzleşti. Merkez üssü Elazığ’ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 37’si Elazığ’da, dördü Malatya’da olmak üzere en az 41 kişi hayatını kaybetti, bin 607 kişi de yaralandı. Arama-kurtarma çalışmaları sonucunda 45 kişi enkazdan sağ çıkarıldı. Depremde bilançonun bu denli ağır olmasının sebebi ihmal ve denetimsizlikti. Yıkılan binaların bazılarında dere kumuna rastlanırken standartlara uymayan çelik ve mevzuata aykırı düşük kalite beton kullanımı felakete neden oldu.

***

Çürük binalar mezar oldu

30 Ekim günü ülke, 2020 yılında yeryüzünde meydana gelen depremler arasında en ölümcülü olarak kayıtlara geçen İzmir Depremi’yle sarsıldı. 6,9 büyüklüğünde meydana gelen depremde 119 kişi hayatını kaybetti, bin 53 kişi yaralandı. Depremin en çok etkilediği Bayraklı için 12 yıl önce uyarı yapıldığı ortaya çıktı. Bir zamanlar deniz olan bölge dolduruldu ve balçık zemin üzerine yapılan binalar onlarca kişiye mezar oldu. 2010’da ise Bayraklı’da 208 binanın ‘çürük’ olduğu bildirilmesine rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hiçbir önlem almadığı ortaya çıktı. bir gün almanak