AKP eski Milletvekili Galip Ensarioğlu hakkında, 2015 yılında Diyarbakır’da bir YPG'linin taziyesine katıldığı gerekçesiyle "terör" soruşturması başlatıldı. Ensarioğlu, savcının çağrısı üzerine dün ifade verdi.

Soruşturmayı yürüten Terör Suçları Soruşturma Bürosu, Adalet ve Kalkınma Partisi 24'üncü ve 26’ncı dönem Milletvekili Galip Ensarioğlu’nu "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağırdı. Dün Diyarbakır Adliyesi’ne giden Ensarioğlu, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı’na hakkındaki iddialarla ilgili ifade verdi.

Deutsche Welle Türkçe’den Felat Bozarslan’ın haberine göre Ensarioğlu’na, Irak'ın Şengal bölgesinde IŞİD ile savaşırken hayatını kaybeden bir YPG üyesinin 2015 yılında Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde düzenlenen taziyesine katılıp katılmadığı ve ne amaçla katıldığı soruldu. Halen AKP üyesi olan Ensarioğlu, ifadesinin ardından adliyeden ayrıldı.

"CİMER'E ŞİKAYET ETMİŞLER"

Soruşturma ile ilgili DW Türkçe’nin sorularını cevaplayan Ensarioğlu, 2015 yılında Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde düzenlenen bir taziyeye katıldığını söyledi. Bir arkadaşının oğlunun 2015 yılında IŞİD ile çatışmada hayatını kaybettiğini ifade eden Ensarioğlu, o taziyeye katılıp bir tweet attığını söyledi. Attığı tweetin sosyal medyada konu olduğunu ifade eden Ensarioğlu, "Örgüt mensubunun cenazesine giden siyasetçi söz konusu olunca sosyal medyada sürekli konu oldu. Bu durumu CİMER’e (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) de yazmışlar. Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bu konuda bir açıklaması vardı. Ona verdiğim cevap da sosyal medyada çok konu edilmişti. Savcılık bu konuda bir soruşturma açmış" dedi.

"O DÖNEM PYD TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN EDİLMEMİŞTİ"

Sorgu sırasında kendisine, "Terörist cenazesine gittiniz mi, gitmediniz mi?" sorusunun sorulduğunu söyleyen Ensarioğlu, "Gittiğimi söyledim. Cenazeye gitmek, o örgütü veya o eylemi meşru gördüğün anlamına gelir. Ama ben cenazeye değil taziyeye gittim. Taziyede aileye başsağlığına gidilir, ailenin acısı paylaşılır. Örfümüzde, geleneklerimizde bu vardır. Her ne sebeple ölürse ölsün, geleneklerimize göre ailesine başsağlığına gidilir. Taziyeye gitmek örfümüzün gereğidir. Cenazeye katılmak ise o eylemi, o örgütü olumlamak anlamına gelir. Ben hiçbir cenazeye katılmadım,  ancak taziyelere de belirttiğim sebeplerle gittim. Ben taziyelere gittiğimde 2015 yılıydı, PYD, Türkiye Cumhuriyeti tarafından terör örgütü ilan edilmemişti. O zaman 2 bin 700 PYD yaralısının Urfa, Antep, Ankara'daki hastanelerde tedavi edildiği dönemdi. 3 bin 500 ton gıdanın Kobani’ye gönderildiği, peşmergelerin ağır silahlarla Kobani'ye gittiği dönemdi. Diğer taraftan cenazeye katılmakla, taziyeye gitmek arasında fark var. Taziyeye gitmek örfümüzün gereğidir, cenazaye katılmak o örgütü veya eylemi sahiplenmek anlamına gelir" diye konuştu.