"Fark ücretini veremeyecek yurttaşlar, ya şehir hastanelerine gidemeyecekler ya da evlerinde ölecekler”

Türkiye’de 11 şehir hastanesi faaliyette, 18’inin ihalesi sürüyor. Son olarak “Türkiye’nin en büyük şehir hastanesi” diye tanıtılan Sancaktepe Şehir Hastanesi’nin ihalesinin iptal edilmesi, finans sorununu da gündeme getirdi.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Güray Kılıç, şehir hastanelerinin Hazine bütçesinde kara bir delik olduğunu belirterek “Şehir hastaneleri kamu hastanesi değil; devlet, inşaat şirketinin sahip olduğu hastanede kiracı. Maliyet bedeli çok yüksek olan şehir hastanelerinden hizmet alırken henüz fark ücreti ödenmiyor, ancak zamanla fark ücreti gündeme gelecek. Bu hastanelerin iki açmazı var. Bu parayı veremeyecek yurttaşlar, ya bu hastanelere gidemeyecek ya da evinde ölecek. Dünyadaki örneklerinden de bilindiği gibi bir süre sonra bu hastaneler kira ve hizmet bedellerini ödeyemeyecek duruma geliyor; kendini finanse edemeyerek elde patlayan yapılara dönüyor” dedi.

Cumhuriyet’ten Sibel  Bahçete’nin haberine göre AKP hükümetinin Sağlıkta Dönüşüm programının bir parçası olan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “en büyük hayalim” dediği şehir hastaneleri projesi, halen çok sayıda tartışmanın da odak noktası.

Dr. Güray Kılıç, Sağlık Bakanlığı’nın ilk olarak 2006’da Özelleştirme Dairesi’ni kurarak şehir hastanelerine ilişkin kanunu çıkardığını anımsatarak “Başlangıçta 28 hastane olarak sunulan, toplamda 40 bin yatak kapasitelerinin olacağı söylenen bu hastanelerden Kalkınma Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, sözleşmesi yapılanların toplam yatırım bedelleri 10.5 milyar dolar. Bunlar için 25 yıl boyunca ödenecek kira bedeli ise 30.5 milyar dolar olacak. Sağlık Bakanlığı, yapılan her ihaleyi ve sözleşmeyi sır olarak sakladı, hiçbirini kamuoyu ile paylaşmadı. Türk Tabipleri Birliği, süreci başından beri sürekli izlemeye çalıştı ve sözleşme bilgilerini ise ancak ihale iptalleri için açılan davalarda mahkeme kanalıyla elde edebildi” diye konuştu.

Hastaneler kapanıyor

İlk şehir hastanesinin Mersin’de açıldığını, ardından Adana, Manisa, Isparta, Yozgat, Eskişehir, Kayseri, Bursa, Elazığ, Ankara, Gaziantep’te faaliyete girdiğini anımsatan Kılıç, 18’inin ise ihalesinin sürdüğünü ancak akıbetinin bilinmediğini söyledi.

Şehir hastanesi yaparken yeni bir hastanenin açılmadığını, Yüksek Planlama Kurulu’nun planladığı yatak kapasitesinin üzerine çıkılamadığı için bu hastaneleri açarken eski hastanelerin o bölgede kapatılmak durumunda kalındığını kaydeden Kılıç, “Ankara’daki Bilkent Şehir Hastanesi ile tarihi olan 4 köklü hastane kapatıldı. Şimdi Etlik Şehir Hastanesi için aynı durum söz konusu. Ankara için kapanacak hastaneler belli, ama İstanbul’da yapılacak şehir hastaneleri ile hangi hastanelerin kapatılacağını bilmiyoruz. Bakanlığın bunları açıklamasını bekliyoruz” diye konuştu.

Şehir hastanelerinde çalışan sağlık personelinin “mavi koda” (ölüm çağrısı) erişmekte zorluk yaşadığına dikkati çekti.

“Yalanlar ve gerçekler”

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası, 9 Kasım Cumartesi günü “Şehir Hastaneleri Yalanlar ve Gerçekler” konulu sempozyum düzenleyecek.