Satılanların neredeyse tamamının zarar etmesine rağmen elde kalan son şeker fabrikalarının elden çıkarılma ısrarı 2020’ye taşındı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunularak görüşmelerine başlanan 2020 yılı bütçesinde özelleştirmeler dikkat çekti. Buna göre özelleştirilen Sümerbank’a ait kalan tesisler, otoyol ve köprüler, Güllük, Tekirdağ, Gökçeada Kuzu, Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı ile Taşucu Limanı da satılacak. Hükümet ayrıca büyük tartışmalara neden olan şeker fabrikalarını da unutmadı. 2018’de satışa çıktığı halde satılamayan üç, satışı iptal olan bir fabrika dâhil devletin elindeki 15 şeker fabrikası yeniden satışa çıkarılacak.

KÂR İÇİN SATILDILAR, ZARAR ETTİLER

Milli gazeteden Ahmet Sesli'nin haberine göre, ‘Kâr’ elde edilecek denilerek şeker fabrikalarının satılması sonrası çiftçi büyük mağduriyetler yaşadı. Binlerce işçi işlerinden oldu. Bir de tüm bunların üstüne Hazine’ye beklenilen gelir de sağlanamadı. Tüm bu yaşananlar göz önünde iken hükümetin kamuya ve millete hiçbir faydası olmayan özelleştirme politikalarından vazgeçmesi bekleniyordu. Ancak TBMM’ye sunulan bütçe ile bu beklenti de boşa çıkmış oldu.

KALAN FABRİKALAR DA SATIŞ LİSTESİNE ALINDI

Özelleştirmeler ile ilgili strateji de oluşturacak hükümet, satışı gerçekleşmeyen toplam 15 şeker fabrikasını ve ona ait tesisleri de satış listesine aldı. Geçtiğimiz yıllarda toplumun tüm kesimlerinden büyük tepki gelmesine rağmen 11 şeker fabrikasının satışı gerçekleşmişti.

FABRİKALARIN ARAZİLERİ AKILLARDA SORU İŞARETLERİNE NEDEN OLDU

Satış listesinde ‘atıl’ olarak nitelendirilen gayrimenkullerin de yer alması ise dikkatleri şeker fabrikalarının üzerinde bulunduğu değerli arazilere çevirdi. Çünkü Bor Şeker Fabrikası’nda satışa konu olmamasına rağmen hülle yapılarak fabrikanın 625 bin metrekarelik alanı da satılmış ve bu alan üzerine havuzlu villa yaptırılmıştı. Yaşanan bu skandal hafızalarda tazeliğini korurken, şeker fabrikalarının arazileri ile ilgili türlü soruları akıllara getiriyor.

Fotoğraf açıklaması yok.