Günümüzün en büyük sorunlarından birisi hiç kuşkusuz işsizlik…

Ekonominin kötü gidişatı işsizliği körüklüyor.

İnsanlar işlerini kaybediyor, evine götürecek ekmek bulamıyor. Hatırlayacaksınız, bu süreçte iktidara destek veren partilerden biri, “askıda ekmek” kampanyası başlattı.

Toplumda dayanışma elbette önemli elbette ancak esas olan üretim, üretim, üretim…

Üretime gereken ehemmiyet verilmediği için geldik bugünlere…

Pandemi de işin cabası…

İktidara yakın gazetelerden Sabah Gazetesi yazarı Kerem Alkin, işsizlik sorununu rakamlarla anlattı.

Alkin’in, “Küresel işsizlik 220 milyon” başlıklı yazısının bir bölümü şöyle:

“ Kovid-19' küresel virüs salgınının (pandemi), 1918-19 İspanyol gribi salgını ve 1929 büyük buhranından 100 yıl sonra, dünya ekonomisini ne kadar ağır etkilediği üzücüdür ki küresel istihdam piyasası verileriyle de kendisini gösteriyor. 2008 Küresel Finans Krizi'nden ise dört kat daha fazla istihdam kaybı ile karşı karşıyayız.
Birleşmiş Milletler'in bir alt kurumu olan Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) tüm 2020'yi kapsayacak şekilde gerçekleştirdiği hesaplamalar, kamusal ve toplumsal hayata getirilen kısıtlama ve karantinaların tüm sektörlerde sebep olduğu çalışma saati kaybının küresel ölçekte yüzde 8.8 azalmaya ulaştığına işaret ediyor.

ILO'nun son raporu, yüzde 8.8 azalmanın, 114 milyon kayıtlı işsiz dahil, toplam 255 milyon tam zamanlı iş kaybı anlamına geldiğini açıklamakta. Esnaf ve KOBİ'lerin dijitalleşmeye ayak uyduramamaları, tüm sektörlerde artan rekabet ve KOBİ'lerin ortaya koyduğu var olma mücadelesine bağlı olarak, son bir kaç yıl içerisinde küresel ölçekte önce 149 milyona, ardından 165 milyona, 2019'da ise 187 milyona yükselmiş olan küresel işsizlik, küresel pandemiyle yüzde 1.1, yani 33 milyon kişi daha artarak, ne yazık ki 220 milyona ulaştı.

ILO'nun son raporundaki bir başka kritik önemde tespiti ise, işini kaybedenlerin önemli bir bölümünün de, küresel pandeminin uzaması nedeniyle, iş aramaktan vazgeçmiş olmaları. Özellikle, en fazla işe alım yapan restoran, bar, mağaza, otel gibi hizmet sektöründeki işletmelere ardı ardına getirilen kısıtlamalar iş arama eğilimini olumsuz yönde etkilemiş durumda.

ILO, iş saatlerinde yaşanan kaybın 2021'de ve gelecek yıl da sürmesini beklerken; 81 milyon kişinin de kendini işsiz olarak kaydettirmediğine ve istihdam piyasasında da yer almadıklarına işaret ediyor.

Beyaz ve mali yakalı istihdam kaybının ekonomik değeri küresel ölçekte 3.7 trilyon dolara; yani, küresel GSYH'nın yüzde 4.4'ü kadar bir gelir kaybı anlamına geliyor ve bu tablodan en fazla gençler ve kadınlar etkilenmiş durumda.

1929 büyük buhranı ve 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük ekonomik krizini yaşayan  ABD'de ise, ülke ekonomisinin geçen yıl yüzde 3.5 oranında küçüldüğü düşünülmekte. Bu daralma, ülke ekonomisinde son 74 yılın en büyük ekonomik daralması anlamına geliyor…”