Bloomberg haber ajansı, uluslararası yatırımcıların Türk tahvillerine tekrar ilgi göstermeye başladığını yazdı. Ajansa göre her ne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düşük faizlerden yana olsa da, yatırımcılar Erdoğan'ın yeni ekonomi yönetiminin işini yapmasına izin vereceğini düşünüyor.

Yabancı yatırımcılar yeni ekonomi yönetimine güvendiklerini göstererek Kasım ayından bu yana 3,1 milyar dolar değerinde Türk tahvilini portföyüne ekledi.

Merkez Bankası verilerine göre 18 Aralık'ta ise haftalık yatırım 2017'den beri ilk zirvesini gördü.

Böylece yabancıların Türk tahvillerindeki oranı yüzde 4,4'e yükseldi. Küresel olarak bu halen düşük bir oran; Rusya'da bu oran yüzde 24, Güney Afrika'da yüzde 30, Meksika'da ise yüzde 48.

Bu ilgi, Eylül 2018'de yabancıların Türk tahvillerini satmaya başlamasının ardından ilk defa ortaya çıkıyor. O dönemde yabancılar Türk tahvillerinin yüzde 20'sine sahipti. Kasım ayında bu oran en düşük seviyesine inerek yüzde 3,3 olarak kaydedildi. Kasım ayından beri de ilginin arttığı görülüyor.

Pacific Investment Management Co., Amundi ve UBS Asset Management gibi şirketler de bu alanda fırsat olduğunu ifade eden kurumlar.

"OLUMLU HAVADAN YARARLANABİLİR"

BBC Türkçe’nin aktardığına göre; Faizlerin artmasının enflasyonun düşmesini sağlayacağı ve yavaş kredi büyümesinin görüleceği tahminiyle Türk tahvillerine ilgi gösteriliyor.

Böyle olması takdirinde 2020'den sonra bir U dönüşü gerçekleşebilir; geçen yıl Türk Lirası sekizinci yılında da değer kaybetti, TL cinsi tahvillerin değeri ise yüzde 13 düştü.

Bloomberg'e konuşan ABD merkezli Pimco'nun Newport Beach şubesinin gelişmekte olan piyasalar müdürü Pramol Dhawan,"Türkiye'ye yatırım yapmak için şimdi doğru zaman olduğunu düşünüyoruz. Politikaların doğru yönde olduğunu düşünüyoruz, Türkiye bu politikaları takip ederse gelişmekte olan ülkelerin yararına olan olumlu havadan yararlanabilir" yorumunda bulundu.

Fransız varlık yönetim şirketi Amundi'nin Londra'daki gelişen piyasalar tahvilleri kıdemli fon yöneticisi Hakan Aksoy da, "Türkiye son dönemde doğru şeyleri yapmaya başladı. Dayak yemiş bir kura sahipti. Küresel olarak tahvillerin negatif getirisinin olduğu bir dönemde Merkez Bankası faizleri yükseltiyor, reform vaat ediyor, bu da bizim Türk piyasasıyla ilgili heyecanlanmamızı sağlıyor" dedi.

Aynı zamanda Hazine ve Maliye Bakanlığı, yılın ilk Eurobond ihracını 15 kat taleple gerçekleştirdi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 20 Ocak'ta yaptığı açıklamada talebin 15 milyar dolardan fazla olduğunu aktardı; bu bir rekor.

"GÜVENMEK İÇİN İSTİKRAR ŞART"

Ancak yine de kimi gelişmekte olan piyasa yatırımcıları istikrara dair daha fazla kanıt görmeyi bekliyor.

İngiltere merkezli Ashmore Group'un araştırma ekibinin başında bulunan Gustavo Medeiros, "Son yıllarda Merkez Bankası'nın güvenirliğine, yabancı yatırımcı güvenine ve kurun değerine onca zarar verildi. Piyasaya tekrar güvenmek için mali politikalarda ve para politikasında daha fazla istikrar görmeliyiz" dedi.

Bloomberg'e göre yatırımcıların en çok merak ettiği konu Erdoğan'ın Merkez Bankası'nın faizleri yüksek tutmasına daha ne kadar izin vereceği.

Pimco'dan Pramol Dhawan ise bunun kimsenin tahmin edemeyeceği bir risk olduğunu, bunun yerine yatırımcıların temel verilere bakması gerektiğini dile getirdi:

"Türkiye'nin ekonomik gerçekliğinin izin verdiği gibi daha ılımlı bir büyüme gerçekleştirirse yabancı yatırımcılar gelecektir. Çok büyük ve yatırıma açık bir ekonomi; insanlar bu riski almaya hevesli olacaktır."