Merkez Bankası'nın 100 baz puan faiz kararının ardından Türk Lirası’nda tarihi değer kayıpları yaşanıyor. Erdoğa dün kabine toplantısı sonrası dolar TL karşısında yine tarihi zirvelere ulaştı. Bugün dolar kuru en yüksek 12,47 TL’yi gördü. Erdoğan, dün kameralar karşısında “Ekonomik kurtuluş savaşı” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dolar/TL'nin 5,77 seviyesinde seyrettiği 16 Ekim 2018 tarihindeki AK Parti grup toplantısında da “Ekonomik kurtuluş savaşı.” ifadesini kullanmış.

EKONOMİK KURTULUŞ SAVAŞINDAN DA ZAFERLE ÇIKACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrası dolar kuru rekor üstüne rekor kırarken, mevcut ekonomik gidişata ilişkin olarak dün Beştepe’de gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası, “Ülkemizi denklemin dışına itmek isteyenlerin kur, faiz ve fiyat artışları üzerinden oynadıkları oyunları görüyoruz. Ülkemizi bunca tuzaktan, badireden nasıl çıkardıysak Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız.” ifadelerini kullandı.

DOLAR 5,77'DE İKEN DE EKONOMİK KURTULUŞ SAVAŞI DEMİŞ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü kabine toplantısı sonrası kullandığı “Ekonomik kurtuluş savaşı” ifadesi gündem oldu. dolar kurunun 5,77'de seyrettiği Ekim 2018'de de bu ifadeyi kullandığı görüldü. 

Erdoğan, 16 Ekim 2018 yılındaki AK Parti grup toplantısında Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusunda şu ifadeleri kullanıyor:  

“SGK hesaplamalarına göre EYT grubuna giren 6,3 milyon kişi bulunuyor. Bunların 1 milyon kadarı devlet memuru iken, kalanları hizmet akti ile veya kendi hesabı ile çalışanlardan oluşuyor. Bunlardan 1,3 milyonu hemen emekli olabilecek durumda, kalanları da peyderpey emekliliğini talep edebilecektir. Bu teklifin ülkemize yıllık ilave maliyeti 26 milyar lira... Erken emeklilikten yararlanacakların tamamı göz önüne alındığında bu rakam toplamda 750 milyar lirayı buluyor.

Biz ekonomide bir ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz dönemde, böyle bir yükü milletimizin sırtına, ülkemizin sırtına bindirmeye hakkımız var mı diye milletimize soruyorum...

Ekonomik kurtuluş savaşının verildiği dönemde fırsatçılar türedi, onlar domatesti, biberdi, çocuk beziydi, undu, ekmekti bunları stokçulukla fırsata dönüştürerek bir yerden bunlar yapılırken, karşımıza bunlar türedi... Ne olacak, erken emekli olacak...

Ondan sonra ne olacak, gidecek başka bir işte çalışmaya devam edecek... Böyle bir şey olamaz... Buna adalet denmez. Buna hak denmez, bugün Batı dünyası yaşta emekliliği tırmandırıyor. 65'in altına eyvallah etmiyor. Ülkeye maliyetleri çok çok fazla da onun için…”