İstanbul Ekonomi Araştırma her ay iki kere Türkiye çapında 12 ilde 1537 kişi ile  anket çalışması yapıyor. Şubat anketinin konularından biri de hanelere niye işsiz olduklarını ve iş arayıp aramadıklarını  sormaktı. İstanbul Ekonomi Araştırma’nın bulgularını sizinle paylaşıyoruz:

Uzun süreli işsizlik yükseliyor

Kasım 2019 işsizlik verileri açıklandı. İşsizlik oranı, Ekim ayına göre 0,1 puan gerileyerek %13,3’e ulaşsa da 1 milyon 160 bin kişi bir yıldan uzun süredir iş arıyor. Ayrıca iş gücüne katılımda da 0,5 puanlık bir gerileme görülüyor. Diğer bir deyişle, Ekim ayından Kasım ayına geçerken yaklaşık 347 bin kişi iş aramayı bırakmış. TÜİK verileri, bu iki ay arasında iş bulma ümidi olmadığı için iş gücüne dahil olmayanların sayısına 47 bin kişi daha eklenerek 715 bine ulaştığını gösteriyor.

Üstelik bu kitlenin %98’i aşkını 65 yaşının altında. Yani, işsizlik oranında azalma görülse de Türkiye’de uzun süreli işsizlik genç iş gücünün verimliliğini düşürmeye devam ediyor.

İşsizler iş arıyor mu?

Öyleyse, uzun süre iş arayanların işe başlamalarının önündeki engelleri anlamak bu sorunu çözmek için önemli. Uzun süreli işsizliğin sebeplerini anlamak için katılımcılara öncelikle kendileri de dahil ailelerinde bir seneden fazla süredir iş arayanlar bulunup bulunmadığını sorduk. Katılımcıların %42,6’sı ‘evet’ yanıtını verdi. Yani, oranlar çok daha düşük hesaplansa da hissedilen işsizlik toplumun yarıya yakınını etkisi altına alıyor.

Niye iş bulamıyoruz?

Bu soruya ‘evet’ yanıtını veren katılımcılara ise bahsedilen kişinin iş bulamama sebebini sorduk. Her on kişiden dördü bu durumdan Türkiye’nin mevcut ekonomik durumu nedeniyle iş imkanlarının kısıtlı oluşunu sorumlu tuttu. Yani bütün katılımcıların %16,6’sı ekonomi sebebiyle bir yıldan uzun süredir iş arayan bir aile üyesine sahip. Öte yandan, 1 yıldan uzun süredir iş arayan bir aile üyesi bulunan her beş kişiden biri durumu diplomaya uygun pozisyon bulunmamasıyla açıklıyor. Yüksek öğretim mezunları arasındaki %12,8’lik işsizlik oranı da sanıyoruz ki bu durumun bir sonucu.

İş beğenmeyen çok az

Ailesindeki kişinin iş verenlerin yeterli maaş teklif etmemesi veya deneyim seviyesine uygun iş bulunamaması sebebiyle ailelerindeki kişinin uzun süredir işsiz olduğunu söyleyenlerin oranı ise toplamda %20’yi geçti. Diğer taraftan, ‘mevcut işlerin beğenilmemesi’ yanıtını yalnızca %3,8’lik bir katılımcı kitlesi verdi. Dolayısıyla, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun “İşsizlik yok, iş beğenmiyorlar.” çıkışı uzun süreli işsizlerin çok küçük bir bölümü için geçerli.

Bu durumda, uzun süreli işsizlikle savaşta birincil gereksinimin Türkiye’nin ekonomik durumunda yaşanacak bir iyileşme olduğu görülüyor. Bu iyileşmenin yanı sıra, eğitim sisteminin işçi ihtiyacının fazla olduğu alanlara yönelik programlar sunması ve yeni mezunlara deneyim kazanmaları için şans tanıması da yüksek önem taşıyor.