Metropoll Ekim anketine göre ise, Eylül-Ekim arsında enflasyon istatistiklerine güvenmeyenler %35’ten %40’a çıkmıştır. Güvenenlerin oranı ise %43’ten %42’ye inmiştir

Perşembe günü yayınlanan  haftalık TCMB istatistiklerine göre, 15 Kasım ile biten haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı $96 milyon  artarak $120.013 milyon ile rekor seviyesine yükselirken tüzel kişilerinki, $132 milyon  azalarak $74.166 milyona geriledi.

Bir kez daha hatırlatalım, çünkü bu nokta çok önemli. Bireylerin döviz-TL geçişleri gelecek hakkında beklentilerini yansıtıyor. Bu yüzden hükümete ve ekonomiye güven, dolar-TL faiz farkları ve finansal piyasalarda öngörüleri ile yakından ilgili. Öte yanda kurumsal FX mevduat hareketleri büyük ölçüde  ithalat-ihracat gibi ticari faaliyetler ve dış borç ana para ve faiz ödemelerine endeksli. Dolayısıyla şirketlerin FX mevduatının azalması bunların TL’yi tercih ettiği anlamına gelmez. Eğer ayda bir yayınlanan ödemeler dengesi ve dış borçlar verilerinde özel sektörün dış borcunun arttığına dair doneler yoksa, kurumsal FX birikiminin azalması daim ticari ve finansal faaliyetlerde döviz çıkışı ile bağlantılıdır, portföy tercihlerindeki değişimle değil.

BMD menkul değer şirketinin haftalık araştırma notuna göre: Yurt içi yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı bir haftalık aranın ardından tekrar yükselişe geçerken tüzel kişilerin döviz mevduatındaki düşüş devam ediyor.

2018 yılı Eylül ayından itibaren yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatını trend olarak arttırdığı  görülmektedir.

Bu tarihte takriben $85 milyar olan döviz mevduatı  $120 milyarı aşarak %40 artışla vatandaşların TL’den kaçtığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bu kaçışın ilk nedeni Başkan Erdoğan’ın enflasyon ve kurda ani hareketlere karşı yeterli koruma sağlamayan faizleri düşürme israrı olduğu kesin. Fakat, gittikçe öne çıkan ikinci neden, halkımızın TUIK’in enflasyon verilerine güvenmemesidir. Bu konuda artık elimizde 2 anket var.

Avrasya anketine göre, “TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları gerçeği yansıtıyor mu?” sorusunda yüzde 7.7 “Gerçek oranları yansıtıyor” derken açıklanan enflasyonu daha yüksek bulan kesim yüzde 79.1 orannda oldu. Yüzde 13.2 ise “Bu konuda fikrim yok” yanıtını verdi”.

Metropoll Ekim anketine göre ise, Eylül-Ekim arsında enflasyon istatistiklerine güvenmeyenler %35’ten %40’a çıkmıştır. Güvenenlerin oranı ise %43’ten %42’ye inmiştir.

Bir başka deyişle, mevduat sahibinin gözünde TL mevduatın REEL karşılığı görünenden bir kaç puan daha düşüktür. Bu yüzden TL’ye karşı fiyatı sabit kalsa da, faizleri çok düşük olsa da, döviz tercih ediliyor.

İspat edemeyiz, ama konutta artan talep ve sikke-mücevherat altına da yükselmesini beklediğimiz talebin artık reel getiri sunmayan finansal varlıklardan kaçma çabasını olarak karşımıza çıkacağı düşüncesindeyiz. TUIK’in halkla arasındaki güven ilişkisini tamir etmeden, TCMB’nin 12 Aralık’ta ek faiz indirimlerine gitmesi, finansal sistemden mevduat kaçışını hızlandırarak yeni bir döviz şoku ve yükselen kredi maliyetlerinin penceresini açacaktır.